Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Erdoğan'dan TÜSİAD Başkanı'na: Bu ifade bu ülkeye karşı bir ihanettir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın 'yabancı sermaye gelmez' sözlerine sert tepki gösterdi. Yılmaz'ın farklı bir Türkiye manzarası çizmeye çalıştığını savunan Erdoğan, "Kalkıp da TÜSİAD'ın Başkanı 'böyle bir ülkeye kürese

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-24 15:29:32

Başbakan Erdoğan'dan TÜSİAD Başkanı'na: Bu ifade bu ülkeye karşı bir ihanettir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın 'yabancı sermaye gelmez' sözlerine sert tepki gösterdi. Yılmaz'ın farklı bir Türkiye manzarası çizmeye çalıştığını savunan Erdoğan, "Kalkıp da TÜSİAD'ın Başkanı 'böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez' ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu ülkeye karşı bir ihanettir. Bunu dediğinden itibaren sen hangi yüzle bu idarenin, bu hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin? Hangi yüzle buradaki yatırımlarında başta Başbakan olmak üzere, herhangi bir işini yürütme yoluna gireceksin?" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Ankara ilçeleri belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Ankara Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Erdoğan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

"EN TARİHİ SEÇİME GİRİYORUZ"

Son derece önemli bir seçime girildiğinin altını çizen Erdoğan, "11 yılın en hayati, aynı zamanda da demokrasi sürecimizin en tarihi seçimine giriyoruz. 30 Mart seçimleri çok önemli. 30 Mart millet egemenliğinin, milli iradenin, sandığın ve milli iradenin bağımsızlığını ilan edeceği, kayıtsız şartsız hakimiyetini ilan edeceği, ülkemiz ve milletimiz adına ülkemiz adına dönüm noktası niteliği taşıyan bir seçim. 30 Mart bugün hala sandık dışında yöntem arayanların heveslerini kursağında bırakacak. 30 Mart bugün hala demokrasi dışı yöntemlerden medet umanları tarihi bir yenilgiye uğrayacak. Millet egemenliğinden başka umut arayanların heveslerini kıracak, statüko 30 Mart ile birlikte tüm umutlarını yitirecek. Demokrasi düşmanları, millet düşmanları, sandık düşmanları 30 Mart ile birlikte tüm çabalarının beyhude olduğunu görecektir. 30 Mart artık kalıcı olarak Türkiye'de demokrasinin yerleştiğinin, Türkiye'de iktidarları milletin belirlediğini en güçlü bir şekilde gördüğü bir gün olacak." diye konuştu.

"1960 DARBESİNİ YAPANLAR GELECEK HÜKÜMETLERE AÇIK MESAJ VERDİLER"

27 Mayıs 1960 darbesini hatırlatan Erdoğan, demokrasiye müdahale yapıldığını, siyasete el konulduğunu, Başbakan ve arkadaşlarının Yassıada'ya gönderildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Düzmece bir mahkeme ile yargılandı ve maalesef Başbakan ve iki bakanı idam edildi. Şurası son derece önemli; 27 Mayıs cuntasının Başbakan ve iki bakanını idam etmesi sadece o güne has bir olay değildir. Demokrasiye, sandığa, milli iradeye kastedenlerin aslında çok farlı niyetleri vardı. Merhum Menderes ve iki bakanını idam edenler aslında geleceğin başbakanlarına, geleceğin hükümetlerine çok açık ama aynı zamanda çok korkunç mesaj vermeye hazırlanıyorlardı. Şunu söylüyorlardı; 'eğer bizim çizgimize girmezseniz akıbetiniz işte böyle olur' 27 Mayıs'ın bu korkunç mesajı yıllar boyunca hükümetlerin üzerinde bir tehdit olarak sallandı. Başbakanları böyle korkuttular. Bunu hükümetlere karşı kullandılar. İşlerini elbette şansa bırakmadılar, kurdukları kurumlarla, siyasetin üzerine tesis ettikleri vesayetlerle hükümeti, yasama ve yürütmeyi her zaman kontrol altında tutmak istediler. Biz 3 Kasım seçimlerine girerken işte en başta bu tehdide, bu korkutmaya itiraz ettik. Daha yolun başında, 'yeter sözde kararda milletindir' dedik. Bu öyle kuru kuruya bir slogan değildir. Siyaset anlayışımızın temelinde hep bu ilke vardır. 11 yıl boyunca bu ilkeden asla taviz vermedik."

TÜSİAD BAŞKANI'NA SERT TEPKİ

TÜSİAD Başkanı Yılmaz'ın dünkü açıklamalarına sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Şimdi Ankara Kapalı Spor Salonu'ndan Türkiye'ye sesleniyorum. Dün TÜSİAD Başkanı çıkıyor, olduğundan başka bir Türkiye çizmeye, olduğundan başka bir manzara çizmeye çalışıyor. Neymiş, HSYK, bununla ilgili kanun teklifinden büyük rahatsızlık duyuyorlarmış. Senin rahatsızlık duyduğun ne? Şu anda neden rahatsızlık duyduğunu hiç gelip de bu ülkenin yetkili birimi olan Adalet Bakanı ile görüştün mü? Hükümetle görüştün mü? Bu nedir, ne değildir diye sordun mu? Etrafınızdaki maaşlı memurlarınızla, onların verdiği bilgilerle mi siz bunları değerlendiriyorsunuz? Siz işinize geleni yanınızda barındırırsınız, işinize gelmeyeni hemen kapıya koyarsınız. Peki hükümet bu ülkenin menfaatlerini korumayan insanları, acaba istediği gibi sağa sola atama imkanına sahip mi? Maalesef değil, eli kolu bağlı.
Peki ey TÜSİAD, ananas meselesinden niye rahatsız değilsin? Uganda'da size rafineri bağlantısı kuranlardan niye rahatsız değilsin? Yargı içindeki paralel örgütlenmenin iş dünyası üzerindeki ağır baskısından, şantajından rahatsızlıklarınız niye yok? Çünkü bazılarının işleri tıkır tıkır yürüyor. Ananaslar gelip gidiyor. Herhalde bu ananaslar bildiğiniz ananas değil, biliyorsunuz. Bunlar farklı. Ananas bunun kod adıdır, kod. Rafineri dağıtımları da yapılıyor. Yargıda bazı işler çözülüyor. Beyefendiler bundan rahatsız olmuyorlar. Rafineriyi alırken bundan rahatsız değilsin. Peki cezalar kesilirken niye rahatsız oluyorsun. Yanlışın var da onun için. Devlet içindeki paralel yapıdan değil, o yapıyla mücadele için attığımız adımlardan rahatsız oluyorlar. Yargının bağımsızlığını savunuyor gibi yapıyor ama yargıda tarafsızlığı hiç dile getirmiyorlar. Biz sadece bağımsız yargı demiyoruz. Bağımsız ve tarafsız yargı diyoruz. TÜSİAD kusura bakmasın, maalesef bugüne kadar hiç milletin yanında durmadı, bugün de milletin yanında durmuyorlar. Ama biz, TÜSİAD'a rağmen, iş dünyasının üzerindeki baskıyı, şantajı, tehditleri biz kaldırdık, biz kaldırıyoruz."

TÜSİAD üyelerinin kendisine '1'e 5 kazandık' diyenlerin olduğunu aktaran Erdoğan, "Bizzat bana söylediler, bana. Sizin döneminizde 1'e 5 kazandık dediler. Şimdi utanmadan, sıkılmadan böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye? Bu sermaye bu ülkeye nasıl geldi? Güveni ve istikrarı gördüğü için geldiler. Bu TÜSİAD bu ülkede hiç samimi davranamadı. Yeri geldi şu ifadeyi de kullandılar; 'hükümet başarılı, ama oyumuz bizim oyumuz başka yere' bunu da kullandılar. Yav zaten vermezsen verme bize milletimiz yeter. Siz gidin yolsuzluklarla iç içe olanlarla oturun belli yerlerde lobi çalışmaları yapmaya devam edin." sözlerini kaydetti.

"BUNDAN SONRA SUSMAYACAĞIZ"

CHP'yi kastederek, ana muhalefetin de bunlarla lobi çalışması yaptığını öne süren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunlarla beraber çalışıyorlar. Bunu biz gayet iyi biliyoruz. Bundan sonra susmayacağız. Bunları artık yeri geldiğinde biz de teşhir edeceğiz. Çünkü AK Parti iktidarına karşı bu kadar açık bir şekilde tavır ortaya koyanlar, bilsinler ki bundan sonra biz de onlara karşı bu tavrı koyacağız. Bunlar, bu ülkede bu hükümete karşı yapılan bu darbe girişimine yönelik bir tavır ortaya koymadılar. Siz darbe girişimine karşı ortaya tavır koymuyorsunuz öyle mi? o zaman karşınızda bizi bulacaksınız. Samimi, dürüst her işinizde yanınızdayız. Ama yanlışınızda yanınızda olmayacağız. Enteresan, devlete paralel yapının ki TÜSİAD'ın içinde birçoğunun şahsımla yaptığı görüşmelerde söyledikleri ifadeler vardır. Döneminizde imkanlarını nasıl nerelere götürdüklerini kendileri bize ifade etmişlerdir. Yeri geldiği zaman, vakti geldiği zaman onu da açıklarız. Onu da açıklarız. Ama ben şunu söylüyorum; kalkıp da TÜSİAD'ın Başkanı 'böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez' ifadesini kullanamaz. Eğer kullanıyorsa bu ülkeye karşı bir ihanettir. Bunu dediğinden itibaren sen hangi yüzle bu idarenin, bu hükümetin bakanlarını TÜSİAD'a davet edeceksin? Hangi yüzle buradaki yatırımlarında başta Başbakan olmak üzere, herhangi bir işini yürütme yoluna gireceksin? Onun için dürüst olmaya mecburlar. Dürüst olmadıkları sürece, kusura bakmasınlar biz bu makamlara TÜSİAD ile gelmedik, TÜSİAD'a rağmen geldik. TÜSİAD'a rağmen de milli iradeyi savunmaya, paralel örgütlenme ile mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye'ye yabancı sermaye gelmez' diye adeta kendi ülkelerini, kendi hükümetlerini tehdit ediyorlar. Öyle mi? o zaman cevabını alacaksın. 79 yılda 15 milyar doğrudan yatırım geldi. 11 yılda ise 120 milyar doların üzerinde. Bunu AK Parti iktidarı başardı. Bunu istikrar ve güven sayesinde yaptık. Başta yargı reformları ile TÜSİAD'a rağmen başardık."

Haber Ara