Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Baykal'dan HSYK yasasına tepki: Bu bir sıkıyönetim yasasıdır

CHP Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, HSYK yasasında yapılan değişikliği eleştirerek, "Bu aslında sıkıyönetim yasası. HSYK'da sıkıyönetim ilan edilmesidir. 'Mecburuz' diyerek olağanüstü kumanda sistemiyle yönetime geçilmesidir.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-15 22:10:35

Baykal'dan HSYK yasasına tepki: Bu bir sıkıyönetim yasasıdır
CHP Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, HSYK yasasında yapılan değişikliği eleştirerek, "Bu aslında sıkıyönetim yasası. HSYK'da sıkıyönetim ilan edilmesidir. 'Mecburuz' diyerek olağanüstü kumanda sistemiyle yönetime geçilmesidir. Bu bir Bekir Bozdağ yasasıdır. Hiç bir acil ihtiyaç bunu yapmayı gerektirmez." dedi.

Baykal, CNNTürk'te katıldığı 'Tarafsız Bölge' programında, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının etkileyici, görmezden gelinecek, itibarsızlaştırılacak bir olay olmadığını ifade etti. Olayla ilgili yargı mekanizmasının, emniyetin harekete geçtiğini ve konunun vatandaşların ilgileneceği şekilde kamuoyuna yansıdığını hatırlattı. Baykal, "Bu çıkar bir yol değildir. Kimsenin belagati bunu aşamaz. Görmezden gelmek mümkün değildir "dedi. Baykal, örtbas edilen bir dosyanın tahribatının gerçekleştirilecek dosyanın sonucundan daha ağır olacağını ifade etti. Baykal, yolsuzluk soruşturmalarının önün açılmasını istedi. Siyasi cesaretin dünyaya meydan okumak olmadığını vurgulayan Baykal, "Cesaret yolsuzlukların gereğinin yapın denmesidir. Kapatmak marifet değildir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ı içinde bulunduğu anın ihtiyaçlarına göre değişen söylemler kullanmakla suçlayan Baykal, yargının mevcut yapısının 17 Aralık tarihinde ortaya çıkmadığını vurguladı.
HSYK'nın hiçbir siyasi yapı ve çevrenin kendi etkinlik alanı olmaması gerektiğini kaydeden Baykal, Meclis'te görüşülen HSYK yasasını sıkıyönetim yasası olarak niteledi. Baykal, "Bu aslında sıkıyönetim yasası. HSYK'da sıkıyönetim ilan edilmesi. Mecburuz diyerek olağanüstü kumanda sistemiyle yönetime geçilmesidir. Bu bir Bekir Bozdağ yasasıdır. Hiç bir acil ihtiyaç bunu yapmayı gerektirmez." şeklinde konuştu.

İDDİA DOĞRU MU ONA BAKARIM

Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını 'komplo' olarak değerlendirmesini eleştiren Baykal, "Ortaya atılan iddia doğru mu, değil mi? Komplo olması, irdelenmesi, soruşturulmasını doğurmaz. Başbakanın yanlış yapması bunu gerektirmez. Ona buna 'Hasan Sabbah' demeden gereğini yapacaktı. Senin işin önlemek değil." diye konuştu.

BAŞBAKAN STRES ALTINDA

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında hizmet hareketine yönelik sözlerini de eleştiren Baykal, şöyle devam etti: "Türkiye'de birikmiş pek çok sorun var. Bu sorunların başında da toplumsal, siyasal ve inanç düzeni ayrıştırılmış, parçalanmış olmamız yatıyor. Ayrıştırıcı dille ele alınması talihsizlik olmuştur. Kırıp dökücü söylem inandırıcı da değil. Başbakan stres altında, sıkıntı içinde. Sıkıntıdan dolayı böyle çıkışlar yapıyor. Kırıp döküküyor."

"KASETLE İLGİLİ KANIT İSTİYORUM"

Başbakan Erdoğan'ın son yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ile kendisiyle ilgili kaset olayını aynı kişilerin yaptığı yönündeki konuşmasının hatırlatılması üzerine Baykal, şunları söyledi: "Bu, Başbakanın bir birinden çok farklı şartları olan olayları aynı çizgiye taşıması olarak görüyorum. Her bir olayın kendine özgü şartları olduğunu, her birinin farklı nitelikleri olduğunu görürüz. Başbakanın benimle ilgili komplonun yapıldığını ifade etmesini önemli tespit olarak görüyorum. Umarım bu tespiti sayın başbakan takip edecektir. Bunun kanıtlanması gerekiyor. Arkasında kimler var. Bunu iktidar ortaya çıkarılması gerekir. Şu anda yapılmadı. Kanıt istiyorum, delil istiyorum. İnandırıcı bir tabloyu görmek istiyorum. Çıkarsa büyük mutlulukla karşılarım."

Kendisine yönelik kaset olayı sonrasında Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yakın birisinin kendisini arayarak üzüntülerini samimi olarak bildirdiklerini ifade eden Baykal, "Benim o konuşmamda söylediklerimin ötesinde 3,5 yıl boyunca somut bilgi, kanıt ortaya çıkmamıştır. Çıkarsa büyük gerçeği ortaya koyacağı için mutlulukla karşılarım. Aynı noktada olmaya devam ediyorum. Somut bilgiye dayanmayan bir değerlendirmemdir. Bana bu olayın hemen arkasından çok samimi olduğunu düşündüğüm değerlendirme yapıldı. Fethullah Gülen'in yakınında birisi beni arayarak bu işten çok üzüntü duyduklarını, olayı kınadıkların bana samimi olarak bilmemi istediler. Böyle samimi deklarasyonu önemserim." dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ı bu konudaki iddiasını kanıtlamaya çağırdı.

Darbe kelimesinin Başbakan Erdoğan tarafından sık sık kullanılmasını eleştiren Baykal, "Darbe lafı içeriğini iyice kaybetti. İşinize gelmeyen her olaya darbe diyorsunuz." diye tepkisini dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ı yargının önünü açmaya çağıran Baykal, "Bırakın yargı hükmünü tesis etsin." şeklinde konuştu.

Haber Ara