Dolar

34,8759

Euro

36,7527

Altın

3.039,68

Bist

10.139,61

Zonguldak'ın 'Ölüm Tünelleri' can alıyor

Zonguldak'ta grizu, göçük, gaz zehirlenmesi ve boğulma gibi iş kazalarının meydana geldiği, güvenlikten yoksun kaçak maden ocaklarında 1997'den bugüne kadar 89 işçi hayatını kaybetti, 85 madenci yaralandı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-10 12:46:14

Zonguldak'ın 'Ölüm Tünelleri' can alıyor


Zonguldak'ta grizu, göçük, gaz zehirlenmesi ve boğulma gibi iş kazalarının meydana geldiği, güvenlikten yoksun kaçak maden ocaklarında 1997'den bugüne kadar 89 işçi hayatını kaybetti, 85 madenci yaralandı.

Kömür üretimine 1848'de başlanan, Türkiye'nin yer altı zenginliklerinden taş kömürünün korunması, zarara uğratılmaması, yasa dışı yollarla yer üstüne çıkartılarak haksız menfaat temin edilmesinin önlenmesine yönelik denetimlerin yapıldığı kentte, kaçak kömür ocakları sorunu bitmiyor.

Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) ve Maden Yasası'nın 2004'te yürürlüğe girmesiyle kiralanan sahaların yanı sıra vatandaşların Hazineye ait ve özel arazilerde açtığı ruhsatsız madenlerdeki iş kazaları her yıl ocakları söndürüyor.

Sosyal güvencesiz istihdamın yanı sıra işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı kaçak ocaklarda, grizu, göçük ve gaz zehirlenmesi gibi tehlike altında çalışan madenciler, iş kazalarında ya yaşamlarını yitiriyor ya da sakat kalıyor.

Taş kömürünün ruhsatsız yer üstüne çıkarılması ve üretilmesinin yasak olduğu kentte, TTK'nın görevlendirdiği personel, emniyet güçleriyle kaçak kömür ocaklarına yönelik çalışma yürütüyor.

Yaklaşık 6 yılda 36 bin 471 dinamit ve 10 bin 356 kapsül kullanılarak bin 762'si kapatılmasına karşın, adeta "mantar gibi biten" kömür ocaklarının 500 civarında olduğu, 3 bin kişinin istihdam edildiği öngörülüyor.

Kırat mevkisinde 6 Aralık'ta madende açığa çıkan gazdan dolayı 3 işçinin ölmesiyle yeniden gündeme gelen ruhsatsız madenlerde, çeşitli kaynaklardaki verilerden derlenen bilgiye göre 1997'den bugüne kadar 89 işçi hayatını kaybetti, 85 madenci yaralandı.

Ölümlü iş kazaları arasında göçük ve gaz zehirlenmelerinin yanı sıra elektrik çarpması, taş düşmesi gibi vakaların da fazla olduğu gözleniyor.

"Özel maden yerine, kaçağı tercih ediyorlar"

Zonguldak Maden ve Enerji Sanayicileri İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Ümit Velioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaçak kömür ocaklarının kentin çok önemli bir açmazı ve trajedisi olduğunu söyledi.

Madenciliğin zorluğu gereği ölümcül iş kazalarıyla karşılaşabildiğini anlatan Velioğlu, ruhsatsız ocaklarla ilgili kentte bir araya gelinerek tarafların çözüm yolu için çalışma yapması gerektiğini dile getirdi.

Velioğlu, ruhsatsız kömür ocaklarının rehabilite edilerek kayıt altına alınmasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Bu ocaklar kayıt altına girmesi durumunda hem devletin ekonomik zararı önlenecek hem de iş güvenliği sürdürülebilir şekilde sağlanmış işletmelere kavuşulacak. İşletme olamayacak vasıftaki ocaklarda çalışanlar ise mağdur edilmeden diğer firmalara aktarılabilecek. Bir an önce bu konudaki çalışma toplantıları trafiğini başlatmalıyız" diye konuştu.

Kaçak kömür madenlerinin dinamitle ve kapsül kullanılarak patlatılmasının çözüm olmadığını, 10 gün sonra tekrar açılarak insanların çalışmayı sürdürebildiğini dile getiren Velioğlu, iş kazalarında büyük acılar yaşandığını ifade etti.

Bazı madencilerin işçi arayan özel sektör yerine ruhsatsız kömür ocaklarında çalışmayı tercih ettiğine dikkati çeken Velioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kentte şu anda özel sektörde 3 bin madenci açığı var. Kaçak kömür ocağında çalışan insanların çoğunluğu devletten sosyal yardım aldığından bu haklarını kaybetmemek için sigortalı işte çalışmıyor. Kesin olmamakla birlikte kentte 400-500 kaçak kömür ocağı olduğu, buralarda da 3 bine yakın insanın çalıştığı söyleniyor. Bunları net biz bilmiyoruz, konuşulanlar bu şekilde. Sorunun kimseyi mağdur etmeden çözülmesi talebimiz. Düzenlenecek çalıştaylarla, çözüm için önemli yol alınabilir.

Kafa yorarsanız çözüm üretebilirsiniz. Sadece hadiseler olduğunda bu iş çözülmez. Bilimsel ve sosyal tarafları, devlet yetkililerini, özel işletmeleri bir araya getirip çözüm önerilerini tartışarak sonuca ulaşmak gerekir."






Haber Ara