Kazmaz: Fenerbahçe davası yeni bir kaos ortamı yarattı
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Disiplin Kurulu Asbaşkanı Av. Remzi Kazmaz, şike davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kazmaz, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün konuyu üzerine almamasını ve şike davasında kurumların değil, kişilerin yargılanması ger
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-18 11:51:23
Av. Kazmaz, Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaptığı basın açıklamasında, şike davasında hangi yolların izleneceğini sıralayarak şunları kaydetti: "3 Temmuz 2011'de başlayan şike süreci ile ilgili, teşvik ve şike ile ilgili soruşturmanın yanına çıkar amaçlı örgüt suçlamaları eklenmek kaydıyla görülmesi gereken asliye ceza mahkemelerinden bu dava alınarak, özel yetkili mahkemelere gönderilen bu hukuki süreç, eksik ve sakat bir süreçti. Aslında bu davalar, 6200 sayılı yasanın ve spor hukukunun bir getirisi olan asliye ceza mahkemelerinin yetkisindeydi. Hal böyle olunca özel yetkili mahkemelerde başlayan sürecin kararı da ta ilk günden belliydi. Nitekim Yargıtay'ın vermiş olduğu bu onama kararları ile birlikte şike davasında yeni bir tartışma sayfası açıldı. Sonuç itibariyle beraber iktidar ve muhalafetin tam da konsensüs sağlayacağı bir ortamda bu davanın aniden gündeme düşmesi, yeni bir kaos ortamı yarattı. Yargılamanın yenilenmesi ile ilgili tartışmalar, getirilen öneriler, hattâ Fenerbahçe Kulübü'nün bu konuyla ilgili mahkemeye sunduğu dilekçe hiç kaale alınmadı ve alelacele, apar topar Türkiye yeniden kaos ortamına sürüklendi. İzlenmesi gereken yol nedir? Öncelikle kısmen onama, kısmen düşme kararlarından sonra hükümlü olanların yapması gereken en önemli yol, bir ay içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmaktır. Bu başvuru, gündemdeki tartışmaların önünü de açabilir, kesin hükmü olan Balyoz ve şike davalarının tekrar görülmesini sağlayabilir. Eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan olumsuz bir karar alınırsa kesinlikle Anayasa Mahkemesi'ne gidilmelidir. Adil yargılanma konusunda tedbir kararı alırsa tekrar yargılanmanın yolu açılacaktır. Bu nedenle bu kararın, Türkiye'de yargı yapılanması konusunda yarattığı kaos bir yana, kamuoyu vicdanında kesinlikle yeri olmamıştır."
Kararın sonuçlarına da değinen Remzi Kazmaz, "Hükmü onananlara, TCK'da üç yılı aşanlara tebliğname savcılığa yapılır, Fenerbahçe Kulübü'ne yapılmaz. Bu yanlışı düzeltmek gerekir. Savcılık, tutuklama ve arama kararı çıkartarak hükümlüleri yurtiçinde arar. Üç yıldan aşağıda olanlarla ilgili de davetiye çıkarır, davete icabet ederler, gelir cezasının infazı yapılır. Haliyle daha bu süreleri çok var ama gerek sporcuların gerek idarecilerin ve kulüp başkanlarının hüküm alanlarıyla ilgili profesyonel futbol lisansları iptal edilir, yöneticilikleri düşer ve haliyle Aziz Yıldırım'ın da başkanlığı düşer." şeklinde konuştu.
'AZİZ YILDIRIM MAÇLARI İZLEMEK İÇİN BİLE STADYUMA GİREMEYECEK'
Yıldırım'ın, 6222 sayılı yasanın 18. maddesi gereği bir daha hiçbir kulüp başkanlığına veya taraftarlar derneğine üye olamayacağı gibi maçları seyretmek için stadyumlara dahi giremeyeceğini savunan Av. Kazmaz, "Diğer taraftan profesyonel anlamda lisansları olan futbolcuların, hakemlerin veya kulüp antrenörlerinin lisanlarının iptal edilmesi gerekir. Bu kararın başka bir tartışılan konusu ise TFF, 2011 yılındaki şampiyonlukla ilgili müsabaka sonucunun tesiri ve kupayla ilgili sorun tartışılıyor. Bu bir spor hukuku meselesi olduğundan dolayı bu konuda en yetkili merciler, TFF ve UEFA'dır. Bu anlamda TFF, bu konuyla ilgili olarak kararını verdiğinden UEFA da bu kararı tesis ettiğinden dolayı 2011 şampiyonluğu ve kupa bir daha tartışılmayacaktır, çünkü bu kararlar kişilere verilen cezalardır, kulüpler bu cezalardan etkilenmez. Bu nedenle şampiyonluğu değil kişileri, kulüpleri değil gerçek kişileri konuşmak zorundayız." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara