Füle ile görüşmesinin ardından soruları yanıtlayan Nami, iki tarafın hazırladığı ortak açıklamayla ilgili olumlu bir hava olduğunu belirterek, "Bunu uzun zamandır bekliyorlardı. Çözüm ümidinin belirmesi AB Komisyonu'nu da harekete geçirdi. Kıbrıs ile ilgili daha yakın bir ilgi alaka olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
"Kısa sürede olumlu bir noktaya varılmaması için bir sebep olmadığını" ifade eden Nami, "Hazırlanan ortak açıklama metni öncekilerden daha detaylı , daha çok içeriğe giren, geçmişte olmayan bazı mutabakatları bünyesinde barındıran, tarihi nitelikte bir metin olacak. Bu da bundan sonraki müzakerelerin daha hızlı ilerlemesine vesile olacak diye ümit ediyoruz" dedi.
AB, ABD ile garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin desteğinin büyük olduğunu vurgulayan Nami, ortak açıklamada sorunun "en kısa zamanda" çözüme kavuşturulmasına yönelik siyasi irade olduğunun ifade edildiğine dikkati çekerek, "En kısa zamanda vurgusundan anlaşılan da aylardır, yıllar değil. Zaten böyle önemli bir ortak açıklamayı oluşturan iki tarafın, liderlerin bundan sonra yıllar sürecek bir müzakere süreci planladıklarını düşünmememiz gerekir" diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) ortak açıklamaya yönelik teyidini verdiğini, kuzeydeki tüm siyasi partilerin de KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile yaptıkları görüşmede müzakerelere başlama konusunda mutabakat içinde olduklarını belirttiklerini söyleyen Nami, "Açıklamanın içeriğine tam destek verenler olduğu gibi bazı tereddütlerini ifade edenler de oldu. Rum tarafında da aynı durum söz konusu" dedi.
Ana fikrin, "henüz uzlaştırılamamış konular üzerine odaklanılması, bunların birbiriyle paralel ve ilintili şekilde ele alınması ve süratli şekilde sonuca gidilmesi" olduğunu söyleyen Nami, müzakere masasında adadaki taraflar ile Birleşmiş Milletler'in (BM) olacağını ve bu formatta değişiklik olmadığının altını çizdi.
