Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Uydurma suçlamayla 'terörist' muamelesi

Operasyonlarda, iş adamları, çete ve 'terör örgütü' üyesi gibi gözaltına alınarak itibarları sarsılırken, dünyanın gözünde de Türkiye'nin imajı zedeleniyor.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-28 10:00:06

Uydurma suçlamayla 'terörist' muamelesi

17 Aralık'ta başlayan 'sürpriz operasyon'larda, Türkiye ekonomisine yön veren iş adamlarının bir 'terör örgütü'ne yönelik operasyon yapılıyormuş gibi, polislerin kollarında sabaha karşı gözaltına alınması iş dünyasının itibarını sarsıyor. Ayrıca üç operasyonun aylarca bekletilip birleştirilerek büyük bir operasyon şeklinde toplu halde yapılması da bu etkiyi artırıyor. Gözaltına alınma şekli sert tepkilere sebep olurken, konu hakkında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Niçin birini bir ay önce iki ay önce almıyorsunuz da, sabahın beşinde gel dendiğinde gelebilecek insanların evlerine baskın yapıyorsunuz. Bunların, önce Gezi ile şimdi de bu tür olaylarla kamuoyu nezdinden yıpratma kampanyası olduğu görülüyor” ifadelerini kullanmıştı.

GÜVENLERİ SARSILIYOR

Operasyonun gerçekleştirilemeyen ikinci dalgasında da, Türkiye ekonomisine yön veren iş adamları “örgüt kurma, rüşvet ve kamu malına zarar verme” gibi iddialarla 'korkutularak' etkisiz hale getirilmeye devam edildi. İddiaların somut belgelerinin bile net olmadığı, yaptığı telefon görüşmelerinde sırf 'para transferi' kelimelerini kullandığı için rüşvetle suçlanan iş adamlarının ortak özelliği, ülke menfaatine yönelik, uluslararası rakipleri kızdıracak projeleri yürütmesi oldu. Milyonlarca dolarlık projelerin riske atıldığı 'operasyon girişimleri' sonucu, endişeye kapılan iş adamlarının ticari faaliyetleri durma noktasına gelirken, iş yaptığı yabancı ortakların da Türkiye'ye olan güveni sarsılıyor. Böylece son operasyonların amacının hamle yapmaya hazırlanan Türkiye ekonomisini ve bu yönde kilit rol oynayan iş adamlarını yıpratmaya yönelik olduğu açıkça ortaya çıkıyor.

SEBEP; KUVVETLİ ŞÜPHE

Operasyonların ikinci dalgasında ise 41 iş adamı gözaltına alınmak istendi ancak soruşturmayı yürüten savcının elinden dosya alınınca süreç durdu. Soruşturmanın gerekçesinde ise şu ifadeler bulunuyor; “Suç İşlemek için Örgüt Kurmak ve Yönetmek, Kurulan Örgüte Üye Olmak, İhaleye Fesat Karıştırmak, Nüfus ticareti, Rüşvet ve Kamu malına zarar verme.” Kararın gerekçesinde de, “Soruşturma kapsamında üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli şüphe olması, ve delilleri karartma durumu bulunduğundan” gibi ifadeler bulunuyor. Somut delillerin olmadığı, 'kuvvetli şüpheler'le gözaltına alınmak istenen iş adamları, polis refakatinde emniyete götürülmek isteniyor. Bu şekilde 'terörist' gibi gösterilen iş adamları imajları yıpratılarak ticari faaliyetleri büyük zarara uğratılıyor.

BİTİRMEK İSTİYORLAR

Varlıkları da donduruluyor

Gözaltına alınmak istenen iş adamları, yıpratılmanın yanısıra ellerinden de her türlü ekonomik gücü alınmak isteniyor. Hazırlanan iddianamelerde iş adamları ve şirketlerin el konulacak varlıkları şöyle sıralanıyor; “Tüm bankalarda bulunan her türlü TL ve döviz cinsi hesapları. Bono,ve tahvil gibi yatırım enstrümanları ile kiralık kasaları. Gayrimenkuller ve taşınmazlar. Kara, deniz ve hava ulaşım araçları. Merkezi kayıt kuruluşlarında bulunan hak ve alacakları. Üzerlerine kayıtlı ve hisse sahibi oldukları tüm şirket ortaklıkları. Sermaye piyasasında işlem gören tüm hisseleri. Sigorta şirketlerinde bulunan hak ve alacakları.”

İŞ ADAMI KIZGIN

Davet etselerdi giderdim

Operasyon dalgasında gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan bir iş adamı, operasyonu değil de uygulamadaki üslubu eleştirdi. “İşin yapılış şekli ve üslup beni rahatsız etti” diyen iş adamı şöyle devam etti; “Ortada ne suç, ne de delil var. Sabahın 6'sında bizi evimizden alıp bu kadar süre tutmaları insanlığa ve hukuka aykırı. Davet etselerdi giderdim...” İsnat edilmeye çalışılan suçların tamamının asılsız olduğuna dikkat çeken iş adamları, kendilerinin 'bir elde çanta diğer elde silah' terör örgütü üyesi gibi lanse edilmek istendiğine dikkat çekti.

Savcının tek sözüyle iş adamı tüketiliyor

Gerçekleştirilmek istenen operasyonlarla tek bir savcının hazırladığı iddialardan yola çıkılarak, milyarlarca dolarlık projelere imza atan, binlerce çalışanı istihdam eden, dahası ülke kalkınmasına katkıda bulunan iş adamlarının yıllar süren emekleri bir çırpıda yok ediliyor. Operasyon gerçekleşmese bile basına ve internete sızdırılan iddianemelerde iş adamlarının isimleri tek tek ifşa ediliyor. İsmi iddialara karışan bir iş adamının hiç suçu olmasa bile ticari faaliyetleri durma noktasına geliyor. Gözaltına alındıktan sonra salıverilen bir iş adamının şu sözleri durumu bütün açıklığıyla özetliyor, “Nasıl bir uydurmaca anlamadım. Bana ulaşan hukukî bir belge yok. Ben de internetten öğrendim...”

KARALAMA İNTERNETTEN

Hakkındaki suçlamaları resmi bir belge yerine internetten öğrenen bir iş adamı, “Sosyal medyadan öğrendiğim konularla uzaktan yakından ilgim yok” dedi.

TÜRKİYE
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara