Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı İşler Almanya'da

Başbakan Yardımcısı İşler Almanya'da

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-02 14:24:36

Başbakan Yardımcısı İşler Almanya'da
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelerine ilişkin, "Üzerimize düşen ödevleri yaptık ve müzakereleri başlattık. Artık AB'nin de üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Açılmayan fasıllarla ilgili blokajların bir an önce kaldırılması gerekmektedir. Her dönem başkanlığında bir faslın açılması 10 yıl daha müzakere yapacağımız anlamına gelir" dedi.

Almanya'da temaslarda bulunan İşler, sabah saatlerinde Köln kentinde bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Merkezi'ni ziyaret etti. Burada düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İşler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın başlayacak Almanya gezisinin Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler açısından önemini değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan'ın Almanya ziyaretinin olumlu geçmesini beklediklerini belirten İşler, bu ziyarette bugüne kadar alınan olumlu sinyallerin daha güçlü bir şekilde ifade edileceğini söyledi.

Türkiye ile AB ilişkilerinin AK Parti iktidarından sonra çıkarılan uyum paketleriyle ilerlediğini ve bugüne kadar 14 faslın açılabildiğini hatırlatan İşler, şunları söyledi:

"33 fasıldan sadece 14'ü açıldı. Açılmayan fasıllarda da sürekli siyasi blokajlar olduğunu görüyoruz. Bunların bir an önce kaldırılmasını temenni ediyoruz. 2013 yılına gelindiğinde Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden bir hareketlenme gözlendi. 20 ve 22. fasılların açılışı yapıldı. Sayın Başbakanımızın Brüksel ziyareti oldu. Başbakanımızın bu ziyareti ikili ilişkiler açısından son derece önemliydi. Bu ziyarette iki taraftan yapılan açıklamalar 2014 yılında Türkiye-AB ilişkilerinde ivme kazanacağının göstergesidir."

AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından 2003 ve 2004 yıllarında uyum paketleri çıkararak AB konusundaki samimiyetini ortaya koyduğunu anlatan Bakan İşler, şöyle devam etti:

"Bu samimiyetimizin bir göstergesidir. Üzerimize düşen ödevleri yaptık ve müzakereleri başlattık. Artık AB'nin de üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Açılmayan fasıllarla ilgili blokajların bir an önce kaldırılması gerekmektedir. Her dönem başkanlığında bir faslın açılması 10 yıl daha müzakere yapacağımız anlamına gelir. Bu bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir.

Şu an itibariyle AB'ye üye olan bir çok ülkeden son derece iyi durumdayız. Dolayısıyla Türkiye'nin AB'ye üyeliği uluslararası arenada ve bölgede yaşanan pek çok sorunun çözülmesine katkı sağlayacaktır. AB'nin elini çabuk tutması ve müzakereleri hızlandırmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Bunun bölgesel ve dünyadaki barış için de önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık, bundan sonra da yapacağız. AB'den de üzerine düşenleri yapmasını bekliyoruz ve bir an önce açılması gereken 23. ve 24. fasılların da açılması gerekir. Açılması gereken diğer önemli fasıllar var, onların da bir an önce açılmasında yarar görüyorum."

- "AB'de yaşayan vatandaşlar oy kullanma hakkına kavuştu" -

İşler, Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşların ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmasına yönelik soruları da cevapladı.

AB ülkelerinde yaşayan vatandaşların önceden Türkiye'ye gelip gümrük kapılarında oy kullandığını hatırlatan İşler, "2012 yılında yapılan yasal düzenlemeyle artık bulundukları ülkelerde de oy kullanma hakkına kavuştular. Dolayısıyla vatandaşlarımızın ilk defa oy kullanması önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimde gerçekleşecek. Artık oy kullanma hakkını kazandılar" dedi.

Oy kullanma işlemi için vatandaşların seçmen kayıtlarını sorgulaması gerektiğini bildiren İşler, vatandaşların bunu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) internet sitesinden sorgulamaları gerektiğini veya başkonsolosluklara müracaat ederek burada oturduklarını ortaya koymaları durumunda yurt dışında bulundukları ülkelerde kurulan sandıklarda oy kullanabileceklerini aktardı.

