STK'lar: Hizmet hareketine saldırılar toplumu derinden üzüyor
Körfez İskenderun Sanayici ve İşadamları Derneği (KİSİAD) Başkanı Tamer Eker, son günlerde hizmet harekatına yönelik saldırıları değerlendirdi. Eker, "Bütün bu gelişmeler, tavanıyla tabanıyla hizmet hareketine gönül veren herkesi derinden üzmekte ve
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-18 09:39:17
KİSİAD Başkanı Tamer Eker, dernek binasında Dörtyol Girişimci İşadamları Derneği (DÖGİAD) Başkanı Şaban Ekinci ve Erzin Genç İşadamları Derneği (ERGİAD) Başkanı Ahmet Kürşad Yılmaz ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
İki ayı aşkın bir süredir hizmet hareketi, camia diye isimlendirilen gönüllüler hareketine yıpratma, itibarsızlaştırma hatta şeytanlaştırma kampanyaları yapıldığını belirten Tamer Eker, bu durumu üzülerek izlediklerini söyledi. Geçmişte de toplumun bir kesiminin mürteci, habis, ur, kan emici vampirler, yarasalar, örümcek kafalılar, sıkma başlar gibi ithamlarla yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Eker, "Bugün de hizmet hareketi, aynı itibarsızlaştırma taktiği ile hedefe konularak paralel devlet, çete, virüs, in, gizli örgüt, Haşhaşi gibi iftiralarla hiçbir bilgi, belge ortaya koymadan, hiçbir hukuki temele dayanmadan yaftalanıyor. Bir kısım medya, sorumlu ve objektif gazetecilik kriterlerini hiçe sayarak bir merkezden yönlendiriliyor. Her türlü yalan ve iftiraya başvurmak suretiyle hizmet hareketi hakkında kara propaganda kampanyası yürütüyor." dedi.
Eker, bir boşluktan doğan ve dar gelirli insanların çocuklarının önünü açan, eğitimde sosyal adaletin sağlanmasına ciddi katkılar sunan dershaneler, anayasanın teşebbüs hürriyeti, eğitim alma hürriyeti çiğnenerek kapatılmak istediğini hatırlattı. Toplumun büyük bir kesiminin karşı olduğu halde bir oldubittiye getirilerek Anadolu insanının elinden bu can simidinin alınmaya çalışıldığını vurgulayan Dernek Başkanı Eker, "Hizmet hareketi ile ilgisi olduğu düşünülen işadamları keyfi denetim ve tehditlerle baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bazı işletmelerin ruhsatları iptal ediliyor. Kamu kurumları, bir katılım bankasındaki mevduatlarını çekme konusunda zorlanarak banka devlet eliyle batırılmak isteniyor." diye konuştu.
KAMU ÇALIŞANLARI FİŞLENİYOR
Kamuda çalışan memur, bürokratların hizmet hareketine nispet edilerek fişlendiğini ve hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden kıyıma tabi tutulduğunu belirten KİSİAD Başkanı Eker konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi: "Anadolu insanının himmet ve gayretleri ile yurt dışında kendi kültürümüzü dünyaya taşıyan, milletler arasında barış köprüleri kuran, bulundukları her yerde ülkemizi en güzel şekilde temsil eden, ulaştıkları her insana ülkemizi ve milletimizi sevdiren yurt dışındaki okullar da bu süreçte yıpratılmak isteniyor. Devletimizin büyükelçilerine, bulundukları her ülkede birer gönüllü kültür elçisi olan bu öğretmenlerimizi örgüt üyesi gösterme görevi veriliyor. Allah rızasına kilitlenmiş bir ilim ve fikir insanı olan, hayatta her hangi bir makam, mevki, maddi çıkar ve siyasi hedef içinde olmayan, dolayısıyla savaşla, tuzakla, operasyonla, kirli oyunlarla hiç bir ilgisi bulunmayan Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi örgüt lideri olarak gösterilmeye çalışılıyor. Bu süreçte ülkemiz, bir hukuk devleti olama keyfiyetinden ve kendisine hedef olarak koyduğu Avrupa birliği normlarından hızla uzaklaşıyor. Bu durum ülkemizi dış dünyada itibarsızlaştırıyor, yalnızlaştırıyor."
HUKUKUN VE ADALETİN İŞLETİLMESİNE İMKAN VERİLMELİ
Bütün bu gelişmeler, tavanıyla tabanıyla hizmet hareketine gönül veren herkesi derinden üzdüğünü dile getiren Eker, "Bu durum ülkemizin birliği, beraberliği ve geleceği adına insanları kaygılandırmaktadır. Toplumda oluşan gerginliğe bir an önce son verilmeli, uzlaşmacı bir tavır sergileyerek ortam yumuşatılması gerekir." diye konuştu. Toplumun gönlünde yer edinen insanlara ve kurumlara iftira atılmaması, haksız ithamlarda bulunulmaması gerektiğine dikkat çeken Eker, "Hukukun ve adaletin işlemesine imkân verilmeli, halkın devlete ve devlet kurumlarına güveni zedelenmemelidir. Kamu görevlileri üzerinde bir baskı oluşturulmamalı, görevlerini kanunlara çerçevesinde yapmalarına imkan tanınmalıdır. Bir an önce haksız ithamlardan, mesnetsiz suçlamalardan, ötekileştirme yoluyla toplumu kamplaştırmalardan vazgeçilmelidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi temel alınarak toplumda yeniden bir sulh ve huzur iklimi oluşturulmalıdır." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara