82 yıl önce de tarihimizi Bulgarlara okkayla satmıştık
Bir Bulgar şirketine ait kamyonlara, arabalara doldurulan kâğıt balyaları, trenlerle Bulgaristan’a gönderilmiş ve bu şekilde sevk edilen balyaların sayısı 200’ü bulmuştu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-11 11:12:58
Milli Kütüphane’de 2007-2011 yılları arasında hurdaya çıkarılan 147 tonluk kitap, dergi, gazete gibi bazıları tek nüsha olan nadir eserler ile devletin önemli kayıtlarını tutan Anadolu Ajansı’nın 1938 ile 1968 yıllarına ait haber arşivlerinin “atık kağıt” adı altında satıldığının ortaya çıkması, 1931 yılında meydana gelen benzer bir olayı akıllara getirdi.
1931’in Mayıs ayında, Osmanlı dönemine ait 1.5 milyon evrak, okkası 3 kuruş 10 paraya Bulgaristan’a satılmıştı. Tarih, vagonlarla Bulgaristan’a gönderilirken, olay Son Posta Gazetesi yazarı İbrahim Hakkı (Konyalı) tarafından tespit edilerek ilgili makamlara bildirildiyse de geç kalınmıştı. Kendi tarihine karşı düşmanlık, ihmal ve ilgisizliğin yol açtığı bu tarih katliamı, İstanbul Defterdarlığı’nın Sultanahmet Tapu Dairesi arkasındaki Maliye Vekaleti Arşivi’nde bulunan evrakın hiçbir kişi veya kuruluşa danışılmadan kese kağıdı yapılmak için ayrılan kağıtlarla eş değer görülmesiyle başlamıştı. Bir Bulgar şirketine ait kamyonlara, arabalara doldurulan kâğıt balyaları, trenlerle Bulgaristan’a gönderilmiş ve bu şekilde sevk edilen balyaların sayısı 200’ü bulmuştu. Durumdan haberdar olunmasının ardından iş dal budak salmış, sokaklarda çocukların elinden bir hayli tarihi vesika satın alınarak toplanmıştı. Balyaların nakli sırasında yere düşen Mali kayıt defteri, vakıf defteri, mülknameler ve sefer masraf defterlerinin yer aldığı bu evraklardan bazıları, Tarihçi Cevdet Bey tarafından çocukların elinden 20 kuruşa alınmış ve İstanbul Milletvekili Halil Bey tarafından Başvekil İsmet İnönü’ye takdim edilmek üzere 29 Mayıs 1931’de Ankara’ya götürülmüştü.
Olayın basına yansımasının akabinde, gazetelerle dergiler, konuyla ilgili geniş ve ayrıntılı yazılar yayınlayarak yapılan bu hatayı şiddetle eleştirmişti. Muallim Cevdet İnançalp, dönemin Başvekil İsmet İnönü’ye bir mektup yazarak evrak satışının incelenmesini ve yapılan usulsüzlüğe son verilmesini istemişti. Satılan evrak meselesi ile Maliye Vekâleti teftiş heyeti alakadar olmuş, 21 Mayıs 1931’den itibaren müfettişler, defterdarlıkta alakadar memurları sorgulamaya başlamıştı. Diğer önemli girişim ise Manisa Milletvekili Refik Şevket İnce tarafından yapılmıştı. 31 Mayıs 1931’de TBMM’ye verdiği soru önergesi Maliye Bakanı Mustafa Abdülhalik Renda tarafından 6 Haziran 1931’de cevaplanmış, Maliye Bakanı: “Yeni harflerin kabulü münasebetiyle bu evrakın kıymeti tarihiyeye haiz olmayanlarını yakmak mevzubahis oldu. Vekalette düşünüldü ki bunlar imha edileceğine, memleket dâhilinde şuraya buraya atılacağına kağıt fabrikalarına satalım dendi”. Demişti.
“Neticede tepkiler sonuç vermiş ve Bulgaristan’a gönderilmek üzere hazırlanan pek çok evrak bu sayede satılmaktan kurtulmuştu.. Hükümetin de teşebbüse geçmesiyle Bulgaristan, iki yıl sonra evrakın 53 balyalık bir kısmını iade etmişti. Başvekil İsmet İnönü ise, 27 Mayıs 1931’de yayınladığı bir tamim ile tüm dairelerde bulunan işlemi tamamlanmış veya süren evrakın hiçbir nedenle imha edilmemesini bildirmişti. Olaya sebep olanlar hakkında soruşturma açıldıysa da Recep Peker’in döneminde çıkan genel af sebebiyle, soruşturma dosyası kapanmıştı. Bu satışla ilgili açılan soruşturma sonucu, tarihi ve siyasi önemi olan bu belgelerin, yetkililerin ihmali neticesi, ehliyetsiz kişilerce kırpıntı kâğıt olarak yanlış bir değerlendirmeyle elden çıkartıldığı tespit edilmişti.”
Bulgarlar, Avusturya’dan uzman getirterek bu belgeleri inceletmişler ve değerli olanları, kendilerini ilgilendirenleri arşivleri ve kütüphaneleri için alıkoymuşlardı. Olay Avrupa basınına da yansımış ve Akşam Gazetesi’nin nakline göre: “Maliye hazine-i evrakının satılması Avrupa matbuatına pek fena surette aksetmiştir. Daily Telegraph Gazetesi’nin İstanbul muhabirinin buna dair gönderdiği telgrafname “Tarihi Türk Vesaiki Kayboldu.” ve “Bu Vesaik Süprüntü Kağıdı Olarak Satılmıştır.” Gibi iri harfler ile yazılmış serlevhalar altında neşrolunmuştu”
15-19 Şubat 1993 tarihinde Devlet Arşivleri Genel Müdürü İsmet Binark, yaptığı Bulgaristan ziyareti esnasında, iade edilmeyen belgelerin tasnif edilerek Bulgar kütüphanelerinde değerlendirildiğini görmüş ve geri getirilmesi için girişimde bulunmuştu. Bunun sonucunda “T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Bulgaristan Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Arşiv Genel Müdürlüğü arasında, 1993-1994 yıllarına ait arşiv işbirliği protokolü imzalanmış, protokol çerçevesinde, değişik fonlardan 15 ve 18’inci yüzyıllara ait olmak üzere 21.140 sayfa tutan 103 defterin mikrofilmi bedeli karşılığında satın alınarak, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı’na kazandırılmış” ve katalogu yayınlanmıştı. Konuyla ilgili ilk önemli çalışmalar ise, Mehmet Torunlar, Erol Çelik; Bulgaristan’a Satılan Evrak ve Cumhuriyet Dönemi Arşiv Çalışmaları, Ankara, 1993, XXXV, s.604 “T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın Nu: 19 ve İsmet Binark, Seyit Ali Kahraman,Bulgaristan’daki Osmanlı Evrakı, Sunuş, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, yayın Nu: 17, Ankara 1994.’den ibaretti.
Kaynaklar:
Mehmet Torunlar, Erol Çelik; Bulgaristan’a Satılan Evrak ve Cumhuriyet Dönemi Arşiv Çalışmaları, Ankara, 1993, XXXV, s.604 “T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın Nu: 19
İsmet Binark, Seyit Ali Kahraman, Bulgaristan’daki Osmanlı Evrakı, Sunuş, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, yayın Nu: 17, Ankara 1994. (Emre Gül/Dünya Bülteni)
SON VİDEO HABER
Haber Ara