Aydınlar daha fazla demokrasi istiyor

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası emniyetteki yer değiştirmeler ve yargıya yapılan müdahalelere tepki gösteren yaklaşık 100 aydın, önceki gün bildiri yayınladı. 'Yetti artık! Yolsuzluğu da Ergenekoncuları da AK'lama' çağrısında bulunan aydınlar, daha fazla demokrasi görüşünü dile getirdi.

Zaman gazetesine konuşan aydınlardan bazılarının tespit ve uyarıları şöyle: "Sosyolog Prof. Dr. Ferhat Kentel: Ortada yolsuzluklar var. Bu yolsuzlukların ortaya çıkması konusunda, bol bol sözü edilen bir manidarlık söz konusu. Bu yolsuzluğun üzerine gitmek yerine, bunları kapatıp kurtuluş için Ergenekonvari birtakım yapılanmalardan medet ummak çok tehlikeli. Yaptığımız çağrı, Türkiye'de sivil siyasetin şeffaflaşması için önemli. 'Birtakım insanları korumak adına yolsuzlukların üstü örtülmemeli. Hele bu Ergenekon örgütüyle ya da Ergenekonvari yapılanmalarla işbirliği yapılarak olmamalı, dedik. Buna benzer çağrılar da olmalı. Toplum ancak böyle konuşacak, başka çaresi de yok.

CAFER SOLGUN: ÜLKEYİ NEDEN KAOSA SÜRÜKLÜYORSUNUZ

Yazar Cafer Solgun: Yolsuzluk soruşturmasını Sayın Başbakan bir darbe girişimi olarak nitelendirdi. Emniyet teşkilatını hallaç pamuğu gibi attılar. Yolsuzluk ihbarlarını değerlendirmeye çalışan savcılar atıl noktalara sürülüyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi paralel devlet olduğuna inanmamız için yargının bugüne değin yürüttüğü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından son derece tarihî anlam ifade eden, askerî vesayeti gerileten davalar için de 'milli ordumuza kumpas kurdular' sözleri sarf ediliyor. Şu anda iktidar partisi, Ergenekon ve Balyoz davaları nasıl düşürülebilir gibi bir arayış içerisinde. İktidara değdiği zaman yargıyı böylesine çok ağır siyasî baskı altına almak olamayacak bir şey. Yolsuzluğun ucu size değiyor diye nasıl ülkeyi kaosa sürüklersiniz?

MURAT AKSOY: ÇÖZÜM, DEMOKRASİ VE YENİ BİR ANAYASA'DA

Gazeteci-yazar Murat Aksoy: Yolsuzluk iddialarını çıkaranlara karşı 'bunlar paralel yapı' suçlamaları var. Bu suçlamalar hukukî bir şeye dayandırılmış değil. Buna rağmen emniyette 3 bine yakın yer değişikliği oldu. Aynı şekilde HSYK ile ilgili kararlar var. Eğer böyle bir yapı varsa üzerine gidilsin. 'Haksızlıklar var', 'kumpas kuruldu' bunlara sığınılması demokratik hukuk devletinde olacak şeyler değil. Tabii Balyoz'da, Ergenekon'da bazı hak ihlalleri, uzun tutukluluk süreleri olmadı mı? Hak ihlallerinin olmaması için bunları biz zamanında da yazdık, itiraz ettik. Çağrı metninde de olduğu gibi çözüm, demokraside ve yeni bir anayasada. Yolsuzluğun üzerine de gitmek demokrasi ile mümkün, varsa paralel yapının da üzerine de gitmek de yine demokrasi ile mümkün.

RONİ MARGULİES: HÜKÜMET, TARAFTAR KAZANMAK İÇİN DARBECİLERE GÖZ KIRPIYOR

Gazeteci-yazar Roni Margulies: Şunu yanlış buluyorum, hükümet yargıyı tümüyle Başbakan'ın tekeline alıyor. Bunu 'Cemaat darbesi'ni engelleme bahanesiyle yapıyor. Ben böyle bir darbe olduğuna inanmıyorum. Hükümet bu işleri yaparken taraftar kazanabilmek için Ergenekonculara, darbecilere, Balyozculara göz kırpıyor. Bunun olağanüstü tehlikeli bir şey olduğunu düşünüyorum. Darbecilerin hapisten çıkması demek, hepinizin hayatlarının tehlikeye girmesi demektir. Dolayısıyla bildiride de söylendiği gibi, hem yolsuzluk davalarının sonuna kadar götürülmesi gerekir hem de darbecilerin Silivri'de kalması gerekir.

İMZA SAYISI 196'YA ÇIKTI

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) tarafından organize edilen ve 100 aydının imza attığı hükümete yönelik 'Yetti Artık' Yolsuzluğu ve darbecileri AKlama!' çağrı metni ses getirdi. Bildiriye imza atanların sayısı dün 196'ya çıktı. Öte yandan bildiriyi etkisiz hale getirme çabaları ise DSİP Eş Başkanı-Aktivist Şenol Karakaş ve aktivist Yıldız Önen'in tepkisini çekti. Kampanyanın ana vurgusunun yolsuzluğun üstü örtülerek, Ergenekon ve Balyozcular'ın bırakılmaya çalışılmasının olduğunu söylediler. Şenol Karakaş, herkesin metni okuyarak imza verdiğinin altını çizdi."