Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Rojava'daki geçici yönetime kim, nasıl yaklaşıyor?

Rojava'daki geçici yönetim İsviçre modeline benzer şekilde 3 ayrı, özerk kanton oluşacak.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-12-10 11:01:17

Rojava'daki geçici yönetime kim, nasıl yaklaşıyor?

Rojava'daki 'geçici yönetim' projesi, 12 Kasım'da 'Kurucu Meclis' ilanıyla birlikte yeni bir döneme girdi.

Bazı yayın organlarında 'geçici yönetim' olarak yer alsa da, aslında bu kurumlar geçici yönetimin hazırlık aşamalarını oluşturuyor.

Projeye göre, Rojava'daki geçici yönetim İsviçre modeline benzer şekilde 3 ayrı, özerk kanton oluşacak: Afrin, Cizire ve Kobani. Her kantonun bir bölgesel meclis oluşturulacak ve Kamışlı'daki Genel Meclis'e temsilci gönderecek.


Geçici yönetim organları

BBC Türkçe'den Mutlu Çiviroğlu'nun sorularını yanıtlayan geçici yönetim sözcüsü Ciwan Muhammed, Kamışlı'daki toplantıda alınan kararlar sonucu 96 kişilik 'Genel Meclis' oluşturulduğunu anımsatırken, bu meclise bağlı olarak aralarında Arap, Çeçen ve Hıristiyanların da bulunduğu 62 kişilik 'Geçici Yönetim Denetleme ve İzleme Konseyi' kurulduğunu aktarıyor.

Bu kurumların üzerinde de 'Yürütme Konseyi' oluşturulması kararı alındı. Sözcü Muhammed, bu üyelerden 12'isinin Cizire bölgesi, 3'ünün Afrin'den ve 3'ünün de Kobane temsilcileri olacağını ifade ediyor.

Muhammed, Geçici Yönetim Yürütme Konseyi'nin kendisiyle (sözcülük) birlikte toplam 19 kişiden oluşacağını belirtiyor.

Muhammed, yeni sistemin işleyişini de şöyle anlatıyor:

"Yürütme Konseyi olarak 15 Kasım'da yaptığımız toplantıda üç önemli karar aldık. Bunlar: Geçici Yönetim projesini uygulamaya koymak, seçim sistemi oluşturmak ve Toplumsal Mutabakat Sözleşmesi'ni hazırlamak. Şimdi bu üç kararın uygulanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."


Geçici yönetimin amacı

Kurucu meclis projesini destekleyenler Esad yönetiminin Rojava'dan çekilmesinin ardından ortaya çıkan yönetim boşluğunu doldurmak için oluşturulduğunu söylüyor. PYD tarafının en önemli isimlerinden biri olan, Kürt Yüksek Konseyi üyesi İlham Ahmed, toplumsal ihtiyaca da dikkat çekerek şöyle devam ediyor:

"Biz Kürtler, Suriye'deki en güçlü ve en örgütlü muhalefet olarak, bölgede yaşayan diğer haklarla birlikte Geçici Yönetim'in nasıl olacağını tartıştık. Sonunda Suriye'nin tamamına örnek olacağına inandığımız bu demokratik sistemde karar kıldık."

Ahmed, Geçici Yönetim'in halkın sağlık, ekonomik, eğitim gibi toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak ve bölgenin güvenliğini sağlanması için çalışacağını ifade ediyor.


Destekleyenler ve karşı çıkanlar

Rojava'da var olan çok parçalı siyasal yapı, birçok konuda olduğu gibi geçici yönetim konusunda da bütünlüklü bir karar çıkmasına engel oluşturuyor. Projeye var olan tepki de 'destekleyenler, karşı çıkanlar ve kararsız olanlar' olarak üç başlık altında toplanabiliyor.

Geçici Yönetim projesinin en önemli bileşeni Demokratik Birlik Partisi (PYD).


Şam'ın yaklaşımı

Rojava'daki Geçici Yönetim ile ilgili Esad yönetiminden olumlu ya da olumsuz herhangi bir açıklama gelmiş değil. Ama Suriye'deki Kürt İnsiyatifi'nin Başkanı, parlamenter Omer Osêile yaptığım görüşmede söyledikleri Şam'ın tutumu hakkında oldukça önemli ipuçları veriyor.

