Ertuğrul Özkök, "Bizim değil Türk adaletinin meselesi" başlıklı yazısında İran lideri Hasan Ruhani ile yapmış olduğu kısa röportaja köşesinde yer verdi. Özkök, Suriye, nükleer, enerji kaynakları ve Türkiye'deki yolsuzluk operasyonuna dair sorular yöneltti.
İşte Özkök'ün o yazısındaki röportaj:
TAHMİN edeceğiniz gibi Türkiye ile ilgili soruyu ben sordum. Hatta soruyu biraz uzun tuttuğum için moderatör beni uyardı.
Sorum şuydu:
Başbakan Erdoğan İran’ı ziyaret edecek. Bölgedeki tek istikrarlı ülke İran dediniz. Türkiye ile ilişkileri nasıl görüyorsunuz?
RUHANİ: “Türkiye çok önemli bir ülke. İlişkilerimiz iyi. Dışişleri bakanlarımız görüştü.
Ekselansları Erdoğan’la da birbirimizin gözüne bakarak meseleleri açık yüreklilikle konuşacağız.”
Suriye konusundaki görüş ayrılıklarınız ilişkileri etkiliyor mu?
RUHANİ: “Suriye konusunda farklı görüşlere sahip olmamız, bu konuyu konuşmamıza engel değil. İlişkilerimiz daha da iyiye gidiyor.”
Türkiye’de dört bakanın adının karıştığı bir yolsuzluk meselesi var. Soruşturmaya İran asıllı Reza Zarrab ile İran vatandaşı Babek Zencani’nin adları da karıştı. Bu olayı izliyor musunuz? İran da da bir inceleme yapılıyor mu?
RUHANİ: “Bu konu Türkiye’nin iç meselesi. Mesele bizim değil, Türk adaletinin meselesi. Evet izliyoruz ama bizi ilgilendiren bir tarafı yok.”
Tweet’lerimi kendim yazmıyorum
İRAN Cumhurbaşkanı Twitter’ı çok yoğun kullanıyor.
Ancak attığı tweet’ler, dün bize yaptığı konuşmanın yanında çok sönük ve haddinden fazla resmi.
Kendisine bu tweet’leri kendisinin yazıp yazmadığını soruyoruz.
Hayır, onun adına başkaları yazıyormuş.
Ancak yüzüne kondurduğu mütebessim ifadeden, bu tweeet’lerin aşırı resmiyetinden kendisinin de memnun olmadığı hissine kapılıyoruz.
Off the record son dakikada kalktı
SOHBET off the record olarak planlanmıştı.
Ancak İran Cumhur-başkanı’nın çok açık konuşması, gazetecileri heyecanlandırdı.
Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni “Teknik bir sorunumuz var” derken sözünü US Today Genel Yayın Yönetmeni tamamladı:
Bunları yazabilir miyiz?
Ruhani kısa bir süre duraksadı, sonra yazabileceğimizi söyledi.
Medyanın ünlü isimleri oradaydı
TOPLANTI, “Dünya Ekonomik Forumu” tarafından seçilen “100 en etkili medya mensubu” çerçevesinde düzenlendi.
Katılanların bazıları şunlardı:
New York Times yazarı Thomas Friedman, Washington Post Editörü Elizabeth Weymouth, Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Martin Baron, Le Monde’un editoryal direktörü Sylvia Kauffmann, Financial Times editorü Lionel Barber, Reuters Başkanı Steve Adler.
Tabii ki, ben ve bir de benim Ruhani ile fotoğrafımı çeken Kai Diekmann...
Parmağında sarı taşlı gümüş yüzük var
İRAN Cumhurbaşkanı Ruhani ile ilgili gözlemlerim de şöyle:
Parmağında bir yüzük var. Gümüş, sarı taşlı.
Sorular İngilizce soruldu. Ruhani’nin kulağında kulaklık yoktu. Yani simültane çeviriyi dinlemedi.
Ancak kritik bir-iki soruda yardımcısı kulağına eğilip Farsça çeviri yaptı.
En çok dikkatimizi çeken özellkilerinden biri, İsrail ile ilgili soruya verdiği cevaptı.
Kullandığı kelimelerde hiç “öldürme”, “kanlı”, “Siyonist” gibi kavramlar kullanmadı. Sesinin tonu ve üslubu Başbakan Erdoğan’ın
“One minüt” üslubundan çok daha yumuşaktı.
Çok güler yüzlü. Benimle fotoğraf çektirirken neredeyse kahkaha atacaktı. Espri yapmayı seviyor.
Türkiye ve Erdoğan hakkında konuşurken çok dikkatliydi. Bu ziyarete önem verdiği belli oluyordu.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!