Kütahyalı işadamlarından ekonomi uyarısı

Kütahya Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği (KUSİAD) Başkanı Mehmet Ceylan, 17 Aralık operasyonlarının ardından kamuoyunda oluşturulan mesnetsiz ve nahoş söylemlerin Türkiye ve dünya nezdindeki iş dünyasında üzüntülere neden olduğunu söyledi. Ceylan; "Bu olayları belli bir kesimin tezgâhladığı iddiaları ve bu kesime ithaf olunan örgüt, çete, haşhaşin gibi hoş olmayan yakıştırmalar bu üzüntüyü katlayarak artırmıştır." dedi.

Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Mehmet Ceylan, "Son günlerde ülkemizde yaşanan yolsuzluk olayları sonrası medyadan kamuoyuna yansıyan mesnetsiz, delilsiz, nahoş söylem ve eylemlerin Türkiye'nin dünya ülkeleri nezdindeki yeri ve ülke ekonomisine yaptığı etkileri, tüm halkımızda olduğu gibi işadamlarımızda da derin üzüntüye yol açmıştır." diye ifade etti.

Ceylan, 2010 yılında yapılan referandum ile halkın bir duruş sergilediğini ifade etti. Ceylan, şunları ifade etti: "Türkiye, bir hukuk devletidir. Halkımız, 2010 referandumundaki duruşu ile bunu daha da sağlamlaştırmıştır. Türkiye'nin hukuka olan inancı ekonomik göstergelere fazlasıyla yansımıştır. Ekonomik gelişmelerin, demokratik gelişim ve insan hakları ile ayrılmaz bir bütün olduğu tescillenmiştir. Hukuk sistemi güçlü devletlerin ekonomileri, dünyaya yön vermektedir. Yatırımcılar, yatırımlarında; hukuk sistemi güçlü, güvenilir, sık sık kanun ve kuralları değişmeyen ülkeleri tercih etmektedirler."

Türkiye'de yıllarca kaos, darbe ve terörün gölgesinde yaşandığının altını çizen Ceylan, açıklamasında şunları söyledi: "Uzun yıllar kaos, darbe ve terörün gölgesinde yaşamak zorunda kalan ülkemiz, son yıllarda sağlanan güven ortamı neticesinde devletler muvazenesinde, hissedilir bir yere yükselmiş, ekonomisini toparlamış, yurt dışında kendini kabul ettirmiş ve yabancı sermayeye kapılarını açmış iken; olumsuz bir takım gelişmelerle ekonomik ve siyasi kazanımlar tehlikeye atılmamalıdır. Bilakis atılan bu temel ve kazanımlar sürdürülmeli, ülkemizi daha iyi yerlere taşıma planları yapılmalı ve bu konuda çaba harcanmalıdır. İhracatı, ithalatını karşılamayan ülkemizde döviz kurlarındaki ani değişiklikler iç meselelere bağlanmakta ve üreticimizi zor durumda bırakmaktadır. Cari açığı yüksek olan ekonomilerin iç meselelerden ziyade büyük ekonomilerin para politikasına endeksli olma özelliği ülkemizde de mevcuttur. Sayın Başbakanımız da döviz kurlarının iç meselelere bağlanmasının yanlış olacağını beyan etmiştir. Bunu asgariye indirmenin öncelikli yolu ihracatımızın, ithalatı karşılama oranını artırmaktır."

"TUSKON TÜRK MALI KULLANIMI TAVSİYELERİNİ GÜNDEME GETİRİYOR"

Dernek olarak, TUSKON'un çatı kuruluşu olduğunu belirten Ceylan, TUSKON'un Türk malı kullanımını her fırsatta dile getirdiğini ifade etti. Ceylan, açıklamalarına şöyle devam etti: "Çatı kuruluşumuz olan TUSKON da özellikle son üç yıldır üyelerimize Türk malı kullanma konusundaki tavsiyelerini her fırsatta gündeme getirmektedir. TUSKON, daha yakın zamana kadar az sayıda firma ile temsil edilirken, dış pazarları Anadolu işadamlarına açarak tarihi bir misyon yüklenmiştir. TUSKON, bu misyonunu takdire şayan bir şekilde yerine getirerek yurt dışına çıkmayı hayal bile edemeyen Anadolu insanını geçen sekiz yılda ihracat yapar konuma getirmiştir. Anadolu insanına ülke ekonomisine döviz kazandırmadan daha öte, bir özgüven ve vizyon kazandırmıştır. TUSKON'un bu çalışmalarına yaptıkları ile tüm dünyada rüştünü kanıtlamış, dünyanın birçok ülkesinde başarıları ile bulundukları ülkelerde kendini kabul ettirmiş, çalışmaları, toplumda takdir ve bir övgüyle karşılanmış Türk okullarının desteği çok büyüktür. Başbakanımızın yaptığı en son Pakistan gezisinde; Pakistan Başbakanı'nın Pakistan devlet protokolünde yer verdiği ve Başbakanımızın huzurunda, göstermiş olduğu gayretleri sebebiyle şükran duygularını ifade ettiği Türk Koleji yetkilileri, bunun en bariz örneğidir. Başbakanımız da TUSKON toplantılarında ve değişik platformlarda defaten dile getirdiği; TUSKON ve Türk okulları hakkında onure edici ve gurur verici söylemleri ile bu okullar hakkındaki güzel düşüncelerini Türk iş dünyası ile paylaşmıştır. Türk milletinin adını ve kültürünü tüm dünyaya güzel bir şekilde ifade eden Türk okullarına bizler de şükranlarımızı sunuyoruz. Ülkemizin elinde siyasi, kültürel ve ekonomik değerlere haiz bu kadar argüman varken ve bunları değerlendirip kalkınma adına hızımızı artıracakken iş dünyasına büyük finansal destek sağlayan, finans sektöründe katılım bankacılığında en üst sıradaki bir finans kurumuna uygulanan menfi muamele bu kazanımlara gölge düşürmüştür."

"BOL PARA DÖNEMİ BİTTİ"

Dünya ekonomistlerinin, 2014 yılı ve sonrasında bol para döneminin bittiğini hatırlatan KUSİAD Başkanı Mehmet Ceylan, şöyle dedi: "Dünya ekonomistlerinin ifade ettiği gibi 2014 yılı ve sonrası dünyada bol para döneminin bittiği, ekonomisini oturtamamış, yabancı sermayeyi ülkesine çekip yatırıma dönüştürememiş ekonomilerin çok zorlanacağı yıllar olacaktır. Uzun yıllar ülkemize, ağır bedeller ödetmiş bir sektörü, büyük çabalar sonucu henüz düzene sokmuşken, sektörün önemli bir aktörünün, zor duruma düşürülmesi, yatırımcı ve mudileri panik havasına sokup tüm dengeleri olumsuzluğa sevk edebilir. Bu durum, ülkemiz kazanımları açısından oldukça ağır sonuçlar doğuracaktır. Sermayenin hizipleştirilmemesi ve teşebbüs hürriyetinin önüne engeller konulmaması gerekir. Ülkemizin global dünyadaki duruş ve yerini; hür teşebbüsün ve hürriyetlerin desteklendiği, kamu kurum ve kuruluşlarının birbirleri ile uyumlu çalıştığı ve hesap verebildiği, kuvvetler ayrılığı prensibinin bütün kurum ve kuruluşlar tarafından uygulanabildiği, özgür ve demokratik bir hukuk devleti olarak alması gerektiği. Herkesçe malumdur. Bu değerler ışığında Türk milleti rengine, diline, dinine, ırkına, yaşam tarzına, düşüncesine bakmadan tüm bu kazanımlarını çok iyi değerlendirip, dünya devi olma yolunda emin adımlarla ilerlemelidir."