'Geçici Yönetim tek taraflı, yani talep sadece Kürtlerden geldi. Ama hükümetin bu oluşumdan rahatsızlık duyduğunu sanmıyorum. Bu defakto yönetimin hem Kürtlerin, hem de Suriye'nin yararına olacağı kanısındayım. Hükümet güçleri Kürtlerin yaşadığı birçok bölgeden çekildikten sonra ortaya çıkan yönetim boşluğunu PYD ve YPG doldurmuş oldu. Bu güçler bölge halkına hem lojistik anlamda, hem de temel gıda maddelerinin sağlanması konusunda yardım ediyorlar.'
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakınlığı ile bilinen Osê, Esad hükümetinin Kürtler için bir takım haklar tanımaya hazırlandığını ve bunun için de diyaloga açık olduğunu dile getiriyor.

'Suriye'deki kriz aşıldığı takdirde, devletin yasal olarak Kürtlere siyasi ve sosyal her türlü hakkı tanıyacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki bu kriz bittikten sonra hükümet otonomi ve özerklik de dahil olmak üzere, Kürtlerin idari ve hukuku bütün haklarını tanıyacaktır.'

Suriye hükümetinin Geçici Yönetim hakkındaki sessizliği, Beşar Esad'ın en azından durumdan rahatsız olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Eğer Osê'nin iddia ettikleri doğruysa yani Esad yakın dönemde Kürtlere geniş haklar tanıyacaksa, rejimin bu oluşumu Kürtlerin hakkı olarak görmesi doğal bir durum. Tabii ki bu iyimser bir senaryo ve Kürtlerin çok zulüm gördükleri bu rejime şüpheyle yaklaşmaları için birçok sebep var.

Rejimin Geçici Yönetim'e ses çıkarmamasının bir başka nedeni de, ülkedeki en örgütlü askeri ve siyasi güç olan Kürtleri karşısına almak istememesi. Zaten rejimin baştan beri yapmaya çalıştığı da bu yani yeni bir cephe açmamak için Kürtlerle çatışmadan kaçınmak.

Her ne kadar 35 parti ve kurumun bu yönetimi desteklediği öne sürülse de, ismi geçen kuruluşların bir bölümü PYD'ye yakın kadın, gençlik, sivil toplum örgütleri.

Muhammed Musa liderlindeki Kürt Sol Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDPS) Nasreddin İbrahim'in lideri olduğu kolu, Cemal ŞêxBaqi'nin Suriye Kürdistan Demokrat Partisi, Salih Gedo'nun Kürt Demokratik Sol Partisi, Ferhat Telo'nun Kürdistan Liberal Partisi ve diğer bazı küçük Kürt partileri oluşuma destek verenler arasında.

Ayrıca, çeşitli Arap, Hıristiyan ve Çeçen parti ve sivil toplum örgütleri de Geçici Yönetim'e destek veriyor.

Yakın zamanda 'Siyasi Birlik' oluşumuna giden Dr. Abdulhakim Beşar'ın lideri olduğu, El Parti olarak bilinen Kürdistan Demokrat Partisi (KDPS), Azadi Partisi'nin her iki kanadı ve yakın zamanda Yekiti Partisi'nden ayrılan YekîtîyaKurdistani bu oluşuma karşı çıkanlar. Bu oluşum Erbil merkezli olarak biliniyor ve siyaseten Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne yakın.

Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB)'nin Rojava'daki kardeş partisi İlerici Parti (Peşvêrû), PYD'den sonra en güçlü partilerden biri olan MuhyeddinŞêx Ali'nin lideri olduğu Kürt Demokratik Birlik Partisi ise halen kararsız.

Faysal Yusuf'un lideri olduğu, Peşvêrû'dan ayrılan Reform Hareketi de henüz karar vermeyen başka bir oluşum.

Geçmiş dönemlerde PYD'ye sert muhalefetiyle bilinen Kürt Birlik Partisi (Yekiti) de Rojava ve Erbil'de bulunan yöneticilerinin kendi aralarında yaşadığı sorunlardan dolayı tutumunu halen netleştirebilmiş değil.


Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) nasıl bakıyor?

ENKS'in belli koşullarla da olsa Suriye muhalefetine katılım kararı konsey içinde kriz yaratmış durumda. Katılım kararını desteklemeyen partiler, öne sürülen şartların Kürtlerin haklı olarak gördükleri taleplerini kabul etmek bir yana, Kürtlerin bir ulus olarak varlığını bile kabul etmediğini savunuyor. Fikir ayrılığı geçici yönetim konusunda belirgin halde. El Parti ve Azadi oluşuma çok sert şekilde karşı çıkarken, diğer konsey üyeleri Kürt Sol Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürt Demokratik Sol Partisi ise geçici yönetim'de yer alan partiler.

