Çerkesya’nın kalbindeki hançer: Soçi Olimpiyatları!
Rusya için ‘milli dava’ haline gelen olimpiyat organizasyonu, aynı zamanda Çerkeslere yaşatılan katliamın da belleklerden silinmesi için ‘resmi merasim’ anlamına geliyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-07 08:58:18
Bugün, 2014 Soçi Olimpiyatları, yıllar süren hazırlıklardan sonra yapılacak dev gösteriyle start alacak. Bu önemli spor organizasyonu Şubat ayı boyunca tüm dünyanın da gündeminde olacak.
Rusya Federasyonu için ‘milli dava’ haline gelen olimpiyat organizasyonu, aynı zamanda bir halka, Çerkeslere yaşatılan katliamın da belleklerden silinmesi için ‘resmi merasim’ anlamına geliyor. Yıllardır skandallarla, ihlallerle, yolsuzluklarla gündemden düşmeyen ‘Olimpiyat Köyü’ için Kafkasya’nın muazzam doğası katledilmesinin yanı sıra olimpiyatların yapılacak yer olarak Çerkesya’nın düştüğü ve Çerkes halkının katliama uğratıldığı Soçi’nin Adler bölgesinin seçilmesi insanlık tarihine kara bir leke olarak da geçecek. Devlet başkanı V. Putin’in yanına tüm oligarklarını alıp devlet imkanlarını seferber ederek yaklaşık 50 milyar dolarla tamamladığı ve Çerkesya’nın ortasına yaptırdığı olimpiyat tesisleri, kalbe saplanmış kanlı bir hançeri hatırlatıyor.
ÇERKES KANIYLA DOLAN VADİ: KBAADA!
Bugün, Çerkes halkının kara günlerinden biri. Çarlık Rusya ile 100 yıl süren savaşlardan sonra Çerkesya’nın bir daha ayağa kalkmamak üzere düştüğü, Çerkes halkının anayurdundan sürgün ve ölüme gönderildiği yerde, akıtılan Çerkes kanından adını alan ‘Kızıl Çayır’ yani ‘Krasnaya Polyana’, gerçek adıyla Kbaada’da, 2014 Kış Olimpiyat Oyunları yapılacak. 2014 Soçi Olimpiyatları, Çerkes Soykırımı’nın 150. yıldönümünde gerçekleştirilecek. Soçi’yi Ruslar için bu denli kutlu bir yılda ‘Kış Olimpiyatları’ alanı olarak seçmek, Rusya İmparatorluğu’nun Çerkes halkına yaptığı zulmün ve sistematik katliamının daimi merasiminin de temsilidir. Soykırım kurbanlarının toplu mezarları üzerine Olimpik Köy inşası, yapılan bu vahşeti fiilen belleklerden silme çabasını sembolize etmekte.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, 2007’de Soçi önerisini kabul ettirmeye çalışırken Krasnaya Polyana’yı eski Rum-Yunan toprağı ilan etmişti. 2010’da ise Vancouver’da Olimpiyat bayrağını alma törenine Kuban Kazak Korosu’nu göndermişti. Rus Çar’ı adına Çerkesya’da işgalde öncü savaşçı olarak kullanılmış Kazakların bu şekilde öne çıkarılması aslında amacının ne olduğunu da açık açık anlatıyor. Olimpiyatlar için seçilen bu yer, 21 Mayıs 1864 tarihinde en az 100 yıl süren savaşların ardından Çerkesya’nın düştüğü, Rus işgal ordusunun Krasnaya Polyana’da zafer yürüyüşünün yapıldığı yerdir. O gün 1.5 milyon Çerkes’in katledildiği, 1.5 ila 2.2 milyon Çerkes’in Osmanlı topraklarına sürüldüğü, kalanların ise Kafkasya’nın düzlüklerine dağıtıldığı trajedinin yaşandığı gündür.
DÜNYA KATLİAMA ORTAK OLDU
Kuşkusuz olimpiyatların yapılacağı yer olarak Soçi’nin seçilmesi Rusya’nın milli politikasıydı. Katliam yaptığı bir yeri artık bundan böyle önemli bir uluslararası spor organizasyonunun gerçekleştiği yer olarak toplumun hafızasına yerleştirmek devlet politikasının ince bir dizaynı olarak karşımızda duruyor. Meselenin insani boyutunun yanı sıra Kafkas dağlarındaki bitki ve hayvan yaşamını kökten silme amacıyla olimpiyat tesisleri için olağanüstü Kafkasya doğası katledildi. Yüzbinlerce ağaç kesildi, ormanlardaki vahşi hayvanlar göçertildi, katledildi.
Rusya Federasyonu bu çılgınlığa girişmişken dünyadaki bazı Çerkes grupları ve az sayıda insan ve hayvan haklarını koruma kuruluşlarının çok cılız karşı çıkışlarına rağmen dünyada bu vahşete karşı duracak, itiraz edecek herhangi bir devlet çıkmadı. Olimpiyat bölgesinin UNESCO’nun ‘koruma alanı’ ilan ettiği bir yerde olmasına rağmen dünyanın bu vahşete karşı sessiz durması bir anlamda bu suça ortak olduğunu da gözler önüne seriyor.
İŞÇİ ÖLÜMLERİ, YOLSUZLUKLAR VE DOĞA KATLİAMI….
Olimpiyat tesislerinin inşa süreci ise skandallarla dolu. 2007’de ‘2014 Kış Olimpiyatları’nın Soçi’de yapılacağı ilan edilmesinden sonra olimpiyat tesisleri için kolları sıvayan Rusya Federasyonu, Soçi’nin Adler bölgesinde adeta bir doğa katliamına ve yolsuzluk maratonuna girişti.
İlk olarak devlet bünyesinde ‘OlimpStroy’ adıyla bir inşaat şirketi kurdurtan Putin yönetimi, ilk başlarda bütün ihaleleri oligarklar arasında paylaştırdı ve devlet destekli oligarkları Soçi’ye yatırım yapmaya zorladı. 2008’de yapımına başlanan tesisler ve olimpiyat köyü inşası için resmi olarak 6 milyar dolar olarak kayıtlara geçse de uzmanların yaptığı tespitle tesislerin tamamlanması için 50 milyar doları aşan bir maliyet sözkonusu. Olimpiyat tesisleri için harcanan bu yüksek tutarın önümüzdeki dönemde Rusya’da halka ekonomik kriz olarak yansıyacağı ise bir çok ekonomistin ortak fikri. Ve bu 5 yıllık yapım sürecinde yolsuzluk nedeniyle bir çok üst düzey yetkili Putin tarafında görevden alındı. Neredeyse her hafta sonu gelip Soçi’de tesisleri denetleyen Putin ve Medvedev ikilisi, tesislerin zamanında yetişemeyeceğini anlayınca ‘olimpiyat tesisleri projeleri yerli firmalara verilecek ve yerli işçi çalıştırılacak’ kuralını bir yana bırakıp başta Türkiye ve diğer ülkelerden alt taşeron firmaları ve işçi gücü alımına başladı.
Tesislerin yapım aşamasında yaşanan can kayıpları ise hiçbir zaman Rus ve dünya medyasında gündeme gelmedi. Oysa el değmemiş Kafkas dağlarında doğa katliamı yapılırken ve ilk kez dağlara yol açma çalışmalarında yüzlerce işçi hayatını kaybetti. En hazin ölüm olayı ise Adler bölgesinde ağaç kesiminde çalışırken kesilen ağaçların gölgesinde dinlenmek amacıyla uzanan 14 Özbek asıllı işçinin devrilen ağaç yığının altında kalarak can vermesi ve yine Adler’den Krasyan Polyana bölgesine giden bir işçi servisinin başka bir araca çarpması sonucu otobüsteki 20 işçinin hayatını kaybetmesi olayı. Tesisler tamamlandığında işçi ölümlerinin yüzleri bulduğu tahmin ediliyor.
(Fırat Haber Ajansı / Halil Deniz)
SON VİDEO HABER
Haber Ara