Heyet, Van Valiliği tarafından kentteki bir otelde verilen yemeğe katıldı. Van Valisi Aydın Nezih Doğan, burada yaptığı konuşmada, Van'a atandığı günden bu yana kardeşlik hukukunun geliştirilmesi ve ekonominin daha çok konuşulması gibi hedefler için çalıştıklarını bildirdi.
Kardeşlik ve ekonominin birbiriyle bağlantılı iki konu olduğunu, barışın, kardeşliğin, huzurun olduğu yerlerde ekonominin de gelişeceğini dile getiren Doğan, "Türkiye bir yandan terörle mücadele ederken aynı zamanda kişi başı milli gelir düzeyini de 10 bin dolara yükseltti. Ama bunun yanında gelir adaletinin de bölgelere eşit şekilde dağıtılması gerekiyordu. Bu da son zamanlarda Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olan barış ve kardeşlik projesiyle sağlandı. Çözüm sürecinin de etkisiyle şu anda Van'da yatırım yapmayı bekleyen 180 yatırımcı var. Biz onlara yer bulabilirsek yatırımlarını yapacaklar" dedi.
AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Nebati de Van'daki belediye başkan adaylarına ve vatandaşlara kendilerini anlatmak, onların da düşüncelerini almak için kente geldiklerini, Van'dan aldıkları enerjiyi Ankara'ya taşıyacaklarını aktardı.
AK Parti'nin, kurulduğu günden bu yana yaptığı hizmetlere rağmen sürekli provokatif saldırıların hedefinde olduğunu ancak girdiği her seçimde halkın teveccühünü alarak oy oranlarını arttırdığını belirten Nebati, "2008 yılında yüzde 50'ye yakın oy almış parti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaya çalışıldı. 1 oy farkla o badire atlatıldı. Nihayetinde 2012 Eylülü'nde bu defa 'artık yeter' diyen Türkiye'deki büyük bir çoğunluk, kısmi anayasa değişikliğine 'evet' dedi. Bu gelişmeler ülkemizin gelişmesinde çok önemli etkenlerdir" diye konuştu.
Kişi başı gelirini 10 bin dolara çıkaran Türkiye için, 2013 yılı Mayıs ayının tarihindeki en önemli aylardan biri olduğunu dile getiren Nebati, geçtiğimiz yıl başlatılan çözüm süreci sayesinde ülkenin hiçbir yerinde bomba, kan, gözyaşı ve saldırıları olmadığını, insanların birbirlerine güven duymaya başladığını anlattı.
Annelerin dua ettiği, babaların gözyaşı dökmediği, herkesin kendini rahatlıkla ifade ettiği, ülke içinde yaşayanların kendilerini devletin güvenliği, ifade özgürlüğü içinde hissettiği bir dönemin yaşandığını vurgulayan Nebati, şöyle konuştu:
"14 Mayıs 2013'ü heyecanla bekleyenlerden biri bendim. Mayıs ayında IMF'ye olan borcumuz bitecek ve Türkiye bu illetten kurtulacaktı. 14 Mayıs 2013, Türkiye'nin ekonomik zilletten kurtulduğu bir bayramdı. Bu gelişmenin ardından üçüncü köprünün temeli atıldı, Marmaray'ın son hazırlıkları yapıldı. Üçüncü havalimanı anlaşması yapıldı. Üçüncü köprü demek Pekin ile Londra arasını 48 günden 12 güne indirmektir. Marmaray demek Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlamak demektir. Üçüncü havalimanı demek, Türkiye'nin dünyanın merkezi demek. Biz bunların sevincini yaşarken malum Gezi olayları çıktı. Biz (havalanacağız) derken bizimle oynamaya başladılar. Ama yanıldıkları bir şey vardı. Türkiye'yi eski günlerdeki zayıf bir devlet sanıyorlardı. Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu anladılar. Yanıldılar ve yanıldıklarını şu sözlerle dile getirdiler: 'Biz Tayyip Erdoğan'ı devireceğiz derken gücüne güç kattık."
- 17 Aralık operasyonu
Gezi olayları sürecinin atlatıldığı, barış sürecinin devam ettiği, ülkenin toparlanmaya başladığı dönemde 17 Aralık olaylarının başladığını anımsatan Nebati, AK Parti hükumetlerini devirmeyi beceremeyenlerin 17 Aralık'ta bu amaçlarına ulaşacaklarını sandıklarını ancak bunda da yanıldıklarını ve karşılarında güçlü bir devletin olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin demokratikleştiğini ve 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin kendini yeni baştan kanıtlayacağını ifade eden Nebati, şöyle devam etti:
"17 Aralık operasyonunda bizi şaşırtan, bizim arkadaşlarımız olan insanların da kullanıldığı bir hareketin olması. Allah'ın izniyle bu operasyon da geçiştirildi. Çözüm sürecinden önce hepimizin canı çok yandı. Çok üzüldük. Komşularımız öldü, şehitler verdik, gözyaşları dinmek bilmedi. Barış sürecini başlatanlara (ihanet ediyorsunuz) dediler. Bir yıl önce kadar şehit çatışma haberleri gelirdi ve biz kanıksamıştık bunları, şehitlerimiz için ağıtlar yakardık. Şimdi Allah kazayı belayı ordumuzdan uzak tutsun diye dua ediyoruz. Sabah saatlerinde Van'da kaza oldu ve 3 askerimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Ordumuzun başı sağolsun. Yaralılara Allah şifa versin. Her gün şehit haberleri gelirse moraliniz düzgün olur mu? Onun için barış süreci hepimizin süreci. İnşallah sonsuza kadar devam edecek. Allah taş koyanların önüne taş koysun."
Van'da 1,5 yaşındaki çocuğun ölümünün de çok acı olduğunu ve bu olayların yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Nebati, 11 yıl önce bu tür olayların gazetelerde sıradan bir olay gibi yer aldığını ve aylarca köylere ilçelere yolları kapalı olduğu için ulaşılamadığını sözlerine ekledi.