Atilla Kart: Türkiye hızla Birleşmiş Milletler'in yaptırım listesine giriyor
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yolsuzlukları doğrudan üstünü örten bir hiyeraşinin, devlet iradesi değil, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin üst yöneticisinin çıkar örgütlenmesini gösteren bir tablo olduğunu dile getirerek, "Türkiye kara para
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-16 13:17:35
Meclis'te bir basın toplantısı düzenleyen Atilla Kart, "Yasin El Kadı'lara" her dönemde kefalet ve koruma zırhı uygulandığını savundu. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının aktörlerinden birisi olduğuna dair hakkında ciddi iddialar bulunan Yasin El Kadı ile ilgili bulgu ve gelişmeleri 24 Haziran 2013 tarihli önerge ile dile getirdiklerini kaydetti. Bu önergede; Yasin El Kadı'nın, hakkında kısıtlama kararları bulunduğu 2012 yılı sonuna kadar Başbakanlık ve MİT'te en az 4 kez görüşme yaptığı; 15 Şubat 2013 tarihinde de benzeri bir görüşmeyi yaptığı, 16 Şubat 2013 tarihinde İstanbul'da trafik kazasına karıştığı, kaza anında yanında Başbakanlık Koruması'nın ve iş ortağı Usame Kutub'un bulunduğu, Başbakanlık resmi otosuyla meydana gelen bu kazadan sonra, tutanakların değiştirildiği iddialarının dile getirildiğini hatırlattı.
Kart, bu karambol ortamı içinde mutlaka cevaplandırılması gereken soruları şöyle sıraladı: Yasin El Kadı yasaklı olduğu dönemde ve sonrasında, hangi sıfat ve yetkiyle Başbakanlık ve MİT'te siyasi muhatap olarak kabul edilip, birtakım görüşmeler içine girmiştir? Bu anlamda 'Devlet sırrı' niteliğindeki bilgi ve bulgular Yasin El Kadı'yla nasıl paylaşılabilmiştir? Yasin El Kadı'ya Başbakanlık aracı ve koruması hangi sıfat ve yetkiyle tahsis edilebilmiştir? Yasin El Kadı'nın Suriye politikalarındaki rolü ve ilişkisi nedir? Başbakan ve Hükümet'in, hiçbir tevile ve karartmaya sapmadan bu konulara açıklık getirmeleri zorunluluğu vardır. Başbakanlık bu ilişkileri karartmak için neden sahte tutanak tutulmasına tevessül etmiştir? 2005-2006'lı yıllardan bu yana Başbakan ve hükümet düzeyinde haklarında ciddi yolsuzluk ve hukuksuzluk iddiaları bulunan bu kişiler ve aktörler ; 2013'lü yıllarda da aynı ilişki ve iddiaların içindedirler. Ancak bir fark vardır; artık bu ilişki ve hukuksuzlukların boyutları çok büyümüştür. Devlet içinde, devlet olmuşlardır."
"ISRARLA TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Bu soruların ısrarla takipçisi olacaklarını belirten Atilla Kart, trafik kazası tutanağının değiştirildiğini kaydetti. HSYK yapısında anayasa değişiklik teklifinin reddedilmesiyle ilgili bir soruya Kart, Adalet Komisyonu'ndan HSYK teklifinin halen çekilmediğini hatırlattı. Amacın HSYK teklifinin rapor haline getirilmesi olduğunu ve sonrasında anayasa değişikliğinin görüşmek istendiğini dile getiren Kart, bunun ciddiyet ve inandırıcılıkla bir ilgisinin olmadığını vurguladı. "Anayasa Mahkemesi'nden döneceğini bile bile bir, iki, üç gün içinde işlemlerini, HSYK değişikliğini yapmak istiyorlar." diyen Kart, HSYK dairelerinde yapılan değişiklik ile bunun şimdiden yapılmaya başlandığını ifade etti.
İstanbul'da yeni bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başlatıldığı ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan operasyon talimatının, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından uygulanmadığıyla ilgili bir soruya ise Kart, hukuk devleti tartışması bir yana kanun devleti uygulamalarının yapılamadığına dikkat çekti. "Öyle anlaşılıyor ki o soruşturmalar yapıldığı zaman İstanbul Büyükşehir kaynaklı kim bilir neler çıkacak. Hükümetin bunun çıkmasına tahammülü yok." diyen Kart, yolsuzlukları doğrudan üstünü örten bir hiyeraşi olduğunu söyledi. Bunun devlet iradesi değil Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin üst yöneticisinin çıkar örgütlenmesini gösteren bir tablo olduğunu dile getinen Kart, rejim değişikliğinin artık nihayi aşamasına geldiğini savundu. "Türkiye kara para ilişkileri ve terör finansları uygulamaları ile hızla Birleşmiş Milletler'in yaptırım listesine giriyor." değenlendirmesinde bulundu.
Haber Ara