- "İki vatandaşlıktan birinin tercihe zorlanması kabul edilemez" -

Almanya'da vatandaşların çifte vatandaşlık uygulamasındaki opsiyon modelinin kaldırılmasına da değinen İşler, şunları kaydetti:

"Opsiyon meselesi, yani iki vatandaşlıktan birinin tercihe zorlanması, doğrusu kabul edilebilir bir uygulama değildir. Yeni kurulan koalisyon hükümetinin sözleşmesinde de bu konunun yeniden ele alınacağı ve kaldırılacağı yönünde bir açıklama söz konusudur. Bunu son derece olumlu karşılıyoruz. Bu opsiyon sisteminin kaldırılmasıyla özellikle 1990 yılından sonra Almanya'da doğan Türk vatandaşlarının çifte vatandaşlık haklarını elde edecek olması önemlidir. Ancak bunu tabii ki yeterli bulmuyoruz çünkü burada gelip yerleşen ve yaşayan insanlar var. Onların da aynı şekilde çifte vatandaşlıktan yararlanması bence özellikle 21. yüzyılın bir gereği olarak düşünüyorum. Almanya'da diğer ülke vatandaşlarının çoğu bu haktan yararlanıyor. Türkler hakkında böyle bir olumsuz ayrımın olması da kabul edilebilir bir durum değil. İnşallah önümüzdeki günlerde bu konuda da önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum. Buradaki Türklerin çifte vatandaş olmasının Türkiye'den daha ziyade Almanya için önem arz ettiği düşüncesindeyim."

- 17 Aralık operasyonu -

Bakan İşler, gazetecilerin 17 Aralık operasyonuna ilişkin sorularını da yanıtladı. Türkiye'de siyasi istikrarın bulunduğuna dikkati çeken İşler, "Bu siyasi istikrarı zedelemek yönünde geçmişte bir takım engellemeler oldu. Bu girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. Bu 11 yıllık süre içerisinde Türkiye büyüdü, gelişti, ekonomisini üçe katladı. Bölge ve uluslararası arenada söz sahibi olur hale geldi. Bunun da bazı kesimleri ciddi şekilde rahatsız etmiş olduğunu gördük. Bu rahatsızlığın neticesinde 'acaba Recep Tayyip Erdoğan'dan, AK Parti hükümetlerinden kurtulabilir miyiz' çabası ve niyetlerinin olduğunu gördük. Bu doğrultuda bazı girişimler oldu" şeklinde konuştu.

Geçmişte askeri vesayetlerle hükümetlerden kurtulmanın mümkün olduğunu anımsatan İşler, sözlerine şöyle devam etti:

"Çok şükür hükümetimiz tarafından yapılan anayasa ve yasalardaki değişikliklerle askeri vesayet son bulmuştur. Bunun son bulmasıyla birlikte bir takım odakların özellikle Türkiye'nin gelişmesinden ve kalkınmasından rahatsız olan odakların 17 Aralık operasyonuna ve ondan öncesine de mayıs ve haziran ayında Gezi olaylarında ve 2012 yılında da Başbakanımızın uluslararası arenadaki olumlu karizmasını bozma yönünde bir takım haberler yayınlar yapıldığını maalesef hep birlikte gördük. Dolayısıyla bir operasyon söz konusu. 17 Aralık operasyonunu, bu güne kadar siyasi kriz oluşturmak isteyen, başarı elde edemeyenlerin 'acaba ekonomik kriz çıkararak AK Parti'den ve Başbakanımızdan kurtulabilir miyiz' çabası olarak değerlendiriyorum. Bu operasyonun görünen hedefi her ne kadar Başbakanımız ve hükümetimiz ise de esas itibariyle görünmeyen, gizlenen hedef Türkiye'nin kalkınması ve ilerlemesidir.

Gerek 17 Aralık ve gerek Gezi olayları neticesinde ekonomik göstergelerde bazı hareketlenmeler olduğunu da gördük. Gerek borsada gerek döviz kurlarında bir takım hareketlenmeler var. Bütün bunları bir değerlendirdiğimiz zaman burada kaybedenin sadece AK Parti ve Tayyip Erdoğan değil, 76 milyonun hep birlikte kaybettiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin kalkınmasını engellemek istiyorlar ancak bunu başaramayacaklarını düşünüyorum. Türkiye'yi durduramayacaklar. Milletimiz olaya el koymuştur."

Bakan İşler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'de hep krize sebep olduğunu ve cumhurbaşkanını ilk defa halkın doğrudan kendisinin seçecek olmasının önemine işaret ederek, operasyonun bu seçimleri engellemeye yönelik bir hareket olduğunu da sözlerine ekledi.

Emrullah İşler'in DİTİB Genel Merkezi'ni ziyaretine Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin ile Avrupalı Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Süleyman Çelik de katıldı. İşler, ayrıca Köln Merkez Camisi inşaatını ve Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Merkezi'ni de ziyaret etti.

Haber Ara