Yusuf Kaplan: Bir cemaat dünyanın kiri, pasağı iktidarı için...
Meclis'e sunulan HSYK yapısında değişikliği öngören teklif ve paralel cemaat tartışması Politik Eksen'de masaya yatırıldı..
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-11 00:03:15
24 TV'de yayınlanan gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Ahmet Kekeç'in sunduğu Yusuf Kaplan'ın yorumlarıyla katıldığı Politik Eksen'de gündemdeki konular masaya yatırıldı.
Programda bu hafta Meclis Adalet Komisyonu'na sunulan HSYK'nın yapısında değişiklik öngören teklif ve paralel cemaat konusu tartışıldı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan Türkiye'de yargı sisteminin azınlıklarının elinde olduğunu belirtilerek ciddi reformlar yapılması gerektiğini vurguladı. Yargı kurucu değil koruyucu bir rol üsteleniyor. Sadece yargıdaki değişim yeterli değil. Türkiye'deki sistemlerde ciddi reformlar yapmak lazım. Türkiye'deki hukuk sistemi azınlıkların hakkını koruyan bir hukuk sistemidir. Türkiye'de yargının ve medyanın gücü silah gibi kullanılıyor. Toplumu yargılan bir yargı var. çok ilkel bir kafa baştan sona yargısız infaz yapan bir yapıdır. Bizde hukuk yok batıda biraz abartılmış durumda. Bizde araçları ele geçirme güdüsü dominat.
CEMAATİ CEMAADATA DÖNÜŞTÜRMEYE HAKLARI YOK
Yusuf Kaplan Paralel Cemaat tartışmalarıyla ilgilide şu değerlendirmeyi yaptı: 5 yıl önce yerel seçimlerden önce AK Parti hükümetini zora sokacak iddialar çıkacağını cemaatin sahip olduğu gazetenin başındaki kişiler, Ekrem Dumanlı yazdı. Şimdi bunu neden yapıyorlar. Ben Başbakan Erdoğan'ı diğer liderlerden ayrı tutuyorum. Tayyip Erdoğan bizim yüzyılda çıkardığımız üç büyük sembol kişiden biridir. Diğerleri rahmetli Erbakan ve Abdülhamit'tir. Operasyonla ilgimiz yok diyorlar yalan bu. Pennsylvania'dan gelen mektup bunu gösteriyor. Bir cemaat dünyanın kiri, pasağı iktidarı için mücadele edemez. Ona biz cemaat değil cemaadat deriz. Yani cemaati cemadata hizmeti hezimete dönüştürmeye cemaatin hakkı yoktur. Cemaatte bir azınlık psikolojisi var. Gücü ele geçirmek için boyun eğer gücü ele geçirdikten sonra ise boyun eğdirir. Boyun eğdirmeye çalışmak Müslümanlıkla paylaşılmaz.
OPERASYONLAR ADALET ARAYIŞI DEĞİL SİYASİ PROJE
Nihal Bengisu Karaca ise HSYK'da yapılması düşünülen düzenlemeye HSYK'nın kendi yaptıkları neden olduğunu belirtti. Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: Muammer Akkaş'ın bildiri dağıtılması HSYK tarafından söylendiği biliniyor. 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları bir adalete arayışı değil bir siyasi projeyi akımı. Bu akım hükümeti hedef alıyor. HSYK yaptığı açıklamalarla tartışmalı bir kurum haline geldi. Hukuğun tersine iş tutan yargı mensupları hakkında yapılan şikayetler nedense hep açığa düşüyor.'
DEVLETİ PATRON OLARAK GÖRMEYEN BİR ORGANİZASYON VAR
Cemaatin içerisinde farklı ajandası olan gruplar olduğunu düşünüyorum. Bazı kişiler nedense sulh ve barış kelimesi ortaya çıkınca bundan rahatsız oluyor. Yolsuzluk gibi paralel yapının üzerine gidilsin diyenlere karşı bir saldırı var. Fehmi Koru, Hüseyin Gülerce gibi isimlere Twitter üzerinden saldırı yapılıyor. Devlet içerisinde devleti patron olarak görmeyen bir organizasyon varsa bunun aydınlatılması lazım.
KENDİLERİNİ DENETLENEBİLİR KONUMDA GÖRMÜYORLAR
Ahmet Kekeç ise konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: Yargı kendisine idelolojik bir misyon çiziyor siyaset tarafından denetlenmeyi kendinize bir zul kabul ediyor. Türkiye'de siyasetin kırılgan bir yapı üzerinde durması bir sorun. Bu bir parti vesayeti değil. HYSK üyeleri seçimle gelmişler ama şu es geçiliyor bu üyeler denetlenebilir olmadıkları için bir takım yasal olmayan hakları kendilerinde görebiliyor. Ama karşılarından seçilmiş bir hükümet var. Bu insanlar kendilerini denetlenebilir bir konumda görmüyorlar. Öyle bir düzenleme yapılmalı ki orada üyelerin Kemalist yada başka bir gruptan olmasının bir önemi kalmasın. HSYK üyeleri 'Ben seçimle geldim sen beni denetleyemezsin' demeye başladılar.
SON VİDEO HABER
Haber Ara