Dolar

34,8729

Euro

36,7262

Altın

3.050,46

Bist

10.058,47

Ah Güzel İstanbul: Filmlerle İstanbul

'Bir tavus kuşunun kanatları kadar renkli, karmaşık bir şehrin yolculuğu bu. Sabahları uyku kokan, akşamları telaşa kapılan insancıkların yaşadığı şehrin hikayesi. '

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-03 09:22:05

Ah Güzel İstanbul: Filmlerle İstanbul


Banu Kaba / Yeni Şafak 

Türk filmlerindeki İstanbul'u anlatan 'İstanbul'un 100 Filmi' kitabı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından okuyucuya sunuldu.

Kitabının her sayfasında İstanbul, okuyucuyu başka bir filmden kareyle karşılıyor.

Dünyada şiirlere bu kadar konu olmuş başka bir şehir yoktur, varsa da –biz İstanbullular olarak- bilmek istemeyiz doğrusu. İstanbul ve şiir denildiğinde akla ilk Orhan Veli'nin 'İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı' ya da Yahya Kemal'in Süleymaniye'de Bayram Sabahı şiiri gelebilir. Necip Fazıl, Hilmi Yavuz, Vedat Türkali, Nazım Hikmet… Artık İstanbul şiirlere değil modern bir şehir olarak lüks tüketimin yer aldığı dizilere veya hayatımızın temeline oturmuş filmlere konu olmaktadır. İstanbul için artık şiir yazılmamasına Hilmi Yavuz'un cevabı 'İstanbul'un artık lirik bir şiirsel tahayyüle imkân vermiyor olmasıdır. Çünkü İstanbul, 'modern' bir kenttir artık...' Sanki kimliksizleşen bir şehre yazılması gereken artık şiirler değil, ağıtlar ve lanetler olmalıdır.

Biraz sakinleşelim. Çünkü şiirler yazılamayacaksa da sinemaya konu olmaya devam edecek İstanbul. Fuat Uzkınay'ın 1914 tarihli 'Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı' adlı yapıtı ile başlayıp günümüze kadar uzanan Türk sinema serüveninde İstanbul'un sinema serüvenini konu alan İstanbul'un 100 Filmi kitabı bu akışı okurlara sunuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş Yayınları tarafından İstanbul'un Yüzleri Serisi'nin sekizinci kitabı sinemada İstanbul'un toplumsal ve kentsel değişiminin görülebileceği bir kitap.


HER FİLMDE BAŞKA GÜZEL

Sayfaları çevirdikçe şöyle diyoruz; bir zamanlar Zeki Müren'in naif yürüyüşü ya da değişen bir toplumda değişen bir kadının, Şoför Nebahat'ın yaşadığı şehirdi İstanbul. Ya da Müjgan'ın arkasından ağlamaktı. Kentin arka sokaklarında yok olan yaşamları gördüğümüz Ağır Roman ya da kahkahalarını yıllardır sürdüren Hababam Sınıfı'nın şehriydi.

İstanbul'un sinemadaki tarihini görebileceğimiz bu filmler, nüfusu 20 milyona ulaşan, modern bir şehre evrilen yolculuğunu görmek mümkün. Sema Kır tarafından yayıma hazırlanan kitabın genel yayın yönetmenliğini Nevzat Bayban yaptı.

Bir tavus kuşunun kanatları kadar renkli, karmaşık bir şehrin yolculuğu bu. Sabahları uyku kokan, akşamları telaşa kapılan insancıkların yaşadığı şehrin hikayesi. Mekânlar, hikâyeler değişse de İstanbul'un yolculuğunu görüyoruz, hep göreceğiz. Zannımca hakkında şiir yazılmıyorsa da filmlere konu olmaya ve her şeyin bittiği anda en iyi ağıtların yakıldığı şehir olacaktır İstanbul.

Kitabın Künyesi:

İstanbul'un 100 Filmi

Yay. Hz. Sema Kır

İBB Kültür A.Ş

Kasım 2013

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara