TBMM Anayasa Komisyonu'nda, kamuoyunda "Demokratikleşme paketi" olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, Atalay'ın, "Kabul etsek de etmesek de Öcalan bütün Kürtler'in lideridir" dediğini iddia etti.
Bal, "Bu tam anlamıyla terör örgütü PKK'nın amacını gerçekleştirmek için sizin ağzınızdan çıkan bir söz değil mi? Sayın Bakan, siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bakanı mısınız, PKK'nın yapamadığını Kürt kardeşlerimiz üzerinde yapmak için görevlendirilmiş biri misiniz? Görevlendirildiyseniz sizi kim görevlendirdi? Türklüğe bu kadar mı düşmansınız?" diye sordu.
-"İçiniz kin ve nefret dolu"
Başbakan Yardımcısı Atalay, Bal'ın hakaret ettiğini belirterek, "Türk düşmanı, millet düşmanı, yıkım milletvekili, yıkım bakanı sizsiniz. Hepsini iade ediyorum" dedi.
Bal'ın yarım saattir konuştuğunu ancak tasarıyla ilgili tek bir şey söylemediğini ifade eden Atalay, "Böyle bir şey olmaz. Ayıp yani" diye konuştu.
Atalay, ayıbın ne olduğunu bildiğini söyleyen Bal'a, "Adabı bilmiyorsun. Bir komisyonda konuşma adabını öğren. Sadece kin ve nefret var, sevginin, uzlaşmanın, müsamahanın, saygının zerresi yok. İçiniz kin ve nefret dolu. Adalet Komisyonu'ndaki tasarı üzerinde yarım saat konuşuyor. Böyle bir komisyon çalışması olur mu?" karşılığını verdi.
-"Aynen iade ediyorum"
Başbakan Yardımcısı Atalay, daha sonra tasarı üzerinde söz aldı.
Atalay, parlamentonun ana komisyonlarından, çok önemli bir komisyonu olan Anayasa Komisyonu'nda, bu ifadelerin kullanılmasını, bu kin, nefret ve öfkeyi red ederek, aynen iade ettiğini söyledi.
Uysal olduklarını, kimseyi incitmediklerini, herkese saygı gösterdiklerini ancak haklarını da koruduklarını dile getiren Atalay, "Kendi hakkımızı da iyi koruruz, verilen işimizi de iyi yaparız. Milletvekilinin bakana, bakanın da milletvekiline hakaret etme hakkı yoktur. Hepimiz demokratik ortamda, herkes birbirine saygı duyarak, düşüncesini söyleyecektir" diye konuştu.
-"Baksaydınız görürdünüz"
Atalay hiçbir yerde "Öcalan Kürtler'in lideridir" diye bir şey söylemediğini bildirdi. Basında ikinci gün yalanlamasının çıktığını belirten Atalay, "Eğer baksaydınız görürdünüz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'nın, her yıl büyükelçileri toplayarak, iki üç gün önemli konularda konuşmalar yapıldığına işaret eden Atalay, Türkiye'de çözüm süreci ve güvenlik konularına ilişkin çalışmaları anlattığını belirtti.
Bunun, basına kapalı toplantı olduğunu anımsatan Atalay, Dışişleri Bakanlığı'nın, kendisinden izin alarak, toplantıyı kaydettiğini, "İsterseniz basını da alabilirsiniz" dediğini aktardı.
Bu manaya gelecek hiçbir cümle sarf etmediğini ifade eden Atalay, ancak ertesi gün yazılı basında, iki yerde bunu gördüğünü anlattı. Atalay, toplantının basına kapalı olduğu ve böyle bir şey ifade etmediği yönünde düzeltme yaptığını bildirdi.
-"Böyle bir şey söylenebilir mi?"
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ertesi akşam televizyonda da düzelttim. Bunu herkes düzeltti ama MHP'deki arkadaşlarımız nedense buna çok sarıldılar, düzeltmediler, Genel Kurul'da da ifade ettiler. Çok üzücü. Böyle bir şeyi niye söyleyeyim? Böyle bir şey söylenebilir mi? Biraz aklı olan, biraz durumu, Türkiye'yi, Kürtleri, Kürt nüfusu, Türkiye'nin sosyolojisini iyi bilen biri böyle bir şey söyler mi? Yalanlanmış sözü alarak, tekrar tekrar ederek buradan ne kazanılacak, siyasetin neresi, ne kazanabilir?
Yıkım bakanı diyor. Bu benim şahsi projem değil. Parti programımızda yer alan, 2001'de partimiz kurulurken bu konularda terörle ilgili, ülkemizdeki huzursuzlukla ilgili neler yapacağımız yazılı. 11 yıllık iktidarımız döneminde buna çalıştık. Terörü bitirmek, silahlı bıraktırmak, siyaset alanını etkili kılmak, bütün ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız hangi etnik yapıdan olursa olsun, tarihi derinliği olan kültürümüz, medeniyetimiz içinde tekrar kardeşlik içinde yaşatmak. Birileri bunları parçalamış, Türkiye'yi, terör örgütlerini kullanmışlar, bizleri birbirimize düşman etmişler. Biz bunları önlemek için uğraşıyoruz. AK Parti, bu milletin çimentosu, bu milletin kardeşliği, bölünmenin, parçalanmanın önündeki en büyük engeliz. Türkiye'nin her tarafında temsil edilen partiyiz. Irk ayrımı yapmayız.
Geçen gün birileri benim için 'Kürt'tür, şudur budur' diyor. Ben bu konuda kendimle ilgili konuşmayı bile edep ederim. Irkçılığın zerresi ömür boyu bende olmadı. Yeter ki insan olun, hangi ırktan olursa olsun. Kendi kültürümüzü, değerlerimizi yaşatmak için uğraşan, muhafazakar partiyiz. Neden illa yaptığımız çalışmalara, Türkiye'yi parçalamak diye bakılıyor? Bu, Türkiye'yi bütünleştirmek için, bu sorunları yenmek, Türkiye'de herkes siyaset yapsın, her düşünce konuşulsun ama silah, terör olmasın, derdimiz bu. Benim de derdim bu. Hükümet içinde bu konularla en çok ilgilenen benim. Şu anda da yaptığımız işin çok doğru olduğuna inanıyorum. Doğu ve Güneydoğu'da hayat normalleşti. İnsanlar, 30 yıl sonra yeni hayat yaşıyor. Doğudan batıya, batıdan doğuya şehirler arası gidiş gelişler, kadeşlikler oldu, bağlar tazeleniyor. Neden ülkemizi terör örgütüne bırakalım, terör örgütünün geliştirdiği düşmanlıklara bırakalım?"
Vatandaşların yüzde 68'inin çözüm sürecine umut bağladığını ifade eden Atalay, paketin, bunlara katkı vereceğini söyledi.
-"Bunlar, kiralık katil"
MHP'li Bal'ın eleştirilerine yanıt veren Atalay, El Kaide, El Nusra, IŞİD'in, uğraştıkları örgütler olduğunu belirtti. Suriyeliler ile hiçbir toplantı yapmadığını ifade eden Atalay, Türkiye'deki sığınmacıların ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarıyla ilgilendiğini vurguladı.
Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Uluslararası alanda ilan ettiğimiz, Başbakanımızın El Kaide, El Nusra ve IŞİD ile ilgili şiddetli ifadeler kullandığı bir durumda, siz muhalefet olarak, 'iktidar bunlara yardım ediyor' derseniz uluslararası alan buna çok hevesli. Uluslararası alan, Türkiye'yi El Kaide ile nasıl irtibatlarız diye gayret içinde. El Kaide'nin İslam'a ve Müslümanlara verdiği zararı hiç kimse vermemiştir. Bu aşırı, yanlış, karanlık örgütler İslam'a zarar veriyor. Batı dünyasında İslamafobyanın kaynağı bunlardır, bu El Kaide türü örgütleridir, bu terördür. İslam'ı, terör ile iç içe getirdiler. Dünyada, İslam deyince terör çağrışımı geldi, bunlar yüzünden. Şu anda IŞİD'in yaptıkları felaket. Bunlar acımasız. Bunlar, kiralık katil. Ne olduğu belli değil, kiminle çalıştığı belli değil. Orada öyle bir ortam var. Bunlar samimi değerlendirmelerimiz.
Konuşurken, hakaret içerdiği için arkadaşlarıma sert ifade söylediysem de bağışlayın. Bunları açıkça konuşalım, söyleyeceğinizi söyleyin ama düşünce bazında. Ben de cevaplayayım. Düşüncemizden eminiz, düşünce duymaktan korkmuyoruz. Rahatça da her yerde konuşuruz ama rahat bir ortamda paylaşalım. "
Tasarı üzerinde görüşmeler devam ediyor.