Davutoğlu, Münih'te Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) düzenlediği etkinlikte, "Emin olun Almanya'ya her geldiğimde yurt dışında her çıktığımda oradaki vatandaşlarımızı kardeşlerimizin her birini gördüğümde yüreğimde bir esinti doğar, bir ümit doğar. Bir vakar içinde her birisi bizim gönüllü elçilerimiz olan kardeşlerimi gördüğümde ülkemizle ilgili, insanlıkla ilgili gelecekle ilgili umutlarımız artar" diye konuştu.
Türkiye'nin katettiği mesafeyi, belki de en fazla yurt dışındaki Türklerin bilebileceğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Anadolu'da bir acı, bir sızı olsa herhangi bir şekilde yüreğimize acı düşse biliriz ki Anadolu'daki 75 milyondan daha fazla belki sizlerin yüreğinize ateşler düşer. Bunun farkındayız. Yine Anadolu'da Trakya'da ülkemizin bir köşesinde güzel bir haber olduğunda önce siz hissedersiniz. Yönünüz hep Anadolu'ya doğru bakar ve oradan gelen her rüzgarda, her esintide güzel bir haber olsun istersiniz. O bakımdan bir dışişleri bakanı olarak beni en fazla duygulandıran en fazla teşvik eden geleceğe yönelik olarak en fazla ümit duymama vesile olan husus yurt dışına çıktığımızda sizlerin gözünde gördüğümüz aşk şevk, yüreğinizdeki muhabbettir. Allah bu muhabbetinizi daim etsin."
-"Bizim milletimiz vakurdur, kimseye muhtaç olmak istemez"-
"Son 10 yılda içinde daha önceki dönemlere göre, bu sokaklarda Münih sokaklarında, Berlin sokaklarında ,Avrupa'nın her köşesinde dolaşırken başınız daha dik mi? Gururla ben Türkiye'den geldim ve arkamda güçlü bir ülke var diyor musunuz? Geleceğe ülkenizle ilgili daha ümit var bir şekilde bakıyor musunuz" sorularına salondakilerden "Evet" karşılığını alan Bakan Davutoğlu, "İşte bu 'Evet'lerdir geleceği belirleyecek olanlar. Ne bazı gösterileri bahane ederek Türkiye hakkında yapılan propagandalardır ne de verilen karamsar düşüncelerdir. Israrla söylüyorum ileride 10, 20, 30 yıl sonra hatırlayacak olanlar emin olunuz geriye dönüp baktıklarında bazılarının arzu ettiği gibi Gezi olaylarını ya da 17 Aralık'ta başlayan bazı manipülasyonları hatırlamayacaklar. Onlar aynı 60'lı 70'lı yıllardaki öğrenci olayları gibi hatırlanacak" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin IMF'ye son borcunu 14 Mayıs 2013'te ödediğini hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hepiniz buraya ya gurbete geldiniz ya da gurbete gelenlerin çocuklarısınız. 50 yıl önce yollara düştüler basit bir gerekçeyle. Çünkü geçim ihtiyacı vardı. Onurlu bir şekilde yaşama arayışı içindeydiler. Trenlerle her türlü vasıtayla başı dik bir şekilde buraya çalışmaya geldiler. Neden biliyor musunuz? Bizim milletimiz vakurdur, kimseye muhtaç olmak istemez. Gerekirse kilometrelerce öteye gider en zor şartlarda çalışır ama borç istemek istemez. Bir vakar için bir gurur için yola çıktı sizin büyükleriniz veya sizler. Herhangi birine borcunuz olduğunda nasıl inciniriz, nasıl ümidimizi kaybederiz. Bir ülke de öyledir. Başkalarına borcu olanın başının dik olması mümkün değil. Biz yaklaşık 150 yıldır hep başka ülkelere borçlu yaşadık ama 2013'ün 14 Mayıs'ında Türkiye IMF'ye son borucunu ödeyerek dünyaya şunu söyledi: Bundan sonra başım daha diktir. Kimseden borç almadım. Almayacağım. Çünkü biliriz ki biz borç alan yavaş yavaş talimat da almaya başlar. Borç veren yavaş yavaş talimat da vermeye başlar. Türkiye'nin bundan sonra daha bağımsız olması, daha güçlü olmasını en önemli teminatı artık bir daha hiçbir zaman 70 sente muhtaç olmayacak olmasıdır."
Hiçbir zaman bu ülkenin başbakanının, devlet yetkilisinin başka bir ülkenin veya kurumun önünde oturup da borç talep edecekleri günler gelmeyecek diyen Davutoğlu, "Kimse bunun hayalini kurmasın" dedi.
- "Özgüven devrimi"-
16 Aralık'ta geri kabul ve vize anlaşmasının imzalandığını anımsatan Bakan Davutoğlu, en geç 3-3,5 yıl içinde Türk vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz olarak gireceklerini belirtti.
"Birileri istedi ki 2013'te yapılan bu manipülasyonlarla Türkiye'nin bu yükselişinin önüne geçilebilsin. Türkiye'nin son 10 yıl içinde gerçekleştirdiği kazanımlar geri götürülebilsin. Ama hiç kimse ümit etmesin. Bir kere tarih bu şekilde akmaya başladığı zaman bu milletin attığı adımları geriye götürmeye hiç kimsenin gücü yetmez' ifadesini kullanan Bakan Davutoğlu, ulaştırma, sağlık, eğitim, tarım başta olmak üzere her alanda devrim niteliğinde çalışmaların gerçekleştirildiğini aktardı.
"Özgüven devrimi" de gerçekleştiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"10 yıl içinde biz en büyük kazanımları burada elde ettik. Artık iş adamları daha büyük düşünüyorlar. Öğrencilerimiz daha büyük hedefler koyuyorlar. Bürokratlar daha ileri bakıyorlar. Sanatçılarımız akademisyenlerimiz büyük özgüven içinde. Kendi ülkesine güvenmenin getirdiği bir gurur var. Son dönemde yaşananlarla bu özgüvenimizi yıkmak istediler. İstediler ki bizler karalar bağlayalım karamsarlaşalım kötümserleşelim ve geleceğe umutla bakmayalım. İşte buradan bir kez daha söylüyoruz: Bir kez bu millet tarih içinde yürüyüşe geçmişse onu kimse durduramaz."
Gurbette yaşayanlardan bir an dahi olsun yalnızlık hissine kapılmamalarını isteyen Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Almanya'nın, Avrupa'nın neresinde olursanız olun, dünyanın neresinde olursanız olun bilin ki arkanızda 75 milyonun iradesi vardır ve o iradeyi temsil eden güçlü bir hükümet vardır. Bunu kimse sarsamaz. Birileri her türlü hakaretle üzerimize gelebilirler, birileri her türlü uydurma haberle, yanlış yaklaşımlarla, yanlış ifadelerle hakaretlerle üzerimize gelebilirler. Ama şu gerçeği örtemezler: O hakaret etme cihetine gidenler de ne zaman zorda kalsalar emin olsunlar ki arkalarında çok güçlü devlet var ve elimizin yardımı da onlara da ulaşır. Biz vatandaşımız söz konusu olduğunda hiçbir ayrım yapmayız ve bu güçlü ülkenin gücünü de her yerde gösteririz Allah'ın izniyle."
(Bitti)