Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bozdağ'dan yeniden yargılama açıklaması

Bekir Bozdağ: Çalışma yapılıyor. Bu işlemin yürümesi için siyasi irade var. Değişiklikler konusunda önemli mesafe kaydettik.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-16 16:15:21

Bozdağ'dan yeniden yargılama açıklaması


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TCK, CMK ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında çalışma yaptıklarını söyledi ve "Dinlemeler dahil pek çok konuda yapılan eleştirleri dikkate alan paket üzerinde çalışıyoruz" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda kat ettiği gelişmeler de her alanda olduğu gibi hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi alanında da büyük gelişmeler yaşandığını, yapılanların anımsanmasının yapılacaklara ışık tutacağına inandığını belirterek bazı başlıklara değinmekte yarar olduğunu düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti:

"AK Parti iktidarının kuruluşunun 12'nci gününde Türkiye uzunca bir zamandır devam eden olağanüstü hal uygulamasına son verdi. Devlet güvenlik mahkemeleri Türkiye'de çok tartışıldı. Hem soruşturma usulleriyle, hem yargılama usulleriyle, hem de verilen kararlarla çok tartışıldı. Bu mahkemelere ilişkin önce sivilleştirme adımları atıldı ve daha sonra da kaldırıldı. 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirenlerin yargılanmasını engelleyen anayasanın geçici 15. Maddesi yürürlükten kaldırarak anayasayı askıya alan, meclisi kapatan, hükümeti kaldıran darbeyi gerçekleştirenlerin yargı önüne çıkması sağlandı. MGK'nın yine tartışılan bir yapısı vardı ve bu yapı sivilleştirildi. Şuan da daha farklı yapıya getirildi. Kamu denetçiliği kurumu kuruldu. İdarenin işleyişi ile ilgili şikayetleri incelemek ve karara bağlamak amacıyla kamu denetçiliği kurumu açıldı. Anadilin kullanımına ilişkin engeller ortadan kaldırıldı. Anadilde yayın yapma mümkün hale getirildi ve özel televizyon ile radyolara da yayın yapma imkanı getirildi. Savunma hakkının genişletilmesi kapsamında kişiler kendilerini Türkçe savunamadığı zaman veya savunma imkânı olsa bile başka bir dilde savunmayı daha iyi yapacağını ifade ettiği zaman o dilde savunmasının da önünü açtık. Kişisel verilerin anayasal korunma altına alınması sağlandı. Kişilerin kendileri ile ilgili kişisel verilere erişme, bunları öğrenme, bunların düzeltilmesini isteme, olmaması gereken bilgiler varsa silinmesini isteme ve kişisel verilerin amaçları doğrultusunda kullanıp kullanılmadığını kontrol edebilme hak ve imkânı getirildi. Önümüzdeki günlerde kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanun tasarısını da TBMM başkanlığına sevk ediyoruz. Bu çerçevede yaşanan bazı tartışmalarında bu kanun yoluyla önüne geçileceğine inanıyoruz. İşkence ve kötü muamele suçları etkili ceza yaptırımlarına bağlanarak erteleme ve hapis cezası şeklindeki seçenek yaptırımlar ortadan kaldırıldı. Askeri yargı ile ilgili önemli adımlar atıldı. Askeri mahkemelerin görev alanı daraltıldı. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son verildi."

"YASALARI DEĞİŞTİRMEKLE KAFALAR BİRDEN DEĞİŞMİYOR"

Yapılan anayasa değişikliğiyle ilgili temel insan hakları ile ilgili uluslar arası anlaşmaların iç hukukun etkin parçası haline getirildiğini ifade eden Bozdağ, "Hatta anayasanın 90. maddesinin sonuna eklenen cümle ile insan haklarına ilişkin uluslar arası sözleşmelerle iç hukukun çatışması halinde uluslar arası sözleşmelerin iç hukuka üstün tutulacağı anayasa hükmü haline getirildi. Bu madde bizim anayasamızda yapılan demokratikleşme hukukun üstünlüğü konusunda yapılan en önemli değişiklerden birisidir. Ama uygulamada bu son cümlenin yeteri kadar uygulandığını göremiyoruz. Esasında her ihtilafta uygulayıcıların eğer Türkiye'nin taraf olduğu insan haklarına ilişkin sözleşmelerle çatışma varsa bu sözleşmeleri doğrudan uygulama anayasanın amir hükmü olmasına rağmen maalesef bunun yeteri kadar uygulandığını göremiyoruz. Bu zihniyet dönüşümünün zaman alacağı açıktır. Yasaları değiştirmekle kafalar birden değişmiyor. Umarım ki bu değişim sürecide süratle tamamlanır. Bunun tamamlanması Türkiye'nin de yararına olacaktır" diye konuştu.

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ TBMM ANAYASA KOMİSYONUNDA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 30 Eylül 2013 tarihinde kamuoyuyla paylaştığı demokratikleşme paketinin de TBMM Anayasa Komisyonunda olduğunu ifade eden Bozdağ, "Geçen hafta TBMM Anayasa Komisyonu paketin tümü üzerinde görüşmelerini tamamladı. Ancak paketi alt komisyona gönderdi. Alt komisyonun görüşmelerinden sonra komisyon görüşecek ve TBMM genel kurulun görüşmesinin akabinde yasalaşacaktır. Bu güne kadar Türkiye'de ki siyasi partiler biz dar bölge sıfır baraja varız demediler. Biz daraltılmış bölge yüzde 5 baraja da varız demediler ama herkes yüzde 10'u eleştiriyor. Barajı kaldıralım cevap yok. Barajı 5'e indirelim daraltılmış bölge yapalım onda da cevap yok. Biz bu taahhüdümüzün arkasındayız. Eğer Türkiye siyaseti bir gün daraltılmış bölge yüzde 5'e varız derse biz bu konuda geri adım atmayız onu hayata geçiririz. Dar bölge sıfır baraja varız dediği zaman onu da hayata geçirebiliriz. Bu noktada adım atmamak sadece bizim değil bütün siyasi partilerin ortak adımına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Siyasi partilere devlet yardımının kapsamını genişlettiklerini de büyükelçilerle paylaşan Bozdağ, bundan önceki düzenlemelerde yüzde 7 oy alan partilere yardım yapıldığını ve bu teklifle bunun yüzde 3'e indirildiğini kaydetti. Türkiye'nin söz konusu olduğunda sıklıkla gündeme getirilen konulardan birisinin de tutukluluk meselesi olduğuna dikkat çeken Bozdağ şöyle devam etti:

"Ceza muhakemesi kanununun tutuklama nedenlerini gösteren 100. Maddesinde kasten öldürme, işkence, cinsel istismar, uyuşturucu madde ticareti, suç işlemek için örgüt kurmak, anayasal düzeni ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar gibi sayılı bazı eylemlerde tutuklama nedeninin varsayılabileceği belirtilmiştir. Ancak bu yasal kademeye dayanarak uygulamada bazen gerekçesiz tutuklama kararları verilebilmesi eleştirilere konu olmuştur. Katalogda yer alan suçlar tutuklama için takdir hakkını ortadan kaldıran hususlar değildir. Katalogda bir suç yer almış olsa bile hâkim veya mahkeme tutuklamayabilir. Tamamen tutuklama hakim veya mahkemenin takdirinde olan bir konudur. İstisnai bir uygulamadır. İstisnai olması yargılamanın serbest olarak yapılması esastır. Maalesef bu noktada Türkiye'nin sıkıntıları olmuş ve pek çok eleştiri almıştır."

YENİDEN YARGILAMA KONUSUNDA KAPSAMLI ÇALIŞMA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeniden yargılanma konusunda kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü, bu konuya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun da destek verdiğini söyledi.

Haber Ara