Türkmenoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında alt komisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Komisyon üyeleri olarak cezaevlerinde incelemelerde bulunduklarını aktaran Türkmenoğlu, yurtdışında Türk mahkumların kaldığı cezaevlerine ilişkin incelemelerde de bulunduklarını, buralarla ilgili çok sayıda şikayet aldıklarını ifade etti. Özellikle Avrupa'daki cezaevlerinde koşulların kötü olduğunu, mahkumlar arasında çifte standart uygulandığının tespit edildiğini belirten Türkmenoğlu, bu türlü kötü muamelerin hazmedilemez olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de yaptıkları cezaevleri ziyaretleri ve izlenimleri hakkında bilgi veren Türkmenoğlu, insan hakları ihlalleri konusunun minimum düzeye indiğini gözlemlediklerini söyledi. Şikayetlerin daha çok hasta mahkumların sevk işlemleri ve sevk koşulları konusunda yaşandığını kaydeden Türkmenoğlu, bu sorunların giderilmesi için ilgili birimlerle görüşmeler yaptıklarını anlattı. Türkmenoğlu, adli mahkumların cezaevi koşullarına yönelik talep ve şikayetleri olurken, siyasi mahkumların ise daha çok mevcut düzene ve sisteme ilişkin tepkileri dile getirdiklerini ifade etti.
Kırıkkale cezaevinde bir mahkuma mektup içinde gelen kurutulmuş çiçeğin kendisine verilmediği yönünde çıkan bir haberi hatırlatan Türkmenoğlu, mektup içinde herhangi bir materyalin yollanmasının yasak olduğunu vurguladı. Türkmenoğlu, çiçeğin, uyuşturucuya batırılmış olma ihtimali gibi nedenler dolayısıyla kendisine teslim edilmediğini "kimyasal silah" ihtimalinin ne cezaevi yönetimi ne de mahkum tarafından dile getirilmediğini belirtti.
Mektup içinde gelen Pir Sultan Abdal'ın resminin terör örgütü lideri resmi kategorisine sokularak, mahkuma teslim edilmediği iddialarına da yanıt veren Türkmenoğlu, resmin yanında başka materyaller olduğunu, bunlardan ayrılan Pir Sultan Abdal resminin sahibine verildiğini aktardı.
Rize ve Trabzon cezaevlerindeki incelemelerinde hasta koğuşlarına ilişkin tespitlerini de aktaran Türkmenoğlu, "Özellikle Trabzon cezaevindeki hasta koğuşuyla ilgili izlenimlerimiz çok olumsuz. Bunu yönetimle paylaştık" dedi. İzlenimlerinden örnekler veren Türkmenoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın hasta mahkumlarla ilgili yeni düzenleme yapılacağı yönündeki açıklamalarını hatırlatı. Engelli ya da hayatını kendi başına idame ettiremeyecek kadar hasta mahkumlar için hastane cezaevleri projesinin hayata geçirilebileceğine işaret eden Türkmenoğlu, "Hastanelerin hasta mahkum koğuşlarıyla ilgili düzenlemenin biran önce faaliyete geçmesi gerekiyor" diye konuştu.
-"BDP ve CHP milletvekillerimiz, 'yanılmışız' şeklinde açıklamada bulunmadılar"
Sincan Çocuk Cezaevinde mahkumların infaz koruma memurlarınca dövüldüğü iddiaları üzerine yaptıkları incelemeyi ve elde ettikleri sonuçları aktaran Türkmenoğlu, cezaevi kameralarından elde edilen görüntülerin iddialarla örtüşmediğini kaydetti. Görüntülerde izlediklerini basın mensuplarına anlatan Türkmenoğlu, iddiaların hemen ardından basın açıklaması yapan muhalefet milletvekillerinin daha sonra sessiz kalmalarını da eleştirdi. Görüntülerde infaz koruma memurlarının çocukları sakinleştirmeye, kendilerine zarar vermelerini engellemeye çalıştıklarını anlatan Türkmenoğlu, şöyle konuştu:
"Hem BDP, hem CHP milletvekillerimiz bu görüntüleri izlediler. Sonrasında 'yanılmışız, kamuoyunda böyle bir algı vardı, infaz koruma memurlarının çocukları dövdüğü şekilde haberler vardı. Bu yanlıştır' şeklinde bir açıklamada da bulunmadılar. Ama 'böyle bir şey var' şeklinde de açıklamada bulunamadılar. Çünkü hepimizin izlediği görüntüler var elimizde. Bizler burada özellikle çocukların rehabilitasyonu noktasında maksimum dikkati göstermemiz gerekiyor. Kaldı ki bu çocuklar, gençler, çok genç yaşta cezaevlerine girmişler, önlerinde uzun bir hayat var. Bu noktada Sincan Çocuk Cezaevinin koşullarının nisbeten iyi olduğunu gördük."
Olaylara karışan çocuklarının terör örgütleriyle ilgili suçlardan cezaevlerinde olduğunu belirten Ayşe Türkmenoğlu, cezaevinde kendilerince bir otorite kurma isteği ile hareket ettiklerini, dokunulmazlık kazanmaya çalıştıklarını gözlemlediklerini de söyledi. Türkmenoğlu, "Olaylar tamamen çocukların fevri davranışı ve infaz koruma memurlarına saldırmalarıyla başlayan bir süreç. Bunu bire bir gördük" değerlendirmesinde bulundu.
Türkmenoğlu, bir gazetecinin "Olayın, 1 ay, 15 gün öncesine ilişkin görüntü var mı?" sorusuna, çocukların öncesiyle ilgili bir şikayetleri olmadığı yanıtını verdi.
"Görüntüler kurgu olabilir mi?" sorusu üzerine ise Türkmenoğlu, "Çok netti. Nasıl kurgu olabilir?" dedi.
Türkmenoğlu, cezaevlerinde 24-25 televizyon kanalının izlenebildiğini, siyasi tutukluların İmece TV, Hayat TV, Halk TV ve Ulusal Kanal'ın da aralarında bulunduğu bazı kanalların izlenebilmesi yönünde talepleri olduğunu, cezaevi yönetimlerinin de yazılı başvuru yapılması ve teknik olanaklar doğrultusunda bu talepleri karşılamaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.