Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binasında düzenlenen Türkiye-Romanya Yatırım ve Ticaret Forumu'nda konuşan AB Bakanı Çavuşoğlu, dünya genelinde son yıllarda yaşanan ekonomik ve mali krizlerin, AB ülkelerinin ekonomilerini ve bu ülkedeki insanların günlük hayatlarını ciddi bir şekilde etkilediğine işaret etti. Çavuşoğlu, "Ekonomik ve mali krizler, Avrupa'daki bazı ülkelerde demokratik kurumları da çok güçlü bir şekilde sarsmıştır, hatta bazı ülkelerde seçilmiş siyasetçilerin yerine teknokrat hükümetleri iş başına gelmiştir" diye konuştu.
Bu krizler neticesinde pek çok Avrupalının eğitim ve sağlık gibi temel haklarının sarsıldığına işaret eden Çavuşoğlu, AB'nin bugüne kadar yaşadığı krizleri fırsata dönüştürdüğünü dile getirerek, birliğin mevcut krizi de fırsata dönüştürmek için çok yoğun çalışmalar içinde olduğunu belirtti.
Özellikle Avro Bölgesi'nde krizin etkilerinin azaldığına ve ekonomik krizin yavaş yavaş fırsata dönüştüğüne değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa ekonomisine çok önemli katkı sağlayabileceğini belirtti. AB Bakanı, şunları söyledi:
"Son 11 yıldır, özellikle 2002 yılından bu yana, Türkiye'de uygulanan yapısal reformlar, alınan ekonomik tedbirler, daha önce bizim de yaşadığımız çok ciddi siyasi ve ekonomik krizler sonucunda alınan tedbirler ve güçlü finans yapımız, bankacılık sektörümüz sayesinde, bugün Türkiye'nin yaşanan krizden fazla etkilenmediğini ve bu süreçte ekonomisini giderek daha fazla büyüttüğünü hem bizler yaşıyoruz hem de gerek Avrupalı dostlarımız gerekse OECD başta olmak üzere Dünya Bankası, tüm uluslararası örgütler bunu da yakından gözlemlemektedir."
Türkiye ekonomisinin son 11 yılda gösterdiği performansla gelirini 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkardığını belirten Çavuşoğlu, bu süreçte çok ciddi istihdam sağlandığını vurguladı.
AB ülkelerinde işsizliğin yüzde 10-20 civarında olduğuna, gençler arasında ise yüzde 30'lara kadar çıktığına işaret eden Çavuşoğlu, "Türkiye'nin işsizlikle mücadelede başarısını hem Dünya Bankası hem de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) örnek olarak göstermektedir. Tek haneli işsizlik vardır ve son 3 yılda Türkiye, özellikle iş dünyamızın güçlenmesi sayesinde 6 milyon insana iş sağlamıştır" dedi.
Tüm krizlere rağmen AB'nin, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin ihracatını tekrar 150 milyarların üzerine çıkartmasının, Türk sanayisinin üretkenlik ve kapasite artışının bir göstergesi olacağını söyledi.
-Üçüncü ülkelerde yatırım ve işbirliği-
Çavuşoğlu, ekonomik büyümenin dinamizmi olan iş dünyasının, sadece Türkiye'de değil başta Romanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve dünyanın her bölgesinde çok önemli yatırımlara imza attığının görüldüğünü dile getirerek, "Özellikle Türk ve Rumen işadamlarının da üçüncü ülkelerde çok anlamlı bir şekilde işbirliği yapabileceğine inanıyoruz ve destekliyoruz" ifadesini kullandı.
Avrupa'ya göç eden Türklerin, artık ucuz işgücü olmaktan çıkıp yatırımcı haline geldiklerine işaret eden Çavuşoğlu, "Türklerin sahip olduğu 150 bin işletme, bugün AB ülkelerinde 700 bin istihdam sağlamaktadır. Avrupa'daki işletmelerimizin cirosu da 50 milyar avroyu aşmış durumdadır" dedi.
Türkiye'nin bugün Avrupa için önemli bir piyasa, enerji güvenliği ve ucuz enerji sağlanması bakımından da önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, AB'nin krizleri fırsata çevirmede Türkiye ile yakından çalışacağını dile getirdi.
"Bugün, Türkiye AB'ye yük olacak bir ülke değildir" diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
"Krizler döneminde birçok AB üyesi ülke, Maastricht ekonomik kriterlerini, gerek kamu borç stoku anlamında gerekse bütçe açığı bakımından sağlayamamıştır ama Türkiye'nin bugün Maastricht kriterlerine göre maksimum yüzde 60 olması gereken kamu borç stoğu, yani gayri safi milli hasılaya oranla karşılaştırdığımız zaman yüzde 35'lerdedir. Bu, AB ülkelerinin bir çoğundan iyidir."
Türkiye'nin bütçe açığının AB ortalamasının altında olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, son tedbirlerle bunun yüzde 1,5'in altına düştüğünü söyledi. 2002'de Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımların miktarının 1 milyar dolar olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, bu rakamın 2008'de 22 milyara çıktığını ve kriz döneminde azalmasına rağmen şu anda 15 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, bunun da Türkiye'deki yatırım ortamının yatırımcılar için ne kadar uygun olduğunun gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin, dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın da 6'ncı büyük ekonomisi olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, 2023 yılı hedefinin, dünyanın 10'ncu Avrupa'nın da 3'üncü büyük ekonomisi haline gelmek olduğunu belirtti. Romanya'nın, Türkiye'nin AB üyeliği sürecine en güçlü desteği veren ülkelerden biri olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Romanya'nın bu konudaki desteğinin artarak devam edeceğinden şüphe duymadıklarını dile getirdi.
- Türkiye-Romanya ticari ilişkileri
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz da forumun Türkiye-Romanya ilişkilerinin geliştirilmesine olumlu katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Yavuz, Türkiye ve Romanya arasındaki yüzlerce yıl öncesine dayanan güçlü tarihi ve kültürel bağa dikkati çekerek, "Balkanların en büyük iki ülkesi Türkiye ve Romanya arasında fiziki bir sınır olmasa da biz Romanya'yı Karadeniz üzerinden komşumuz olarak görüyoruz. Bu kapsamda, komşumuz Romanya ile bölgemizin sunduğu imkanları birlikte değerlendirmek istiyoruz" diye konuştu.
Yavuz, 2013 yılının ilk yarısı itibariyle yaklaşık 13 bin Türk sermayeli şirketin toplam 480 milyon dolarlık sermayeyi Romanya'ya transfer ettiğini belirterek, bu firmaların cirosunun toplamın yaklaşık 5 milyar avroyu olduğunu söyledi.
Türkiye-Romanya ilişkilerinin geliştirilmesi için taşımacılık konusunda ücretsiz transit kotasının yükseltilmesi ve geçiş ücretinin makul bir seviyeye çekilmesinin taşımacıların önündeki engelleri azaltacağının altını çizen Yavuz, şunları kaydetti:
"Türk araçlarının Romanya'dan almış oldukları bir yükü üçüncü bir ülkeye taşımalarının önündeki bürokratik engellerin kaldırılmasını ve transit geçiş kotası sorununa kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyoruz. Romanya vizelerinin 5 yıla çıkarılması amacıyla yaptığımız çalışmalar, işadamlarımız tarafından memnuniyetle karşılandı. Ayrıca ,Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. AB çatısı altında yer alacak Türkiye'nin, AB ekonomilerine katkı sağlayacağından eminim."
