5. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları toplantısı
Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Tuma: - 'Suriye halkının yaşadığı zulüm, modern zamanların en büyük krizlerinden bir tanesidir'- 'Bu soğuk günlerde çok sorunla karşı karşıyayız. Yaşama tutunmaya çalışıyoruz.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-14 15:00:22
Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Ahmed Salih Tuma, Suriye halkının yaşadığı zulmün "modern zamanların en büyük krizlerinden biri" olduğunu belirterek, "Bütün kardeşlerimiz özgürlüğümüz için bize yardım etsin" dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı ile İslam İşbirliği Teşkilatı İnsani İşler Departmanınca "İslam Dünyasında Yükselen Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" temasıyla hazırlanan 5. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Konferansı, Holiday Inn İstanbul Airport Hotel'de başladı.
"YARDIMLAR SAHAYA ÇOK GÜÇLÜ YANSIYOR"
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin insani yardımlarının 1 milyar doları bulduğuna dikkat çekerek, "Bu rakamla Türkiye dünyada 4. sıraya yükseldi. Bu kadar zengin ülke var dünyada ama Türkiye bu konuda bir çoğunu geride bıraktı" dedi.
Türkiye’nin uluslararası yardım konularında ciddi bir birikim sağladığını söyleyen Bakan Yılmaz, “Sadece insani yardımlarımız 1 milyar doları buldu. Bu rakamla Türkiye dünyada 4. sıraya yükseldi. Bu kadar zengin ülke var dünyada ama Türkiye bu konuda bir çoğunu geride bıraktı. Suriye’de yaşanan kriz ve diğer birçok coğrafyada yürüttüğümüz çalışmalar önemli bir paya sahip” dedi.
"Ülkede 10 senede önemli ilerlemeler oldu. Milli gelir, 230 milyar dolar idi, 800 milyar doları buldu. Birey başına gelir 3 kat, ihracat 4 kat, Ar-Ge yatırımları 5 kat arttı. Ekonominin yanında sosyal alanda da yapılanlar çok. Yoksullukla ciddi anlamda mücadele edildi.
Yoksulluk, İslam dünyasının temel sorunlarından. Türkiye bu anlamda deneyimli, birikimli. Örnek vereyim, 10 sene evvel gideri günde 4, 30 dolar altında olanların oranı yüzde 30'u aşıyordu. Bu oran, şu an yüzde 2,8'e geriledi. Artık günde 1 doların altında gideri olan kalmadı. Yine 2,15 dolar altında gideri olan da sıfıra yakın. Burada ekonominin yanında sosyal adalete de önem verilmesi etkin."
Yılmaz, Türkiye'nin dünya ekonomisinde ağırlığının arttığına temas ederken, "Ülke olarak dünyaya yaptığımız resmi kalkınma yardımı 2,5 milyar doları buldu. Geçen senelere göre iyi bir rakam. İnsani yardımlarımız ise 1 milyar doları buldu. Türkiye, şu an dünyada insani yardım yapan devletler içinde 4. sırada. Bu kadar büyük, bu kadar zengin ülke var ama bunların tamamı Türkiye'nin gerisinde." ifadelerini kullandı. Kalkınma Bakanı, Türkiye'nin Suriye'den Myanmar'a, Arakan'a ve Filistin'e dek pek çok ülkeye yardım yaptığına işaret etti. İslam ülkelerinin ve Türkiye'nin yardımlarının bereketli olduğundan söz eden Cevdet Yılmaz, "İleri ülkelerin yardımlarının büyük bölümü maaş ve danışmanlık ücretlerine gidiyor. O paralar yardım veren ülkelere bir şekilde geri dönüyor. Ama Türkiye'nin yardımları sahaya yansıyor." dedi. Bunalım ülkelerine yardımların önemli olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
"Suriye'de olan bitenleri görüyoruz. Suriye ile ilgili yapmamız gereken çok şey var. Şu an 600 bini aşkın Suriyeli Türkiye'de. Bunların bir bölümü sınırda, bir bölümü şehirlerde. Yardım adına elden gelen ne varsa yapıyoruz. Suriye'de siyasi gerilimin bitmesi, ülkede iyi bir iklimin olması temennimiz. Burada siyasi iradelerin, sivil toplum kurumlarının sorumluluğu büyük. Bu nedenle biz Suriye'yi önemle ele almalıyız. Filistin ve Gazze de önemli. Orada sorunları biliyoruz. En insani haklara riayet edilmediğini, en insani ihtiyaçların karşılanmadığını görüyoruz. Bu durum el ele verilerek aşılabilir. Devletler olarak, sivil toplum kurumları olarak uluslararası toplumu hayata geçirmeliyiz."
Türkiye ve İslam ülkelerinin yaptığı yardımların daha fazla bereketli olduğunu söyleyen Yılmaz, ”Gelişmiş ülkelerin yaptığı yardımların büyük bir kısmı yüksek maaşlara gidiyor, danışmanlık ücretlerine gidiyor. Çeşitli kanallarla o paralar yardım yaptığı söylenen ülkeye geri dönüyor. Ama Türkiye’nin verdiği yardımlar sahaya çok güçlü şekilde yansıyor. Etki olarak baktığınızda parasal tutarının ötesinde bir etki oluşturduğunu görüyoruz. Somali’de yapılan çalışmaları yerinde gördüm. Niye bu etkide bulunuyor çünkü işin içine gönül, sivil toplum kuruluşları, fedakarlıklar giriyor” diye konuştu.
