Dolar

34,8763

Euro

36,7786

Altın

3.047,35

Bist

10.140,43

'Zulmetmek isteyen karşısında bizi bulacaktır'

İslam Cephesi Siyasi Kanat Sorumlusu Ebu Abdullah Hamavi IŞİD hakkında konuştu.''Şayet cihada cephelere engel olunacaksa ve rejimn üzerindeki baskıyı azaltmak için ona yardımların ulaştırılmasına izin verilirse...

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-29 12:15:49

'Zulmetmek isteyen karşısında bizi bulacaktır'
 
TIMETURK / HABER MERKEZİ-ÖZEL



İslam Cephesi Siyasi Kanat Sorumlusu Ebu Abdullah Hamavi yaptığı konuşmasında IŞİD'in asıl olayları saptırdığını ve zalimce yaptıkları saldırılara ne kadar azgınlaştıklarını anlattı. Hamavi ayrıca 'Şeytan oyununu oynayıp muhacirlerle şam halkının arasını pozmak için oyununu oynadı'ğını ifade etti. Kendi çıkış amaçaları belirten Hamavi, ''Vallahi ne kafirden neden Müslümandan ne yakından ne de uzaktan bu zulümlerin olmasına izin vermeyiz. Ve biz Allahu teala’ya bunun sözünü verdik'' ifadelerine yer verdi. Konuşmasının sonunda Cenevre’de muhaliflerin adına toplananlara seslendi.


HAMAVİ'NİN O KONUŞMASI




VİDEONUN TERCÜMESİ

Rahman ve rahim olan Allahın adıyla

Hamd alemlerin Rabbi Allah'a  Salat ve Selam. Mücahitlerin imamı HZ..Muhammed'in üzerine alisine ve ashabına ve kıyamet gününe kadar onların yolunda gidenlerin üzerine olsun, ülkemizin kuzeyinde ve doğusunda olan olaylar ile ilgili açıkça konuşmakta temkinli davrandık. Bazı gruplar tarafından tekfir etme mürted ilan etme ve savaş fetvaları patlak vermeden önce, ülkeyi savaşa sürükleyip Şam'daki cihadın başından kaybetmemesi için sulh ehlinin bunun farkına varıp devreye girmeleri için mühlet verdik.

Ahrar El-Şam ve Cephe İslamiye olarak Irak Şam İslam Devleti'nin bize yaptığı sayısız zalimce saldırılarına rağmen,biz bu olayları büyütmemeye, her seferinde sakin olamaya çalıştık. Halende onlardan şeriatın hükmüne uymaları gerektiğini mübarek şeyhlerin çabalarına saygı duyup söylediklerine kulak vermeleri gerektiğini defalarca söyledik. Örneğin yardım sorumlumuz Ebu Ubeydey Elbinşi kaçırıp şehit ettiklerinde, mücahid kardeşimiz Muhammed Faris'in başını kesmeleri gibi ayrıca meskene bölgesini kuşatıp bizim karargahlarımızı gasp edip sahip olduğumuz herşeyi almaları mücahid kardeşlerimizi esir alıp işkence yapıktan sonra öldürmeleri, özellikle komutanları seçip doktor Ebu Rayya'nda olduğu gibi..Allah rahmet eylesin iğrenç işkencelerden sonra vücudunu iğrenç şekiller çizmeleri ve bazı operasyonlara bizleri kasten çekip ölmemiz için uğraşmaları onları ne derece azgınlaştığını göstermektedir.

Olayların başlamasının sebebi asum ve mustazaf Müslümanlar ölmesin müslümanların birbirini öldürmesin diye bazı silahlı birlikler ve 46 tabur eteribe gitmeye karar verdi ki bazıları ağır silah ve tanklarla gitmişti. Biz birbirlerine saldırmasın diye uğraşırken zan, heves sahbi zulüm ve azgın grub Deve İslamiye grubu Halep cephesindeki kardeşlerimizin üzerine destek kuvvet gönderip silahlarını almışlardır ve onları devletin hapishanelerine koymuşlardır.

Daha sonra karargahlara saldırıp silahları almışlardır  Rakka'da olduğu gibi kendini savunmaktan vazgeçip silahlarını bırakanları öldürmüşlerdir. Medan'da ve diğer bölgelede kendileri ile yapılan anlaşmalara sadık kalmamışlardır. Ardından bomba yüklü araçalarla Deyr Elzor Halep ve İdlibteki hareketin teftiş noktalarına saldırı düzenlemeye başladılar ki bu zamanda biz Müslüman kanı dökmek istemeyenleri onlardan kaçıp bize sığınmak isteyenlere karagahlarımızı açmıştık ama kendileri gerçek dışı söylemler ile olayları çarpıtıp Şam halkının cihada gelenlere karşı ayaklanması olarak lanse ettiler. Bununla kalmayıp iradesi zayıf kişileri şam mücahitlerine karşı savaşmaları için yalanlar uydurup muhacirlerin ırzlarına tecavüz edildiğini iddia etmişlerdir. Cihada gelen muhacir kardeşlerimizin Şam halkının onlara olan sevgisini bilmektedirler.

Şam halkı onlara evlerinden önce kalplerini açtı. Allah'ın bu hayır kullarını hoş geldiniz sedaları ile karşıladı. Onlarla akraba oldular yakınlaştılar ta ki şeytan oyununu oynayıp muhacirlerle şam halkının arasını pozmak için oyununu oynadı. İffetli temiz kadınlara mürtedler tarafından tecavüz edildiği yalanları ile insanların kışkırttılar ve ALLAHU tealayı bu yalanlarına şahit gösterdiler. (yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur işte onlar yalancıların ta kendileridir.) Nahl 105 ) RESULULLAH S.A.V bu yola girmekten uyarmıştır hadiste der ki (sakın yalan söylemeyin yalan yoldan çıkmaya götürür yoldan çıkmakta cehenneme götürür.) İnsaflı muhacirlerden birçok şeyh bunlardan şeyh muhaysini, horasanive başkalarını dediğine göre Bağdadi'nin yardımcısı El Enbari yüzlerce kadın ve çocuğu Şam mücahitlerinin zimmetinde bırakmıştır kendisi bu sahtekarca yalanların ne olduğunu çok iyi biliyor.

Muhacirler kardeşlerimiz oldukları bilinmektedir onlardan önce bizim başımızı veririz onlara zulm etmek isteyen bizi karşısında bulacaktır inşallah. Biz onların kalkanı ve destekçileriyiz, fesatçı grupların ve rejimin destekçileri tarafından bir iki üzücü olay olsa da bacılarımızın namusuna bizden daha fazla kimse düşkün olamaz. Biz başından beri söylemiştik. Kim Müslümanların namusuna el uzatırsa karşılığını ateş ve demirle vereceğiz, İdlib ve Halep' teki kardeşlerimizden ALLAH razı olsunki savaş ortamında ordaki bacılarımızın çıkmalarına yardımcı olmuş işlerini kolaylaştırmışlerdır ki kardeşlerimiz bun yapmakla tanınmaktalar ama nefsini satıp zilleti seçen cehhenem kapılarını çalmaya başlayan mücahitlerin teftiş noktalarını bombalayan diğer muhacirlere gelince; Siz hiç Allah'u tealanın kitabından müslümanı küfür ve mürted ilan etmenin ne olduğunu anlatan şu ayetini okumadınızmı?(Ey iman edenler Allah yolunda sefere çıktığınız zaman gerekli araştırmayı yapın size selam veren kimseye dünya hayatının geçici menfaatine ganimete göz dikerek sen mümin değilsin demeyin Allah katında pek çok ganimetler vardır daha önce sizde öylediniz de Allah size lütufta bulundu Müslüman oldunuz onun için iyice arştırın çünkü Allah yaptıklarnnızdan hakkıyla haberdardır) nisa 94

