Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin kasetler yoluyla yıpratılmak istendiğini belirterek, buna boyun eğmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, "Eğer buna boyun eğersek milletin emanetine ihanet etmiş oluruz. Eğer buna boyun eğersek Türkiye'nin geleceğini karartmış oluruz" dedi.
İnternet düzenlemesiyle kişilik haklarını, mahremiyetin gizliliğini koruma altına aldıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir ses, bir görüntü kaydının engellenmesi 5 gün alıyordu. Eğer siz buna 5 gün ses çıkarmazsanız, 5 gün buna müdahale etmezseniz bunu Türkiye'de duymayan kalır mıydı? Şimdi yapılan ne? Biz diyoruz ki hemen buna TİB müdahale eder. Mahkeme karar verinceye kadar kişilik hakları zaten zedeleniyor. Mahremiyetin gizliliği ihlal ediliyordu. İtibar suikasti yapılıyordu. İşte burada TİB şikayetleri anında değerlendirecek, erişimi engelleyecek ve ardından mahkeme kararını bekleyecek. Hiç kimse fişlenmeyecek, hiç kimsenin internetteki verileri depolanmayacak. Çok önemli bir şey. Hiç kimsenin özgürlüğü ihlal edilmeyecek."
- "İnternetin, özgürlüklerin karşısında olsak bunları yapar mıydık?"
Göreve geldiklerinde Türkiye'de geniş bant internet abonesi sayısının 20 bin olduğunu, şu anda ise bu rakamın 34 milyonu aştığını kaydeden Erdoğan, "20 bin nerede 34 milyon nerede. İnternete karşı olan bir iktidar böyle bir imkanı, böyle bir zemini hazırlar mı? Biz bunu hazırladık. Ama bunu ne batılı biliyor, ne ülkemizdeki bu konularla ilgilenmeyen çevreler biliyor. Bakın 20 binden 34 milyona bizim dönemimizde internet ağı genişledi" diye konuştu.
Bütün okullara internet erişimi sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, ayrıca yükseköğrenim yurtlarına da ücretsiz internet erişimi sağladıklarını belirtti. Erdoğan, "Çocuklarımızın internetle eğitim almasının altyapısını biz hazırladık. Bize kimse bu konuda ders veremez. Bu işi yapan biziz. Bu adımları atan biziz, bu yatırımları yapan biziz" şeklinde konuştu.
Şu ana kadar 63 bin tablet bilgisayar dağıttıklarını anımsatan Erdoğan, gelecek haftalarda 600 bini aşkın tablet bilgisayar dağıtacaklarını, bütün hazırlıkların tamamlandığını söyledi. Dağıtım töreni yapacaklarını bildiren Erdoğan, "Şimdi bu hafta bu 600 binlik paketin 100 bin bilgisayarını inşallah dağıtıyoruz. Önümüzdeki bir ay içinde de 675 bin tablet bilgisayarı inşallah çocuklarımıza dağıtmış olacağız" dedi.
"Allah aşkına internetin, özgürlüklerin karşısında olsak bunları yapar mıydık?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama her şeyi herkesin görmesi lazım. Şu anda sadece Türkiye'de değil, başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere dünyanın hemen her ülkesinde siber zorbalık adı verilen çok ciddi bir sorun var. İnternette görüntüleri çekilip yayımlanan, bundan dolayı intihar edenler, cinayet işleyenler var. Başta AB ve ABD olmak üzere birçok ülkede internetle ilgili düzenlemeler var. Daha yakın zamanlarda ABD'de biliyorsunuz twitter üzerinde 'Amerika'yı yerle bir edeceğiz' diye şaka yollu mesaj atan iki İrlandalı geceyi cezaevinde geçirdiler, ardından da hemen sınırdışı edildiler. İnternet üzerinden dolandırılanlar var, internet üzerinden tacize uğrayan çocuklar var. Her türlü ahlaksızlığın, edepsizliğin, dolandırıcılığın fırsat kolladığı, siber zorbaların cirit attığı bir internet dünyası var. Her ülkede de bu saldırılara karşı alınmış tedbirler var.
Türkiye'de siber zorbalığın bir türü de işte kaset siyasetidir. Biz yeni düzenlemeyle buna karşı mücadele veriyoruz. Çocuklarımızı, gençlerimizi korumanın yanında özel hayatı, mahremiyeti korumanın yanında siyaseti ve milli iradeyi ağır bir tehditten korumaya çalışıyoruz. Hedefimiz budur. Aklı olan, vicdanı olan en önemlisi de evde küçük çocuğu olan hiçbir insan bu düzenlemeye karşı çıkmaz, çıkamaz. Hele hele CHP gibi MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz. Eğer duruyorlarsa biliniz ki orada bir başka sebep vardır, bir başka tehdit vardır. CHP'nin, MHP'nin üzerindeki o tehditi de biz kaldıracağız. Biz AK Parti siyasetine değil, Türkiye siyasetine güç kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz bugün iktidarız, olur ya yarın olmayabiliriz. Millet bize 'bu makamları ehline teslim edin' dediğinde bir an bile tereddüt etmez, bu makamları eğer emaneti farklı birilerine vermenin sandıkta neticesi ortaya çıkıyorsa sahibine teslim ederiz. Bizim yolumuz bu. Ama bu emanet bizde olduğu müddetçe milli iradeyi, demokrasiyi, özgür siyaseti sonuna kadar savunmaya, güçlendirmeye devam edeceğiz. Sadece kendimiz, neslimiz için değil, Türkiye'nin geleceği için, istikbali ve istiklali için gözümüzü kırpmadan mücadele edeceğiz."
(Sürecek)