Şaron ile ilgili merak edilen o sorunun cevabı

İŞTE GAZZE'DEN ÇEKİLME PLANININ GERÇEK NEDENİ

2005 Ağustos ayı. Yaser Arafat vefat edeli 10 ay olmuş. İsrail'de Başbakanlık koltuğunda Ariel Şaron var. Filistin Devlet Başkanı ise Mahmut Abbas.

O dönemde Gazze Şeridinde yaklaşık 2 bin Yahudi'nin yaşadığı 21 yerleşim birimi bulunuyordu. Şaron, 2005 yazında, Gazze'deki yerleşim birimlerini tahliye etme kararı aldı. Bu karar dünyada geniş yankı uyandırdı.

Karara Yahudi yerleşimciler sert tepki gösterdi. Hatta öyle ki, çekilme operasyonu günlerce sürdü, İsrail askerleri evleri boşaltmayan Yahudileri zorla dışarı çıkardı. Çıkmak istemeyenler askerlere asit dolu kovalarla saldırdı. Kucağındaki bebeğini öldürmekle tehdit eden yerleşimciler bile oldu.

Dünya bu görüntüleri izlerken Şaron da uluslararası kamuoyunda "barış elçisi" gibi lanse edildi. Planın altındaki art niyetin farkında olan ise Gazze'deki Filistinlilerdi.

HENİYE 2005'TE BUGÜNLERİ GÖRMÜŞTÜ

12 Eylül 2005'te Hamas liderlerinden olan İsmail Heniye çok çarpıcı bir açıklama yaptı, Heniye olacakların bilincindeydi ve bugünkü manzarayı bundan tam 8 yıl önce tahmin ederek, ""İsrail, Gazze'nin hava sahası ve deniz sahasından da çekilmeli. Gazze'nin sınır girişleri Filistinlilere devredilmeli. Aksi takdirde Gazze Şeridi açık bir hapishaneye dönüşür" demişti.

KEMAL HATİP DE UYARMIŞTI

Yine aynı günlerde Kudüs'teki İslami Hareket'in liderlerinden Şeyh Kemal Hatip'in geleceğe ışıt tutan bir başka uyarısı vardı. Kemal Hatip, 1 Eylül'de Kanal 7'ye verdiği röportajında "İsrail, Gazze'den tamamen kendi çıkarları için çekildi, Gazze'den çıkardıkları yahudileri bir başka Filistin toprağı Batı Şeria'ya getiriyorlar yani değişen bir şey yok" diyordu.

FİLİSTİN HALKI ÇEKİLMEYE TEMKİNLİ YAKLAŞIYORDU

O günlerde Filistinlilerin genel kanaati, yerleşimcilerin boşaltılmasının ardından Gazze'deki ablukanın daha sert olacağı, giriş çıkışların imkansız hale geleceği ve İsrail'in istediği zaman Gazze'yi gönül rahatlığıyla bombalayabileceği yönündeydi.

TAHLİYEDEN GÜNLER SONRA GERÇEK ANLAŞILDI

Nitekim öyle oldu. Eylül sonlarına doğru Gazze'den çıkarılan yerleşimciler, Batı Şeria'da Filistin toprakları üzerinde inşa edilen yeni konutlara yerleştirildi. İsrail, Gazze'den çekilme planıyla dünyayı kandırarak, Batı Şeria'dan çekilme fikrini komple unutturdu. Zaten bugün Kudüs ve Batı Şeria'da sürekli artan yerleşim inşaatları da bunun bir göstergesi.

Tüm bunların dışında 2005'ten itibaren Gazze sınırları İsrail askerlerinin denetiminde kaldı ve Erez ile Kerem Şalom gibi sınır kapıları sürekli kapalı tutuldu. Abluka her geçen dün daha büyük bir baskıyla şiddetlendi.

Gazze'de Yahudi olmayışı, İsrail'in Gazze Şeridine yönelik saldırılarını da arttırdı. İsrail askerleri Gazze'de daha önce yerleşimcileri korumak için devriye geziyorlardı bu durum ortadan kalktı. Bunun yerine kuşatma altındaki Gazze sınırdan tank, denizden gemiler ve havadan uçaklarla defalarca bombalandı.

GAZZE O GÜN BUGÜNDÜR BOMBALANIYOR

2006 Haziran'ındaki saldırı, 2009'daki büyük katliamlar ve en son 2012 Kasım ayındaki geniş çaplı saldırılarla birlikte Gazze hemen hemen her ay irili ufaklı bombardımanlara hedef olmaya başladı.

Son olarak şunu da belirtmekte fayda var. Şaron'un 2005'te Gazze'den çıkardığı Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'ya geçtikten sonra bir örgüt kurdu. Bugün Filistin'de camileri kundaklayan, Filistinlilerin evlerini, araçlarını, zeytin ağaçlarını ateşe veren ve kendilerine "Fiyat Etiketi" adını veren terör örgütü, Gazze'den çıkarılan yerleşimcilerden oluşuyor.

Şaron ile ilgili merak edilen o sorunun cevabı

Binlerce Filistinlinin katliam emrini veren Şaron'un, iktidarının son döneminde aldığı Gazze'den çekilme planı bugün hala tartışma konusu. Peki Şaron, Yahudi yerleşimcilerin tepkisine rağmen 2005 yılında Gazze'den neden çekildi?