'Ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmadan vazgeçilmeli'

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde faaliyet gösteren Huzur Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Huzur Der), son günlerde hizmet hareketine karşı başlatılan yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyalarına dikkat çekerek basın açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada, "Biran önce haksız ithamlardan, mesnetsiz suçlamalardan, ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmadan vazgeçilmelidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi temel alınarak toplumda yeniden bir sulh ve huzur iklimi oluşturulmalıdır." denildi.

Cumhuriyet Mahallesindeki dernek binasında yapılan basın toplantısında Huzur Der Yönetimi adına H.Davut Aslanoğlu gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Aslanoğlu, ülkenin içinde bulunduğu süreçte Huzur Der olarak duygu ve düşüncelerini paylaşma lüzumunu hissettiklerini belirterek şunları kaydetti; "İki ayı aşkın süredir ülkemizde yaşanan Hizmet Hareketi, camia diye isimlendirilen gönüllüler hareketini, yıpratma, itibarsızlaştırma hatta şeytanlaştırma kampanyalarını üzülerek izliyoruz. Geçmiş dönemde toplumunun bir kesimi mürteci, habis ur, kan emici vampirler, yarasalar, örümcek kafalılar, sıkma başlar gibi ithamlarla yok edilmeye çalışıldı. Bugün de Hizmet Hareketi aynı itibarsızlaştırma taktiği ile hedefe konularak paralel devlet, çete, virüs,in, gizli örgüt, Haşhaşi gibi iftiralarla hiçbir bilgi, belge ortaya koymadan, hiçbir hukuki temele dayanmadan yaftalanıyor."

Aslanoğlu, Hizmet Hareketi ile ilgisi olduğu düşünülen işadamlarının keyfi denetim ve tehditlerle baskı altına alınmaya çalışıldığını, bir kısım medya, sorumlu ve objektif gazetecilik kriterlerini hiçe sayarak ve bir merkezden yönlendiriliyor intibaı verilerek kara propaganda kampanyasının yürütüldüğünü söyledi.

Bütün bu gelişmelerin tavanıyla tabanıyla hizmet hareketine gönül veren herkesi derinden üzdüğünü, ülkenin birlik, beraberlik ve geleceği adına kaygılandırdığını ifade eden Aslanoğlu öneride bulunarak; "Toplumda oluşan gerginliğe bir an önce son verilmeli, uzlaşmacı tavır sergilenerek yumuşatılmalı, toplumun gönlünde yer eden insanlara ve kurumlara iftira atılmamalı, haksız ithamlarda bulunulmamalı, hukukun ve adaletin işlemesine imkan verilmeli, halkın devlete ve devlet kurumlarına güveni zedelenmemelidir. Kamu görevlileri üzerinde baskı oluşturulmamalı, görevlerini kanunlar çerçevesinde yapmalarına imkan tanınmalıdır. Biran önce haksız ithamlardan, mesnetsiz suçlamalardan, ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmadan vazgeçilmelidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi temel alınarak toplumda yeniden bir sulh ve huzur iklimi oluşturulmalıdır" diye konuştu.