İstanbul'daki şantaj ve askeri casusluk davasının 25 hükümlüsünün avukatları, davanın görüldüğü İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne farklı tarihlerde "yeniden yargılama" talebine yönelik dilekçeler sundu.
Talepleri, yargılama aşamasında etkin olmayan ve kararda imzası bulunmayan hakimlerden oluşturulan yeni bir heyet değerlendirdi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeni heyetince alınan kararda, iddialarla ilgili savcının görüşüne de başvuruldu.
Savcının kararda, "Yargılamanın yenilenmesi talebinin mahkemece verilen kararın şekil, içerik ve hukuken Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından kısmen onama ve kısmen bozma şeklinde değerlendirildiği, bu nedenle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) hükümlüler lehine yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin sayıldığı 311. maddesinde belirtilen şartların oluşmadığını bildirip, yargılamanın yenilenmesi hususundaki taleplerinin reddine, ayrıca Yargıtay Başsavcılığı'nın tebliğnamedeki bu görüşüne katıldığını bildirdiği, bu nedenle dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep ve mütalaa ettiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandığı kaydedildi.
- "Siyasiler ile yazarın beyanları, yeni delil olarak kabul edilmez"
"Yeniden yargılama"nın kesinleşmiş hükümlere karşı kabul edilmiş olağanüstü bir kanun yolu olduğu hatırlatılan kararda, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin CMK'nın 311. maddesinde yer aldığı belirtilldi.
Talebe konu olan mahkemenin 2011/37 esas ve 2012/166 karar sayılı dosyayı incelediğe vurgu yapılan kararda, "Suçlamalarla ilgili yargılamanın bitirildiği, yargılama sonucunda farklı sanık ve eylemleri yönünden beraat, düşme ve mahkumiyet hükümlerinin verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçtiği, yargılamanın yenilenmesi talebine konu olan mahkumiyet hükümlerinin kesinleştiği görülmüştür" denildi.
Bir kısım dijital verilerin toplanması, saklanması ve çözümlenmesi aşamalarının sağlıklı yapılmadığı ve bir kısım dijital verilerin sahte olarak oluşturulduğu iddialarının yargılama sürecinde de öne sürüldüğü ifade edilen kararda, iddiaların Yargıtay Dairesi tarafından yargılanma esnasında incelendiği, ancak kararı değiştirecek bir sonucun çıkmadığı kaydedildi.
Kararda, bazı siyasilerin ve yazar beyanlarının yeni delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.