Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Askeri ve sivil savcının Roboski çelişkisi

Diyarbakır Savcılığı, suç yeri olarak ‘Uludere’ yazarken, askeri savcılık ise olay yeri olarak ‘Şırnakili Uludere ilçesi Güneyi sınır ötesi arazi’ olarak tanımladı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-09 08:33:37

Askeri ve sivil savcının Roboski çelişkisi


34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere olayına ilişkin soruşturma yapan askeri ve sivil savcılık, birbirinden farklı değerlendirmelerde bulundu.

Mesut Hasan Benli'nin Radikal gazetesindeki haberine göre, Uludere olayıyla ilgili olarak önce Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Uludere Savcılığı dosyayı görevsizlik kararıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 1.5 yıl süren soruşturma sonucunda takipsizlik kararı vererek, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na iletti. Sivil savcılığın dosyayı gönderirken yazdığı görevsizlik kararı ile askeri savcılığın verdiği takipsizlik kararındaki çelişikler dikkat çekti.

OLAY YERİ: Diyarbakır Savcılığı, suç yeri olarak ‘Uludere’ yazarken, askeri savcılık ise olay yeri olarak ‘Şırnakili Uludere ilçesi Güneyi sınır ötesi arazi’ olarak tanımladı.

KAÇAKÇI GRUBU MU?: Sivil savcılık, insansız hava aracı İHA’lardan gelen görüntüleri inceleyen ‘birimlerin’ sınıra yaklaşan grupların ‘terörist ya da kaçakçı’ olabileceği yönünde değerlendirmede bulunduğuna vurgu yaptı. Askeri savcılığın ise kişilerin ‘kaçakçı olabileceğine’ ilişkin değerlendirme yapmadığı anlaşıldı. Askeri savcılık, ‘hava operasyonundan sonra kişilerin kaçakçı olduğunun anlaşıldığına’ işaret etti.

SAAT KAÇTA?: Sivil savcılık, savaş uçaklarından ilk bombanın saat 21.40’da atıldığına belirtirken, askeri savcılık ise ilk bombanın saat 21.43’te atıldığını kayda geçirdi.

İNCELEME ÖZENSİZ Mİ?: Sivil savcılık, İHA’lardan gelen görüntülerin özensiz incelendiğine, bu nedenle gruptaki kişilerin, ‘terörist mi kaçakçı mı’ olduğunu belirleyemediklerine vurgu yaptı. Askeri savcılık, İHA görüntülerinin özensiz incelendiğine ilişkin bir değerlendirmede bulunmadı. Askeri savcılıkça İHA’lardan gelen görüntülerin ‘insan mı, kaçakçı mı, hayvan mı’ olduğu konusunda kesin bir değerlendirme yapılamadığına işaret edildi.

’VATANDAŞLARIMIZ’ FARKI: Sivil savcılık görevsizlik kararında, gerekli özenin gösterilmemesi sonucu ‘34 vatandaşımızın’ hayatını kaybetmesine neden olan şüphelilerin, ‘görevi kötüye kullanmak ve taksirle birden çok kişinin ölmesine ve yaralamasına neden olmak’ suçunu işlediklerini iddia etti. Askeri savcılık ise ortada bir suç bulunmadığını sadece ‘kaçınılmaz hata’ olduğunu belirtti. Sivil savcılık kararının birçok noktasında saldırıda hayatını kaybedenler için ‘vatandaşlarımız’ ibaresini kullanılırken askeri savcılık kararında bu ibareye yer verilmemesi dikkat çekti.


Katliam, BM yolunda

Şırnak’ın Uludere ilçesi Irak sınırında 2011 yılında 34 kişinin ölümüne neden olan hava operasyonunu soruşturan Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın takipsizlik kararına, Diyarbakır Barosu ve İHD tepki gösterdi. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerini incelemeye çağıracaklarını belirtirken; İHD de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını açıkladı.

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi düzenlediği basın toplantısında, askeri savcılığın kararının hiçbir hukuki değerinin olmadığını iddia ederek şunları söyledi:

“Eylem tüm devletleri bağlayan Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmeleri’nin ortak 3. maddesinin açık ihlalidir. Diyarbakır Barosu olarak karara karşı itiraz, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yollarının etkili şekilde kullanılmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler yetkililerini de görev ve incelemeye çağıracağız. BM keyfi ve kısa yoldan infazlar özel raportörü ve diğer BM mekanizmalarının harekete geçmesi için girişimde bulunacağız. Özel raportör her zaman şikâyet üzerine dünyadaki herhangi bir ülkeye ziyaret gerçekleştirebilir. Şikâyet konusunu inceleyip delilleri toplayabilir, bir rapor hazırlayarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve diğer makamlara sunabilir. Türkiye uluslararası toplumun bir üyesidir. Burası dağ başı değildir. Türkiye Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler’in üyesidir. Eğer bir ülke kendi yetkilileri tarafından sivillere karşı işlenen suçları soruşturmuyorsa, böyle durumda uluslarası toplumun yetki ve sorumluluğu ortaya çıkar. Ya soruşturacaksınız, ya da dünya soruşturur. Biz buradan uyarıyoruz. Adalet Türkiye’de gerçekleşsin. Bu işi uluslararası mekanizmalara bırakmasınlar. Bizim amacımız uluslararası platforma taşımak değildir. Biz adaletin bu topraklarda gerçekleşmesini umuyoruz. Soruşturmada talimatın Necdet Özel tarafından verildiği yazılıyor. Ama hakkında soruşturma izni bile istenmemiş. Askeri kanunlar da ihlal edilmiş.”



İHD: AİHM mahkûm eder

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici de düzenlediği basın toplantısında “Hukuksal süreci takip edeceğimizi, Anayasa Mahkemesi’nde sonuç alınamazsa dosyanın AİHM’ye taşınacağını, AİHM’nin 1994’te Şırnak’ta bombalanan köylerle ilgili verdiği emsal karara uygun bir karar vererek Türkiye’yi mahkûm edeceğini ve bu olayda sorumluluğu olanların tümünün yargı önüne çıkarılacağını vurgulamak isteriz” dedi.

Haber Ara