Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

'Yaşanan hadiseleri doğru yorumlamak için öncesini bilmek gerekir'

Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, "Şimdi yaşadığımız hadiseleri doğru yorumlayabilmek için öncesini bilmek gerekir. İslam dünyası açık bir sömürge sistemine sokuldu. Milli mücadeleyi verdik, ama sonrasında sistem yapılanmasının milli mücadele ruhunu y

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-18 11:57:03

'Yaşanan hadiseleri doğru yorumlamak için öncesini bilmek gerekir'
Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, "Şimdi yaşadığımız hadiseleri doğru yorumlayabilmek için öncesini bilmek gerekir. İslam dünyası açık bir sömürge sistemine sokuldu. Milli mücadeleyi verdik, ama sonrasında sistem yapılanmasının milli mücadele ruhunu yansıttığını söyleyemeyiz." dedi.

Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi (BES)'nde söyleşiye katılan Taşgertiren, dünya gündeminde yer alan beşeri, kültürel ve siyasi açılardan tartışılan farklı başlıklardaki maddeleri yorumladı. Başakşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşiye, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, Başkan Yardımcıları Murat Şahin, Haluk Dikbaş katıldı.

Moderatörlüğünü Selahattin Kocaslan'ın yaptığı söyleşide Ahmet Taşgetiren bugünü anlamak için öncesini bilmek gerektiğini söyledi. Taşgetiren, "Şimdi yaşadığımız hadiseleri doğru yorumlayabilmek için öncesini bilmek gerekir. İslam dünyası açık bir sömürge sistemine sokuldu. Milli mücadeleyi verdik, ama sonrasında sistem yapılanmasının milli mücadele ruhunu yansıttığını söyleyemeyiz. Biz bunun sancılarını Cumhuriyet tarihi boyunca yaşıyoruz. 64 yılda 5 askeri müdahale gördük. Müdahalelerin amacı da tek parti idaresini, topluma empoze etmekti. 5 askeri müdahalede şunu demiş olduk 'Ey millet sen yanlış insanları seçiyorsun. Ortaya koyduğun iradeyle ülkeyi yanlış yönlere sürüklüyorsun' bu dönemlerde Başbakanları asarak milleti dövdüler." diye konuştu.

Sömürgeci devletlerin modernleşmeyi kadın üzerinden yapmaya çalıştıklarını dile getiren yazar, "Fransızlar, Cezayir'e sömürgeci olarak geldiler ve öncelikle kadınların çarşafını çıkarttırmaya çalıştılar. Modernleşmeyi kadın üzerinden yapmaya çalıştılar. Devlet dairelerinde çarşaftan çıkma törenleri düzenleniyordu. Türkiye'de de başörtüsü sancısını yıllarca yaşadık. Tüm bunlar İslam toplumlarının normali değildir. İslam hürriyetsiz olmaz. Medeniyet hürriyetsiz olmaz. Türkiye İslam Coğrafyası'nda belki de normalleşme sürecinde en önde olan ülkelerden birisidir." yorumunu yaptı. Arap Baharı'nı da değerlendiren Taşgetiren, şunları kaydetti:

"Arap Baharı demokratikleşme süreciydi. Tek parti diktatöryasının sona ermesiydi. Toplum İslami kadroları iktidara getirecekti. Bu da coğrafyada örtülü veya açık sömürgecilerin çıkarlarının sorgulanması demek. Neden bu coğrafyanın zenginlikleri bu coğrafyada kalmasın? Bu sorunun sorulması sömürgeci güçlerin çıkarlarının sorgulanması demek. Bu sorunun sorulması sömürgeci devletleri rahatsız etmiştir. Batı dünyası toplumun hakkı olarak gördüğü şeyleri, İslam Dünyası'nda görmüyor. Nedvi'ye atfedilen bir şey var; 'İslam Dünyası nereden düştüyse oradan kalkacak.'"

Haber Ara