Türkiye'den İsrail'in sızdırdığı habere yalanlama
Türk ve İsrailli yetkililerin İstanbul'da görüştüğü teyit edildi ancak Mavi Marmara baskınında hayatını kaybedenlerin ailelerine ödenecek tazminat miktarı için bir 'pazarlık' olduğu ve Türk tarafının 'indirime gittiği' iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtildi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-23 16:33:31
Türkiye'nin aralık başında İstanbul'da İsrailli yetkililerle Mavi Marmara baskınında hayatını kaybedenlerin ailelerine ödenecek tazminat konusunda görüşmeler yaptığı yolundaki haberlerin doğru olduğu belirtildi ancak görüşmenin tazminat miktarı hususunda bir pazarlık şeklinde geçtiği ve Türk tarafının tek taraflı bir "indirime gittiği" iddialarının gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
Diplomatik kaynaklar, Türk ve İsrailli yetkililerin aralık ayı başında İstanbul'da bir araya geldiği yolunda İsrail basınında yer alan haberlerin doğruluğunu teyit etti ancak görüşmenin Türk tarafının talebiyle değil karşılıklı mutabakatla yapıldığının altını çizdi.
Görüşme sürecinin kesildiği ve tıkandığı iddialarını baştan beri reddettiklerini belirten kaynaklar, "devam eden sürecin bir parçası olarak iki tarafın da karşılıklı isteği doğrultusunda" görüşme yapıldığını ifade etti ve görüşmeyi Türk tarafının talep ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Görüşmenin içeriğine ilişkin yansıtılan unsurlar ise doğrulanmadı. Haberde görüşmenin tazminat miktarı hususunda bir "pazarlık" şeklinde geçtiği ve Türk tarafının tek taraflı indirime gittiğinin ileri sürüldüğünü hatırlatan diplomatik kaynaklar, "Bu takdim şekli doğru değil" dedi.
Başından beri bu konuda bir pazarlık yapıldığını reddettiklerini vurgulayan kaynaklar, "Amaç hakkaniyete uygun, uluslararası ilke ve standartlarla uyumlu, işleyebilir bir çerçevenin ortaya çıkarılmasıdır. Bu anlaşmanın bir çok boyutu var ve süreci miktar konusunda keyfi bir pazarlık şeklinde takdim etmek çok yanlış" ifadesini kullandı.
Tazminat miktarının pazarlık konusu olamayacağını, anlaşmanın esasen "hesap verebilirlik" unsurunun bir tescili olarak görülmesi gerektiğini, miktar konusunda ise uluslararası teamüllerle uyumlu ve hakkaniyet prensiplerine uygun bir çerçeve belirlenmesi gerektiğini vurgulayan kaynaklar, herhangi bir takvim belirlenmemekle birlikte görüşmelerin devam edeceği ve görüşme sürecinin devamının da kendi başına olumlu bir gelişme olarak görülebileceği değerlendirmesinde bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara