"Verem tedavi edilebilir bir hastalıktır"
Özel Medicabil Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özhan Kula, verem hastalığının ölümlere neden olan ilk on hastalık arasında yer aldığını söyledi. Dünyada enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında verem hastalığının ikinci sırada yer aldığını belir
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-20 11:01:22
Dünyada her 3 insandan birinin verem basilini vücudunda taşıdığının altını çizen Dr. Kula, yaklaşık 1,7 milyar kişinin halk arasında verem olarak bilinen tüberküloz basilini vücudunda taşıdığını belirtti. Dünyada yaklaşık 20 milyon tüberküloz hastası bulunduğunu ve her yıl bu rakama 10 milyona yakın kişinin yeni hasta olarak eklendiğini vurgulayan Dr. Kula, her yıl yaklaşık 1,5 milyon insanın tüberküloz nedeniyle öldüğünü ifade etti. Kula, "Bu rakam, günde 3 bin 560 insanın başka bir deyişle aşağı yukarı her on saniyede bir insanın verem hastalığından öldüğü anlamına gelmektedir. Türkiye nüfusunun dörtte biri verem mikrobunu vücudunda taşımaktadır. Ülkemizde 200 bin civarında verem hastası bulunmaktadır ve her yıl 20 binden fazla kişinin yeni hasta olarak ortaya çıktığı kabul edilmektedir." dedi.
Tüberküloz hastalığının, insanlık tarihi kadar eski olduğunu ve hala çığ gibi artarak devam ettiğini belirten Kula, hastalığın 1882 yılında Robert Koch'un bulduğu 'Mycobacterium tuberculosis' isimli bir mikrop aracılığıyla oluştuğunu ve bulaşıcı olduğunu söyledi.
Verem hastalığının solunum yoluyla bulaştığını belirten Dr. Kula, hastalığın tanısının hızlı bir şekilde konulması ve hızlı tedavi ile etraftaki sağlıklı kişilerinde bu mikroba maruz kalmaması için gerekli önlemlerin alınmasının verem tedavisindeki birinci prensip olduğunu ifade etti.
Uzun süren öksürükler, gece terlemeleri, kilo kaybı ve iştahsızlık belirtileri ile kendini gösteren verem hastalığının balgam ve kan tükürme gibi durumlarda daha ciddiye alındığını ve genelde ilk belirtilerin önemsenmediğini hatırlatan Kula, "Verem şüphesiyle gelen hastalarımıza bir akciğer filmi çekiyoruz. Basit bir akciğer filmi bize oldukça bilgi verir ancak kesin tanı için yeterli değildir. Tüberküloz hastalığının kesin tanısı, balgam incelenmesiyle, balgamda verem mikrobunun gözükmesiyle konulabilir." ifadelerini kullandı.
6 AYDA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Hastalığın tedavisinin çok kolay olduğunu söyleyen Dr. Kula, şu bilgileri verdi: "Türkiye'de verem savaş dispanserlerinde ilaçlar ücretsiz olarak hastalara verilmektedir. Sürekli bir tedavi yöntemi izleniyor ve yaklaşık 6 ay sürüyor. Hastaların asla tedaviye ara vermemeleri gerekiyor. Tedaviye ara verilmesi iyileşmeyi geciktirmektedir, çünkü tüberküloz mikrobu çok akıllı bir mikroptur ve ilaçlara birden direnç geliştirebilmektedir."
Dünya Sağlık Örgütü'nün son 15 yılda Türkiye'nin de içinde olduğu bir çalışmayla DOTS denilen doğrudan gözetimli ilaç tedavisi uygulamasına geçildiğini anlatan Kula, şöyle devam etti: "Bu yöntem, verem hastasının her gün verem savaş dispanserine giderek hemşire kontrolünde ilaçlarını almasını sağlıyor. Eskiden ilaçlar verilir, bir ay sonra kontrole çağrılırdı ama hastanın ilacı kullanıp kullanmadığı konusunda herhangi bir bilgi yoktu. Bu yeni yöntemde 6 aylık bir tedaviyle verem hastalarında yüzde 95'in üstünde bir iyileşme sağlanıyor. Bu hastalık için en tehlikeli olan ilaca dirençli tüberkülozdur. Hem tedavi maliyetini artıran hem de süresini uzatan bir niteliktedir, ayrıca ilaca dirençli tüberkülozda iyileşme garantisi yoktur. Bunu önlemek için hastaların mutlak suretle ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmaları gerekiyor."
Dr. Kula, tüberküloz hastalığının kesinlikle korkacak bir hastalık olmadığını ancak, akciğerin yanında bütün organları tutabilecek bir hastalık olduğunu belirtti. Vücut direncinin tüberküloz mikrobuyla baş edebildiğini fakat çeşitli durumlarda (hamilelik, diyabet, böbrek hastalığı, kanser tedavisi, steroid tedavisi, AIDS mevcudiyeti ) düşen vücut direnci sonrası hastalığın baş verdiği söyleyen Dr. Kula, veremin tedavi edilebilir bir hastalık olması itibariyle erken teşhis konulmasının son derece önemli olduğunu da vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara