Dolar

34,8709

Euro

36,7210

Altın

3.041,91

Bist

10.058,47

Ünlü kalemler savaş açtı!

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla, 83 ülkeden aralarında 5 Nobelli yazarın da bulunduğu 530 yazar, “Dijital çağda bir demokrasi savunması” başlıklı kitlesel gözetlemeye karşı ortak manifesto yayınladı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-10 02:23:52

Ünlü kalemler savaş açtı!

Nobelli yazarlar Orhan Pamuk, J.M. Coetzee, Elfriede Jelinek, Günter Grass ve Tomaz Tranströmer’in imza attığı deklarasyona, Türkiye’den Yaşar Kemal, Buket Uzuner ve Murathan Mungan destek verdi.

Hürriyet'te yer alan habere göre; BM’yi sanal takibe karşı Uluslararası Dijital Haklar Beyannamesi oluşturmaya davet eden açıklama bugün İngiltere’de The Guardian, Almanya’da F.A.Z., Fransa’da Le Monde, Türkiye’de Hürriyet olmak üzere 30 ülkede birer gazetede yayınlanıyor.

‘Kitlesel gözetlemeye karşı yazarlar inisiyatifine’ ‘www.change.org/gozetleniyoruz’ adresinden destek vermek mümkün. İşte o deklarasyon:

“KİTLESEL gözetlemelerin son aylarda arttığı bilinen bir gerçek. Devlet, birkaç tık ile cep telefonunuza, emailinize, sosyal ağlarınıza ve internette yaptığınız aramalara ulaşabiliyor.

Politik eğilimlerinize, eylemlerinize ulaşılabiliyor. İnternet şirketlerinin işbirliği ile bilgileriniz toplanıyor ve depolanıyor, böylece yapacağınız tüketim ve alışkanlıklarınız öngörülebiliyor.

Bireyin dokunulmaz bütünlüğü demokrasinin temel taşıdır. İnsan bütünlüğü bedenin ötesindedir. Bütün insanların düşüncelerinde, kişisel çevrelerinde ve iletişimlerinde gözetlenmeme ve rahat bırakılma hakkı vardır.

Bu temel insan hakkının içi, kitlesel gözetleme amacı ile teknolojik gelişmelerin devletler ve şirketler tarafından kötüye kullanımı yoluyla boşaltılmış, hükümsüz kılınmıştır.

Gözetleme altında olan biri artık özgür değildir; gözetleme altında olan bir toplumda ise demokrasi yoktur. Demokrasinin geçerliliğini sürdürebilmesi için, demokratik haklarımız gerçek alanda olduğu kadar sanal alanda da uygulanmalıdır.

* Gözetleme, özel alan ihlalidir ve düşünce ve ifade özgürlüğünü tehlikeye sokar.

* Kitlesel gözetleme her bir vatandaşı potansiyel şüpheli olarak görür. Tarihi miraslarımızdan biri olan masumiyet karinesini alt üst eder.

* Gözetleme, devlet ve şirketler gizlilik içinde hareket ederken bireyi şeffaf kılar. Gördüğümüz gibi bu güç sistemli olarak kötüye kullanılır.

* Gözetleme hırsızlıktır. Bu bilgiler kamu malı değildir: bize aittir. Davranışlarımızı öngörmek için kullanıldığında, başka bir şeyden yoksun bırakılırız: demokratik özgürlüğün olmazsa olmazı olan hür irade ilkesi.

Herkesin, demokratik vatandaşlar olarak, kişisel verilerinin yasal yollardan hangi ölçüde ve kimler tarafından toplanabileceğine, saklanabileceğine, işlenebileceğine karar verme; bu verilerin nerede saklandığı ve nasıl kullanılacağı hakkında bilgi sahibi olma; verilerin yasal olmayan biçimlerde toplanması durumunda silinmesini sağlama HAKKINA SAHİP OLMASINI TALEP EDİYORUZ.

TÜM DEVLETLERİ VE ŞİRKETLERİ bu haklara saygılı olmaya davet ediyoruz.

TÜM VATANDAŞLARI bu hakları korumaya çağırıyoruz.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ
dijital çağda insan haklarının korunmasının önemini kabul etmeye ve Uluslararası Dijital Haklar Beyannamesi oluşturmaya davet ediyoruz.

TÜM DEVLETLERİ bu anlaşmayı imzalamaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz.”

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara