İhsan Dağı, Fazilet Partisi için öyle bir şey dedi ki...
Zaman Gazetesi yazarı İhsan Dağı bugünkü yazısında Türkiye'nin AB'ye katılma çabalarından ve şu anda olduğu yerden bahsetti...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-21 02:59:58
İhsan Dağı, "Ankara, Avrupa'nın neresinde?" başlıklı yazısında Türkiye ve AB'yi ele alırken şimdiki hükümeti ve diğer hükümetleri de ele aldı. Dağı, Milli Görüş ve Fazilet Partisi için ilginç tespitlerde bulundu.
İşte Dağı'nın o yazısı:
AB projesini her şeyden önce bir demokratikleşme süreci olarak gördü birçok kişi. Devlet değişecekti.
Halkına yukardan bakmayacak, şeffaf olacak, hesap verecekti. Keyfî ve ceberut yönetim yerini hukuk devletine bırakacaktı.
Olmadı, süreç tıkandı, engeller çıkarıldı. İktidarı ve muhalefetiyle Türkiye’nin hataları oldu. Avrupa da çok yanlış yaptı; önyargılarına yenik düştü, AB üyesi bir Türkiye’nin kendine, vizyonuna katacakları görmedi.
Şimdi AB dışında kalan, Asya’da alternatifler arayan, ekonomisi kırılgan, istikrarı sallantıda, aktörleri irrasyonel, siyaseti kavgalı, demokrasisi ve hukuku eksik bir Türkiye’ye doğru ilerlerken bu işin onlara da bir faturası çıkacak.
AB üyeliği demokratikleşme ve değişim isteyen kesimlerin talebiydi. Bugün de öyle. Yan çizenler statükoya sarılan, değişimden ve demokratikleşmeden korkanlardır. Dün de böyleydi, bugün de. Aktörler değişiyor ama dinamikler aynı.
Ankara’ya kim hakim olursa AB üyeliği konusunda yan çizmeye başlıyor.
Yakın geçmişte devlete hakim olan asker ve ulusalcı blok, AB’nin Türkiye’yi demokratikleştirici sürecini görünce Kemalist kimliklerinin Batılılaşmacı referanslarını bile unutup muhalefete başlamışlardı. ‘Ulusal bağımsızlık’, ‘Türkiye’nin özel koşulları’, ‘Batı’nın komploları’ gündeme getirilmişti.
Değişimden, reformdan, dünyaya açılmaktan yana olanlar ise AB projesini destekliyorlardı. 1990’ların sonunda, 2000’li yılların başında siyasal arena adeta AB üyeliği konusunda alınan tutuma göre ayrışmıştı. 28 Şubat sürecinde demokrasinin ve özgürlükler rejiminin ortadan kaldırılması pahasına hukukun dışına çıkılarak İslamî hareketlerin ve Refah Partisi hükümetinin ‘ulusal’ aktörler tarafından hedefe konulması muhafazakâr kesimleri de AB üyeliği blokuna taşımıştı. İslamî hareketleri ve RP’yi ‘bir numaralı tehdit’ olarak gören ‘ulusal kurumlara’ karşı AB üyeliği bir sığınak olmuştu. RP’nin kapatılmasından sonra Milli Görüş hareketinin kurduğu Fazilet Partisi gelmiş geçmiş en hararetli AB savunucusu partidir.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara