Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Çelik'ten Konyalılar'ı kızdıracak benzetme

Şanlıurfa'da Gübeklitepe sergi açılışına 3 saat gecikmeli katılan Bakan Çelik, “Gez Dünya'yı Gör Konya'yı” atasözünü ‘Gez Dünya'yı Gör Urfa'yı şeklinde telaffuz ederek Konyalılar'ın dikkatlerini üzerine çekti.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-25 13:03:54

Çelik'ten Konyalılar'ı kızdıracak benzetme


Şanlıurfa'da birçok firma ve kuruluş sponsorluğunda gerçekleştirilen Göbekli Tepe Sergisi, 12 bin yıllık eserlerin seramik baskı fotoğraflarıyla hayran bıraktı

Göbeklitepe Tanıtım Projesi kapsamında hayata geçirilen, arkeoloji dünyasının en büyük keşfi olarak nitelendirilen Şanlıurfa'daki Göbekli Tepe'nin fotoğraf sergisi, ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Göbekli Tepe Sergisi'nde 12 bin yıl öncesine uzanan tarihin en eski tapınağından çıkarılan eserlerin, fotoğraf sanatçısı Zekai Demir tarafından çekilen fotoğraflarının seramik baskıları bulunuyor. Son yılların en büyük arkeolojik keşfi olarak nitelendirilen bölgeden çıkan eserlere ait fotoğraflar, Şanlıurfa Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür ve Sanat Merkezi'nde 30 Kasım 2013 tarihine kadar ücretsiz gezilebilecek.

Serginin açılışı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yapılırken, Göbekli Tepe Tanıtım Projesi'ne katkılarından dolayı sponsorlara teşekkür plaketi sunuldu. Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç ve Şanlıurfa Belediye Başkanı Eşref Fakıbaba'nın da katıldığı açılış büyük ilgi gördü. Burada konuşan Bakan Çelik, Şanlıurfa'da Bazda Mağaraları, Harran, Haleplibahçe mozaikleri, Kızılkoyun Mağaraları, Şuayip Şehri… var. Yani özetle Konyalılar buna kızacak ama “Gez Dünya'yı Gör Urfa'yı” diyoruz” dedi.

30 Kasım'a kadar açık kalacak sergi, 2014 Şubat'ta ise İstanbullularla buluşacak.

12 bin yıl öncesinde nasıl tasarlandığı hala cevap bulamayan ve Mısır Piramitleri'nden 7.500 yıl ve İngiltere'deki Stonehenge'den 8.000 yıl önce inşa edilmiş olan Göbekli Tepe kazı alanında bulunan eserlerin seramik baskılı fotoğraflarından meydana gelen sergi, geçmişi günümüze taşıyor. Orjinal hallerini birebir yansıtacak şekilde kabartmalı etkiyle seramiklere basılan ve özellikle hayvan figürlerinin yer aldığı sergide 25 eser yer alıyor. 30 Kasım'a kadar Şanlıurfa'da ücretsiz gezilebilecek Göbekli Tepe Tanıtım Projesi'nde yer alana sergi Şubat 2014'te ise İstanbul'da görücüye çıkacak. Bunun yanında iki dilde hazırlanan web sitesi, bilgilendirici sosyal medya hesapları bulunan proje, Türkiye'nin tanıtımı için de önem taşıyor.

GÖBEKLİ TEPE'NİN KONUMU

Göbekli Tepe Şanlıurfa'nın 17-18 km. doğusundaki Örencik Köyü yakınlarında bir dağ sırasının en yüksek tepesinde yer almaktadır. Denizden yaklaşık 800 m yüksekte bulunan bölge, adını yine aynı bölgede bulunan yatır mezardan almaktadır.

GÖBEKLİ TEPE'NİN KEŞFİ

Dünyanın ilk tapınağı Göbekli Tepe, daha öncelerde bahsinin geçtiği durumlar olmuş ancak asıl olarak 1983 yılında tarlasını sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götüren bir çiftçi sayesinde bulunmuştur.

2007 yılından itibaren Alman Klaus Schmidt başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının yapıldığı Göbeklitepe'de, yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda yapılan jeomanyetik taramalarda çağları 8-30 metre arasında daire biçimli 20 adet tapınma amaçlı alan keşfedilmiş, bunlardan şimdiye kadar 6 tanesi gün yüzüne çıkarılmıştır.

Göbekli Tepe, Harran Ovası'na hakim konumuyla bugüne kadar çok az bir bölümü kazılmış olmasına karşın avcı-toplayıcı yaşam biçiminden, dini mekanların biçimlenmesi, tapınak mimarisinin ve sanatın doğuşu, tarım ve hayvancılığa geçiş sürecini anlamamıza katkılar sağlayan benzersiz bir tarih öncesi yerleşimidir.

GÖBEKLİ TEPE'NİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ

Dünyanın bilinen en eski ve büyük tapınağı olan Göbekli Tepe, dünyanın en ünlü tapınakları olan Mısır Piramitleri'nden 7 bin 500 yıl ve İngiltere'deki Stonehenge'den 8 bin yıl önce inşa edilmiş olmasıyla değerini ortaya koyuyor. Kazılarla birlikte, yerleşik yaşama geçişle ilgili bilinen tüm bilgileri alt üst eden buluntular ortaya çıktı. Dünyada kabul gören arkeolojik görüşe göre, insanoğlunun avcı ve toplayıcı yaşam biçiminden yerleşik hayata geçmesindeki en önemli faktörler açlık korkusu ve korunma içgüdüsü olarak gösterilirken, Göbekli Tepe buluntuları ile yerleşik yaşama geçişte dinsel inanışların da etkisinin olabileceği ispatlanmış oldu.




Haber Ara