Filistinliler, eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Gazze yakınlarındaki Negev Çölü'nde toprağa verilmesine tepki gösterdi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı İbtisam ez-Zübeydi ise Arap dünyasının, Şaron'un cenazesinin bölgede defnedilmesi karşısındaki tepkisizliğini kınayarak, "Şaron'un Gazze'ye yakın bir yere gömülmesi, Arap-İsrail yakınlaşmasından güç alan İsrail'in, Filistin halkını aşağılaması anlamına geliyor. Bu kadar Filistinlinin katili nasıl bu kadar yakınımıza defnedilebilir?" diye konuştu.
Zübeydi, İsrail'in, Şaron'u Negev çölüne defnetmekle "ben ne istersem onu yaparım" mesajını vermeye çalıştığını da savundu.
Gazze'de esnaflık yapan Abdulkadir Ebu Şaban (57) da "Evlerimizi yıkan, kadınların, masum çocukların katili Şaron, İsrail'in işgal ettiği topraklara gömülmeyi değil, ancak yüzüne tükürülmeyi hakediyor"ifadesini kullandı.
"Şaron'un cenazesini yakınımızda istemiyoruz" diyen Ekrem et-Tahir (26) de "Gazze'ye girme hayalini, yaşarken gerçekleştiremeyen Şaron, öldüğünde oraya yakın bir yer olan Negev Çölü'ne defnedilmeyi vasiyet etti" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in kurulduğu 1948 yılından itibaren girdiği tüm savaşlara katılan Şaron, Lübnan'daki Filistin mülteci kampları Sabra ve Şatilla'ya saldırma emrini vermişti. 3 bin 500'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği, bin 800 kişinin kayıp olduğu açıklanan ve tarihe "Sabra ve Şatilla Katliamı" olarak geçen saldırıyı araştırmak için 1973'te İsrail hükümeti tarafından kurulan Kahan Komisyonu'nda suçlu bulunan Şaron, yargılama sonucu bakanlık görevinden alınmıştı. 2006'da beyin kanaması geçirdikten sonra kaldırıldığı hastanede 8 yıl bitkisel hayatta kalan Şaron, 11 Ocak Cumartesi günü ölmüştü.