AK Parti İl Teşkilatınca düzenlenen "Mersin Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı"na katılmak üzere kente gelen Çağlayan, Bölge Trafik mevkisinde çok sayıda partili tarafından karşılandı.
Beraberindekilerle kent merkezinde konvoy eşliğinde tur attıktan sonra Edip Burhan Spor Salonu'na geçen Çağlayan, buradaki toplantıda yaptığı konuşmada, teşkilat ve vatandaşlarla aralarına nifak sokmaya hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Yerel seçimlerin Türkiye için son derece önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, bir anlık rehavete bile tahammül edemeyeceklerini çünkü son zamanlarda ülkenin, vatanın, milletin ve hükümetin üzerinde bir oyun oynanmaya çalışıldığını anlattı.
Kimin amacı ve düşüncesi ne olursa olsun, kendilerini hiç kimsenin kefenle çıktıkları bu yoldan asla bir milimetre geriye götüremeyeceğine dikkati çeken Çağlayan, şöyle devam etti:
"AK Parti olarak belli bir zümrenin, belli kulüplerin, belli sivil toplum kuruluşlarının partisi değiliz. Gücünü Yüce Yaradan'dan alan, milletinden alan, milletin partisiyiz. AK Parti'yi çekemeyenler çeşitli zamanlarda önümüze engeller koydu. 27 Nisan muhtırasını vermeye çalıştılar, partimizi kapatmaya çalıştılar. Zannettiler ki Recep Tayyip Erdoğan da geçmişteki liderler gibi 'höt' denildiğinde şapkasını alıp kaçacak. Gücünü milletten alan bir genel başkanımız var. Millet bizi getirdi ancak millet bizi götürür. Bundan başka hiç kimse başaramayacak. Hiç kimsenin, AK Parti'nin 11 yıllık döneminde getirmiş olduğu kazanımları bir adım geri götürmesine asla tahammülümüz, iznimiz olmayacaktır. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz."
Gelişmiş, dik duran, zulme karşı duran bir Türkiye'den, elde edilen ekonomik başarılardan birilerinin rahatsız olduğunu ifade eden Çağlayan, bazılarının, "geçmişte olduğu gibi borç aldığı için talimat alan bir başbakanın ve sürekli borç alan, kendi içine kapanık Türkiye'nin olmasını istediğini" dile getirdi.
IMF'ye borçların kapatıldığını hatırlatan Çağlayan, "Türkiye faizleri, enflasyonu düşürdü, insanların yaşam kalitesini artırdı. Bundan rahatsızlık duyanlar bugün Türkiye üzerinde oynamaya çalışıyor ama biliyoruz ki sizler buna asla izin vermeyeceksiniz. Biz, sizlere güveniyoruz. Milletimizin bize verdiği destek devam ettiği müddetçe yolumuza 24 saat devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
- "Kirli bir oyun tezgahlanıyor"
Şu anda hukuki bir sürecin devam ettiğini bildiren Çağlayan, şunları söyledi:
"Sadece Başbakanımız değil, ben dahil olmak üzere bazı bakan arkadaşlarımız, evlatlarımız ve çalışanlarımız üzerinde kirli bir oyun tezgahlanıyor. Bu kardeşiniz, Zafer Çağlayan, 27 yıl bu ülkede sanayicilik yapmış, sıfırdan gelmiş, yokluğu görmüş, varlığı görmüş ve yüzlerce insana burs vererek okutan, yüzlerce insanın çalıştığı fabrikalar kuran, 13 yıl Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanlığı, uzun yıllar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Vekilliği yapmış, 6,5 yıldan fazla da bakanlık yapan bir kardeşiniz olarak 20 yıldır basının, kamuoyunun önünde olan bir kardeşiniz olarak soruyorum; gizli saklı bir işi olabilir mi? Soruyorum sizlere."
Zafer Çağlayan, yaklaşık 11 yıl önce kalp krizi geçirdiğini ve duran kalbi yeniden çalışınca hayata döndürüldüğünü belirtti. Allah'tan başka kimseden korkusu olmadığını, Allah'tan başka hiç kimseye verecek bir hesabı olmadığını dile getiren Çağlayan, "Zafer Çağlayan ne ailesini, ne partisini, ne kardeşlerini, ne çalışanlarını, ne de canı kadar sevdiği siz Mersinlilerin başını önüne eğecek hiçbir şey yapmadı, yapmayacaktır asla. Herkesin bunu bilmesini istiyorum" diye konuştu.
- "Bu kardeşinizin suçu ne?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz yok" dediğini anımsatan Çağlayan, sadece Allah'a bir can borcu bulunduğunu anlattı.
Çağlayan, şunları kaydetti:
"Bu kardeşiniz ne yaptı? Bu kardeşinizin suçu ne? Evet, söylüyorum suçlarımı. Bu ülkede 27 yıl sanayicilik yaptım. Bu ülkede 13 yıl ASO Başkanlığı yaptım. Bu ülkede 6,5 yıl şanla şerefle 3 ayrı bakanlık yaptım. Bu ülkede Mersinlilere hizmet ettim. 2009'da devlet bakanı olduğum dönemde Türkiye'nin 102 milyar dolar olan ihracatını 152 milyar dolara çıkarttım. Ülkemize dünyanın her yerinden yabancı yatırımcı getirdim, ekonominin en iyi şekilde olması için faiz lobisinin önünde aslanlar gibi durdum ve durmaya devam edeceğim. Bu kardeşiniz son olarak 4,5 yılının tam 2,5 yılını evinden, işinden, eşinden ayrı dünyanın tam 102 ülkesinde geçirdi. Bu kardeşiniz 'Türkiye'de istihdam olsun' diye uğraştı, 'ülkenin ekonomisi iyi olsun' diye uğraştı. Evet, biliyorum bu yaptıklarımızla birilerinin ayağına bastık. Türkiye'nin kanını emmeye alışmış faiz lobisinin ayağına bastım ama şunu bilin ki bu kardeşiniz hangi görevde olursa olsun, Allah can verdiği müddetçe bırakın ayağını, damarlarına basmaya devam edecektir. Herkesin bilmesini istiyorum bunu."
Bazılarının, kendisini ve Türkiye'yi kurban etmeye çalıştığını savunan Çağlayan, "Zafer Çağlayan'ın, bu ülke üzerinde oynanan oyunlara karşı durmak için, bu ülkenin egemenliğini ortadan kaldırmaya çalışanlar için, bu ülkeyi faiz lobisine teslim etmek isteyenler için, Türkiye'nin geleceği için kurban olması gerekiyorsa Zafer Çağlayan sizlere de kurban olsun" dedi.
