Işık, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak ve Yönetim Kurulu Üyelerini kabul etti. MÜSİAD'ın gücünü tabandan aldığını belirten Işık, kendisinin de Gebze'de MÜSİAD kuruculuğu bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin sanayi politikalarından birinci derecede sorumlu olduğunu kaydeden Işık, sürdürülebilir kalkınma ve gelişme noktasında Bakanlığının, ülkenin geleceği konumunda bulunduğunu ifade etti.
Bugüne kadar gerçekleştirilen istişare mekanizmalarını artırmak istediğini belirten Işık, "Bunu yaparken tabandaki o dip dalgayı hisseden, o dip dalganın yönetimde yankı bulmasını sağlayan güçlü sivil toplum örgütleriyle yakın işbirliği çok önemli. Sadece siz böyle yaparsanız yabancı yatırımcı gelmez sığlığından kurtulmuş, Türkiye'nin her tarafından haberdar olan, oralarda neler yaşandığını istendiğini bilen yapılarla istişare çok önemli. Bu noktada MÜSİAD'ı çok önemsiyoruz" dedi.
MÜSİAD'ın bugüne kadarki bütün süreçlerde hep demokrasiden yana tavır aldığını ifade eden Işık, şöyle konuştu:
"Son süreçte de MÜSİAD'ın ortaya koyduğu tavrı takdir ediyoruz. Türkiye'de bugün mücadele ettiğimiz, insanların çok samimi, halisane duygularını başka yerlere tahavvül eden paralel yapı olarak adlandırdığımız bu yapı çok uzun yıllar, bizim küçük ve orta büyüklükteki işletmelerimiz tarafından finanse edildi. KOBİ'ler kazandırdıklarının bir kısmını 'eğitim hareketi, hizmet hareketi güçlensin' diye harcadı. Bu çok takdir edilecek, saygı duyulacak bir harekettir ama maalesef bugün bu yapının içerisine sızmış ve bu yapıda etkin hale gelmiş bir oluşum Türkiye'de dış konjonktürden kaynaklanan dalgalanmanın dalga boylarını artırarak ülkede ekonomik bir sıkıntı oluşturma gayreti içinde. KOBİ'lerin desteklediği ve büyüttüğü hareketin, komuta kontrol merkezinin bugün Türkiye'de en fazla KOBİ'leri sıkıntıya sokacak bir operasyona teşebbüs etmesi çok manidar. Burada en güçlü tepkiyi KOBİ'lerimizin vereceğine inanıyorum."
-"Türkiye artık bir takım insanların operasyon yapabileceği bir ülke değil"
Türkiye'nin artık bir takım insanların operasyon yapabileceği ülke olmadığını vurgulayan Işık, ülkede hem demokratik olgunluğun oluştuğunu hem de ekonominin yapısal olarak güçlendiğini dile getirdi. Işık, zaman kaybına ve KOBİ'lerin morallerinin bozulmasına tahammüllerinin olmadığını söyledi.
Oluşturulmak istenen atmosferin geçici olduğuna dikkati çeken Işık, "Kur hareketleri de faizin yükselişi de geçicidir. AK Parti'nin ekonomi politikası daha fazla üretime ve ihracata dayanır. Üretim ve istihdamı engelleyecek politikalardan uzak durmakta kararlıyız. Ancak birilerinin de ekonomi üzerinden siyasete operasyon yapmasına müsaade etmeyiz. Bu noktada bugüne kadar gösterdiğimiz duruşu aynen göstereceğiz" diye konuştu.
- "Türkiye'de güçlü bir girişimci bilgi sistemimiz var"
Işık, daha nitelikli ve katma değeri yüksek ürün ihracatına yönelmenin gayreti içerisinde olduklarının altını çizdi. Cari açığın azaltılması için ithalatı yapılan ürünlerin yerli üretimi noktasında daha fazla ne yapılacağı üzerinde yoğunlaştıklarını bildiren Işık, "Kalem kalem malları çıkarıyoruz, bu ürünlerin yerli üretimi noktasında 'daha fazla neler yapabilirizi" araştırıyoruz. Bakanlığımız uzun yıllardır sürdürülen bir çalışmayı tamamladı. Türkiye'de güçlü bir girişimci bilgi sistemimiz var. Bu sayede 2006'dan bugüne kadar firma bazında, sanal kodlarla oluşturulmuş her türlü veriye sahibiz. Önümüzdeki süreçte politikalarımızı belirlerken bu verilerden faydalanacağız" diye konuştu.
Türkiye'de sanayi üretiminde karlılık oranlarının azaldığını belirten Işık, bunun temelinde Türkiye'nin düşük ve düşük-orta teknoloji düzeyinde üretim yapısına sahip olmasının yattığını, bu noktada ciddi rekabet olduğunu ve bunun da karlılıkları azalttığını söyledi.
Işık, orta-yüksek, yüksek düzeyli ürün yapısına geçilmesi gerektiğini de vurgulayarak, bununla ilgili daha fazla neler yapılabilir noktasında çalıştıklarını dile getirdi.
- "Uçak zaman zaman türbülansa girebilir ama bunlar her zaman geçici olmuştur"
Toplantıda soruları da yanıtlayan Işık, hükümetin Merkez Bankası yasasının değiştirilmesiyle ilgili bir gündemi olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını kaydetti.
Dış piyasalarda yaşanan gelişmelere 17 Aralık operasyonunun eklenmesiyle, Merkez Bankasının faiz silahını çektiğini hatırlatan Işık, şöyle devam etti:
"Sanayi Bakanı olarak faizlerin artışını hiçbir zaman olumlu bulmam. Faizin bir puan artışı, üretim üzerinde risk oluşturur. Ama dövizdeki oynaklığı üreticinin, ihracatçının ön görememesinden kaynaklanan risklerin de farkındayım. Merkez Bankası burada iki kötüden daha az kötü olanı tercih etme yoluna gitti. Faizlerin artmasının üretim üzerinde oluşturacağı baskıyı da biliyoruz fakat tüm bunların geçici olduğunun bilinmesini isterim. Türkiye bu konularda sağlam bir ekonomik yapıya sahiptir. Uçak, zaman zaman türbülansa girebilir ama bunlar her zaman geçici olmuştur. Bu türbülansın yıkıcı olmasını arzu eden bir mihrak var. Bunun farkındayız, bunu yok saymıyoruz ama biz ülkemize, sanayicimize, insanımıza güveniyoruz."
Başbakan Erdoğan'ın bir dönem kriz teğet geçecek dediğinde yaşananları hatırlatan Işık, bu süreçte de Başbakan'ın haklı çıkacağını ifade etti.
Bakan Işık, sanayici ve üreticilerin moralinin bozulmaması gerektiğini de vurgulayarak, "Bu da geçer Ya hu" diyeceklerini söyledi.
Hurda teşviki konusunda otomobille ilgili sorumluluğun kendi Bakanlığında olduğunu belirten Işık, "Hazineye ek yük getirmeden, sektörün ve Bakanlığın kendi imkanlarıyla mekanizmayı çalıştırmak istiyoruz. Maliyeden yeni kaynak isteyerek hurda teşviki oluşturma anlayışında değiliz. Eğer böyle bir ihtiyaç duyulursa bunu istişare ederiz" dedi.
Işık, Hazine kaynağı kullanmadan sektörde otomobil firmalarıyla Bakanlığın daha yakın çalışmasını istediklerini belirterek, bu noktada bir mekanizma oluşturmaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.