İnsani yardım konusunda devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinin önemine değinen Bakan Yılmaz, “El ele gitmediğiniz sürece başarı elde etmeniz mümkün değil. Türkiye’nin insani yardımlarının etkisi olmasında da bu birlikteliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan kalıcı bir kalkınmanın sağlanması için bu destekler önemli, diğer taraftan kriz bölgelerinde özellikle çatışmaların yaşandığı bölgelerde bu yardımlar çok önemli. Suriye bu anlamda önemli bir konuma sahip. Hep birlikte bölgemizde görüyoruz. Suriye ile ilgili ne yapsak azdır. Türkiye 600 binden fazla Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yapıyor. Gerek kamplarda, gerek toplumun çeşitli kesimlerindeler. Biran önce Suriye’deki siyasi krizin aşılması ve Suriye’nin kendi problemlerini çözer hale gelmesi temennimiz. Suriye’yi hiçbir şekilde gündemimizden çıkarmamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'dan sonra konuşan Tuma, İslam dünyasının tek bir vücut olduğunu, organlardan birinde rahatsızlık olması durumunda diğerlerinin de bundan etkileceğini söyledi.Tuma, herkesin İslam dünyasındaki sorunlara kendi sorunuymuş gibi bakması gerektiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye halkı özgürlükten başka bir yolu kabul etmiyor. Suriye halkı tüm İslam alemindeki kardeşleriyle kendisini bir görür ve bir yerde bir sorun varsa onlarladır. Bosna'da, Sudan'da ve diğer yerlerde olanları görünce bunlardan büyük üzüntü duyuyoruz. Yaklaşık 50 yıldır Suriye halkını köleleştirmek isteyen bir diktatörlük rejimi altında yaşadık. Bir düşünceden dolayı tutuklananlara 'Siz düşünmeyin. Biz sizin yerinize düşünürüz' diyorlardı. Suriye halkı, onurları ayaklar altına alınmak istenen, aç bırakılıp, göçe zorlanan, rejim tarafından canlı olarak bile kabul edilmeyen, düşmanca bir tavırla karşı karşıya. 'Ya esareti kabul edeceksiniz ya da bu ülkeyi yakacağız' felsefesiyle hareket ediyorlar. Suriye halkının yaşadığı zulüm, modern zamanların en büyük krizlerinden bir tanesidir."
Sosyal adalet asrı denilen bir zamanda bu zulmün yaşandığını aktaran Tuma, "Bu soğuk günlerde çok sorunla karşı karşıyayız. Yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Kardeş ülkelerdeki kardeşlerimiz yardımlarını yapıyor ama bundan daha büyüğüne ihtiyacımız var. Bütün kardeşlerimiz özgürlüğümüz için bize yardım etsin. Suriye halkı büyük bir sorunla karşı karşıyaya. Bunun nereye varacağını bilemiyoruz" diye konuştu.
- "Dünya Yetimler Günü istiyoruz"
İHH Başkanı Bülent Yıldırım da sivil toplum kuruluşlarının, İslam dünyasının sorunlarını masaya yatırmak için bir araya gelmesinin önemine değindi.İslam dünyasının tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar sıkıntı içinde olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları aktardı:
"Yüzde 90'lık kesim sıkıntı, yüzde 10'luk kesim ise refah içinde yaşıyor. Bu nedenle israf konusunu ele alıp, israfla mücadele içinde olmalıyız. Günlük ihtiyacımızı karşıladıktan sonra imkanlarımızı başkalarına sunmalıyız. Dünyada kayıtlı 200 milyon yetim var. Ne kadarı organ mafyasına, suç örgütlerine yem oluyor? Bunları düşünmeliyiz ve birşeyler yapmalıyız. Bosna savaşının başladığı günü, Dünya Yetimler Günü olarak ilan ettirmek istiyoruz. Böyle bir gün yok. Dini ne olursa olsun, yetimlerimiz için çalışmalar yapılmasını istiyoruz."
İİT üyesi ülkelerden 200'e yakın sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı konferansla İslam dünyasındaki sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini arttırmak amacıyla ortak projeler geliştirilmesi, tarihi ve kültürel bağların güçlendirilmesi ve geleceğe yönelik sivil düzeyde ilişkilerin arttırılması hedefleniyor.
Tarihi ve kültürel zemin bağlamında sivil toplum kuruluşlarının ele alınacağı konferansta, İslam coğrafyasında yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel sorunlara dair yakın ve uzun vadede gerçekleştirilmesi gereken projelerle ilgili sivil toplum kuruluşlarının rollerine ilişkin öngörülerde bulunulacak.
İki gün sürecek konferansta, bilimsel sunumlar, tartışma oturumları ve atölye çalışmaları da yapılacak.
SON VİDEO HABER
Haber Ara