Dr. Abdulhakim Beşar sorularımızı yanıtlarken, geçici yönetime sert eleştiriler yöneltiyor. Beşar'a göre, "Bu proje PYD'nin Rojava'ya dayattığı kendi projesidir ve tehlikeli bir adım. Suriye muhalefeti tarafından ülkeyi parçalayıcı bir adım olarak görüldüğünden, muhalefet içinde var olan Kürtlere karşı olan kaygıları daha arttırmış durumda."

Beşar, Suriye muhalefetinin yanı sıra, Türkiye, Irak Kürdistan Bölgesi ve Batı dünyasının da karşı olduğu bir oluşumun başarılı olma şansının olmadığı görüşünde.

Azadi lideri Mustafa Cuma da, PYD'yi kendi başına kararlar almakla suçlarken, geçici yönetim projesinin de bunun yeni bir örneği olduğunu öne sürüyor.

Kürt Sol Partisi Genel Sekreteri Muhammed Musa ise Cuma'nın eleştilerine yanıt verirken, "Sizler Erbil'de lüks içinde yaşarken, Rojava'da zor şartlar altında, halkla iç içe yaşayan bizleriz. Nereden biliyorsunuz halkın destek vermediğini" diyor.

Bu projenin PYD tarafından sunulmasına rağmen, hem ENKS, hem de Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) tarafından imzalan ortak bir proje olduğunu belirten Musa, hem Azadi'nin hem de El Parti'nin bilinçli olarak ENKS'nin kararını boşa çıkardıklarını iddia etti.

Kendileriyle ayrı ayrı yaptığım görüşmelerde hem Kürdistan Demokrat Partisi lideri Nasreddin İbrahim, hem de Suriye Kürdistan Demokrat Partisi lideri Cemal ŞêxBaqi, Musa'yı destekler biçimde, hem El Parti'nin hem de Azadi'nin kasıtlı olarak bu projeyi engellemeye çalıştığını iddia ettiler.


Şam'ın yaklaşımı

Rojava'daki Geçici Yönetim ile ilgili Esad yönetiminden olumlu ya da olumsuz herhangi bir açıklama gelmiş değil. Ama Suriye'deki Kürt İnsiyatifi'nin Başkanı, parlamenter Omer Osêile yaptığım görüşmede söyledikleri Şam'ın tutumu hakkında oldukça önemli ipuçları veriyor.

'Geçici Yönetim tek taraflı, yani talep sadece Kürtlerden geldi. Ama hükümetin bu oluşumdan rahatsızlık duyduğunu sanmıyorum. Bu defakto yönetimin hem Kürtlerin, hem de Suriye'nin yararına olacağı kanısındayım. Hükümet güçleri Kürtlerin yaşadığı birçok bölgeden çekildikten sonra ortaya çıkan yönetim boşluğunu PYD ve YPG doldurmuş oldu. Bu güçler bölge halkına hem lojistik anlamda, hem de temel gıda maddelerinin sağlanması konusunda yardım ediyorlar.'
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakınlığı ile bilinen Osê, Esad hükümetinin Kürtler için bir takım haklar tanımaya hazırlandığını ve bunun için de diyaloga açık olduğunu dile getiriyor.

'Suriye'deki kriz aşıldığı takdirde, devletin yasal olarak Kürtlere siyasi ve sosyal her türlü hakkı tanıyacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki bu kriz bittikten sonra hükümet otonomi ve özerklik de dahil olmak üzere, Kürtlerin idari ve hukuku bütün haklarını tanıyacaktır.'

Suriye hükümetinin Geçici Yönetim hakkındaki sessizliği, Beşar Esad'ın en azından durumdan rahatsız olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Eğer Osê'nin iddia ettikleri doğruysa yani Esad yakın dönemde Kürtlere geniş haklar tanıyacaksa, rejimin bu oluşumu Kürtlerin hakkı olarak görmesi doğal bir durum. Tabii ki bu iyimser bir senaryo ve Kürtlerin çok zulüm gördükleri bu rejime şüpheyle yaklaşmaları için birçok sebep var.

Rejimin Geçici Yönetim'e ses çıkarmamasının bir başka nedeni de, ülkedeki en örgütlü askeri ve siyasi güç olan Kürtleri karşısına almak istememesi. Zaten rejimin baştan beri yapmaya çalıştığı da bu yani yeni bir cephe açmamak için Kürtlerle çatışmadan kaçınmak.

Bazı partiler ise henüz karar vermiş değil.

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara