Mursi hakkında üzücü iddia

Ulusal İttifak'tan yapılan açıklamada, Mursi'nin sağlık ve can güvenliğinin sorumluluğunun darbe yönetimine ait olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Son dönemde Mursi'yi getirilen ziyaret yasağı, bugün görülen davanın 1 Şubat'a ertelenmesi ve kendisinin duruşma salonuna getirilmemesinden büyük endişe duyulmaktadır. Kaçırılan meşru cumhurbaşkanı Mursi'nin selameti, darbecilerin sorumluluğundadır. Ulusal İttifak olarak, darbe yönetiminin devrimcilere uyguladığı aşırı şiddeti kınıyor ve tüm devrimcilerimize direnişlerine bağlı kalmaları çağrısında bulunuyoruz. Barışçıl darbe karşıtı gösterilerin artarak sürdürülmesini istiyoruz."

Mursi, kamuoyunda "İttihadiyye Olayları" olarak bilinen "Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik etme" suçlamasıyla hakkında açılan dava kapsamında 4 Kasım'da ilk kez hakim karşısına çıkmış, duruşma bugüne ertelenmişti. Mursi ve 14 sanık hakkında açılan davanın bugün yapılan ikinci duruşmasında, "kötü hava koşulları" nedeniyle Mursi'nin tutuklu bulunduğu İskenderiye'deki Burcu'l-Arab Hapishanesi'nden başkent Kahire'ye getirilemediği ve duruşmanın 1 Şubat'a ertelendiği duyurulmuştu.

Ertelemenin hukuki değil siyasi bir karar olduğunu belirten bazı gözlemciler, "Asıl hedefin, 14-15 Ocak tarihlerinde yapılması planlanan anayasa referandumu ve 25 Ocak Mısır devrimi kapsamında düzenlenecek anma törenlerinin sorunsuz atlatılması olduğu" görüşünü savunuyor.

"Önümüzdeki iki duruşmaya da katılmayacağını tahmin ediyorum

"Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla Mursi ve 14 sanığın yargılandığı davanın savunma heyetinden avukat Eymen Nahid, AA muhabirine yaptığı açıklamada ise, bugün yapılan ikinci duruşmaya "hava muhalefeti" nedeniyle katılamayan Mursi'nin, 1 Şubat'ta yapılacak üçüncü duruşmaya, öte yandan hakkında açılan diğer dava kapsamında 28 Ocak'ta yapılacak ilk duruşmaya da katılmayacağı tahmininde bulundu. 

Nahid, "Mursi'nin önümüzdeki iki duruşmaya güvenlik gerekçesi ya da Mısır makamlarının bulacağı başka bir nedenle katılamayacağını tahmin ediyorum. Onun kamuoyu karşısına çıkarılmaması Mısır makamlarının rahatı için önemli" dedi.

Mevcut yönetimin, destekçilerine mesaj vermesini engellemek amacıyla Mursi'yi "gizlemeye" çalıştığını savunan Nahid, 4 Kasım'da yapılan duruşmada Mursi'nin az da olsa görünmesinin toplumda olumlu etkiler bıraktığını kaydetti.

Burcu'l Arab Hapishanesi yönetiminin 2 Ocak'ta "güvenlik gerekçeleriyle" Mursi'ye ziyaret yasağı getirmesini de destekçilerine mesaj vermesini engelleme yolunda atılan bir adım olarak değerlendiren Nahid, "Hapishane yönetimi, Mursi'nin hapiste ziyaret edilmesini kabul etmezken, hapishaneden çıkışına izin verir mi?" sorusunu yöneltti. 

Mursi'nin, devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek rejimine son veren 25 Ocak devrimi sırasında Vadi'n-Natrun, Ebu Za'bel ve El-Merc hapishanelerinde yaşanan firar olaylarıyla ilgili açılan dava kapsamında 28 Ocak'ta yapılacak ilk duruşmada hakim karşısına çıkması bekleniyor. 

Duruşma salonunda "sıkıyönetim"

Mursi ile 14 sanığın yargılandığı davanın bugün başkent Kahire'deki Polis Akademisi'nde yapılan duruşmasında çok sayıda asker hazır bulunurken, salonda gazeteciler arasında da "yer kapma mücadelesi" yaşandı. Mahkeme salonunda muhtemel gerilimlere tedbir olarak gazeteciler ve avukatlara tahsis edilen bölümlerin arasındaki sıralara askerler yerleştirildi. Avukatların yerlerini almasından sonra bazı askerlerin sıralarını boşaltması üzerine gazeteciler arasında adeta "yer kapma yarışı" başladı. Arka sıralarda kalan ve sanıkların bulunduğu kafesi göremeyen gazetecilerin ön sıralara geçmek istemesi mahkeme salonunda kısa süreli karışıklığa sebep oldu.

Emniyet güçleri tarafından alınan sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen duruşmaya gazetecilerin bilgi sızdırabilecekleri herhangi bir cihaz ve aletin alınmasına izin verilmedi. Kısa süren duruşmanın ardından medya mensupları mahkemenin ayrıntılarını ulaştırabilmek için özel eşyaları, bilgisayar ve telefonlarını bıraktıkları kapıya akın etti.