Delilsiz teviliniz deccalce ve delalete sürükleyen fetvalarınız size fayda vermeyecektir,çünkü sizin şeriatçılarınız daha önce kimsenin yapamadığı tekfir etmeye yönelik fetvacılarnız vardır. Biz tekarar davetimizi yenileyip din ve akide ile ilgili uydurmalarınız tartışmak için sizi açık bir oturuma çağırıyoruz. Ey Müslümanların safına giren kişi Müslüman kanı içmek Müslüman öldürmek sana fayda vermeyecektir,onların sözünü dinleyip itaat etmen sana yaramayacaktır çünkü itaat edilen her kişi sınırı aştığı zaman o tağuttur, ibni kayyem ALAHU tealanın şu ayetini açıklarken (kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar aralarındaki bütün ağlar kopacak uyanlar şöyle derler keşke dünyaya bir dönüşümüz olasydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi bizde onlardan uzaklaşsaydık böylece Allah onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösteriri onlar ateşten çıkacak değillerdir.) bakara 166-167 Allah size rahmet eylesin rüştünüze dönünbilinki gerçek yardım ve destek dini ve dünyayı fesata sürükyelen delalete düşmüş düşmana karşı yapılandır, imandan sonra bunu bilipte bu görevi bilip doğru yolu seçmesi gerekmektedir.
Ahrar-ı Şam İslamiye’deki kardeşlerim cihat yoldaşları ve bu cihat projesini taşıyanlara ey Şam’ın hürleri koruyucuları, Ey gayret sahibi ve tevhid aslanları meydanın mücahidleri meydanlar, teftiş noktaları, hava alanları sizin çabanıza şahitlik etmiştir. Bin şehidin doldurduğu topraklar size şahitlik eder siz zorlukta sebat etmiş ve inanç sahiplerisiniz, Allah’ın düşmanı Nusayri ve Rafizi’lere karşı koydunuz. Malınızı canınızı zamanınızı Allah’ın sözünü yüceltmek için Şam halkı mustazafları’nı korumak için feda ettiniz ve biz sizi böyle kabul ettik. Allah Azze ve Celle’nin isteğiyle Irak Şam islam devleti grubundan üzerinize zulüm ve bela yağmıştır. Azgınlıkla öldürmüşlerdir esir alıp zulm etmişlerdir. Cihada yakışmayacak şekilde karargahlara saldırıp silahları almışlardır. Bomba yüklü araçlara Nusayrilere karşı cihat için gelenlere kullandırıp mücahitlerin arasında patlatmışlardır. Bu aracı kullanan kişi Allah-u teala’nın karşısına itihar etmiş. Nefsine zulm etmiş olarak çıkacaktır bunuda tekfirci tevhid milletinden ayrılmış delilsiz ve cahilce verilmiş fetvalardan kayaklanmaktadır.

İlk olarak: Allah’ın dini ve şeriatını bu çirkin amellerden munezzeh tutarız. Cesedlerimizin parçalaması bu tür amellerin Allah’ın dinine nispet edilmesinden daha evladır. Biz dini ve din ehlini savunmak kelime-i tevhid-i yüceltmek için ayaklandık. Bu tür çirkin fiilerin yapılması bize zarar vermektedir.

İkinci olarak:
Mazlum, mağdur ve gerekçesiz haklarımızın gasp edildiğini beyan e ederiz. Allah-u teala dediki (kendilerine savaş açılan Müslümanlara zulme uğramalrı sebebiyle cihad için izin verildi şüphe yokki Allahın onlara yardım etmeye gücü yeter)hac 39 (zulme uğradıktan sonra kendini savunup hakkını alan kimseye ceza ceza vermek için bir yol yoktur(41)ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünden de haksız yere taşkınlık edenler içindedir işte onlar için elem dolu bir azap vardır[42])şura (41-42). Şeriatımızda hakkı elinden alınmış mazlum olan zulme karşı koyan ve zalimin saldırısına karşı koyar.

Bizim çıkış amacımız insanlar üzerinden zulmü kaldırmak içindir. Zulmü ne kendimize ne de başkasına yapılmasına izin vermeyiz. Aynı şekilde Nusayri ve Rafizilerin oklarıya bu müslüman halkın üzerine yağan yaralanmalırın, açlığın, hastalığın ve zilletin zulmede razı gelmeyiz. Vallahi ne kafirden neden Müslümandan ne yakından ne de uzaktan bu zulümlerin olmasına izin vermeyiz. Ve biz Allahu teala’ya bunun sözünü verdik. Biz canlarımızı Allah’a sattık. Bir kafirin zalimin kaddarın elinde ölmek umrumuzda bile değil. Bizim mükafatımız Allah katında niyetimize bağlı olarak korunmaktadır.

Üçüncü olarak: Akan yaralara gaddarca darbelere rağmen sılahımızı birinci derecede bu rejmi yıkmak için doğrultup ülkemizden zulmü kaldırmak için adaletin ve şeriatın hakim olması ve Allah’ın sözünü yüceltmeye çalışacağız. Ve bundan başka birşeyle meşgul olmayacağız insanlıktan çıkmış şahıslardan bize gelecek darbelere bizi yaralasada acı çektirsede karşı koyacağız. Bütün müslümanların selaeti için namuslarını koumak için bu zalim rejimi üzerlerinden kaldırma adına intikam alacağımızı ve zafer ulaşacağımak için çaba safedecek ve rejmin zulmünün ömrünün uzatmayacağımız.

Sabrettiğimiz zulüm şamdakı cihadın gidişatına, mustazaf mazlumların maslahatlarına engel olmayacaktır. Ve oluşacak her türlü zararı kendimizi feda etme pahasına zulme karşı koyacağız.

Şayet cihada cephelere engel olunacaksa ve rejimn üzerindeki baskıyı azaltmak için ona yardımların ulaştırılmasına izin verilirse yada cephedeki müzhidlere yardımların ulaşmasına engel olunursa gümrüklerin kapaılmasına ve müslümanlara zorluk çıkartılırsa bu zulme kesinlikle musade etmeyiz be bunu yapanlara müsamaha göstermeyeceğiz çünkü bizim öfkemiz Allah’ın değerleri içindir. Bu kırmızı çizgiye kimse yaklaşmasın. Bu yaptığı zulümlerden sonra hatasını anlayıp dönerse o bizim kardeşimizdir. Müsatakil şerri mahkemeler tartışan iki kişinin hükmünü Allah’ın temiz şeriatıyla hüküm verecektir. Allahu Teala’nın kitabında barışmak daha hayırlıdır. Biz batılı değil hakkı istyenlerdeniz. Buna bağlı olarakta savaşın durdurulması ve hakların mahkemeler aracılığyla hakların iade edilmesi için ümmet görüşünü mutlulukla karşılıyoruz. Kormuta konusunun düzene koyup saygın komutanların yapılacak sözleşmelerde öncelik tanınmasının gerekliliğini ısrarla savunuyoruz.

Mahkemlerden çıkacak kararları kabul etmeleri gerkmektedir. Hakımızın savaştan kuşatmalardan çektiği yeter onların acılarına birbirmizle munakaşa ederek, kibirlenerek, azgınlaşarak, bencilleşerek acı katmak istemiyoruzbu tür şeyler şamdaki cihada zarar vermektedir. Ve artık gitme zamanı gelmiştir. Olanlar ümmetin alimlerimden mücahidlerinden ve halkından nefretle kınanmıştır.

Son olarak sözümü Cenevre’de muhaliflerin adına toplananlara söylüyorum tarihi adam gibi adamların tavırları yazar. Ucuz pazarlarda şehitlerin kanını satan kuşatılmış halkımızın acılarıyla ticaret yapan ve bununla zamanını harcayan kişilere gelince; onlar bu anlaşmalardan bir şey alamaycaklardır geçmşlerine baksınlar. Çünkü tağutlaar ve başlarındaki beşar esed olmak üzere sadece tüfek ve kurşundan anlarlar.

Allah’ım Şam halkının üzerinden zulmü ve kahrı kaldır. Allah’ım Beşşar’ı dostları ve ortaklarını sana havale ediyoruz. Allah’ım Şam’daki cihadımızı koru ve ona zarar vermek istiyenleri kendi nefisleriyle meşul et ve oyunlarını kendilerine çevir. Sen bizin ilahımız ve mevlaızsın. Duamızın sonu hamd alemlerin Rabbi olan Allah'dır.



 

Haber Ara