Gül: Zamanında müdahale edilmezse Suriye gibi acı örnekler yaşanması kaçınılmaz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, krizlere zamanında müdahale edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Gül, "Krizlere zamanında ve gerektiği gibi müdahale edilmediği her durumda Suriye gibi acı örnekler yaşanması kaçınılmazdır. 2 yıl öncesine kadar herhangi bir kimsenin telaffuz ettiğinde inanamayacağımız sayıda insanın hayatını kaybetmesi çok acı ve vicdanları sarsan bir durumdur." dedi.

Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptı. Krizlerin ertelenebilir anlayışının herkes için olumsuz sonuçlar doğuracağını belirten Gül, "Daha büyük krizlere yol açacağını görmek gerekmektedir. Bugün kendi coğrafyasından ve sınırlarından uzak gördüğü bir kriz karşısında adeta gözünü kapatanların çatışmaların ve terörün kendi topraklarına ve ülkelerine bir gün muhakkak sıçrayacağını hayat tarzlarını tehdit edeceğini görmeleri gerekir." diye konuştu.

Enerjiye olan ihtiyacın süreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti: "Fukuşima'da yaşanan son facia bazı ülkelerin nükleer santrallerini kapatma kararı almaya sevk etmişse de, genel eğilim yeni nesil teknolojilerle nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdürmek yönündedir. Bununla beraber son yıllarda küresel enerji görünümünde büyük çaplı değişimlere şahitlik ediyoruz. Bu kapsamda dünya enerji haritası değişmekte ve enerji alanında yeni aktörler ortaya çıkmakta, talebin hızla arttığı görülmektedir. Ayrıca, oyun değiştirici büyük gelişmeler meydana gelmektedir."

IRAK 2030'LARDA RUSYA'NIN ÖNÜNE GEÇEREK DÜNYANIN İKİNCİ BÜYÜK PETROL İHRACATÇISI OLMASI BEKLENMEKTEDİR

Irak'ın küresel enerji denkleminde çok büyük rol oynamaya hazırlandığına dikkat çeken Gül, "Uluslararası Enerji Ajansı, 2035'e giden süreçte Irak'ın, dünya petrol üretimindeki toplam artışın yüzde 45'ini gerçekleştireceğini tahmin etmektedir. Irak'ın, 2030'larda Rusya'nın önüne geçerek, dünyanın ikinci büyük petrol ihracatçısı olması beklenmektedir. Geliştirilmesi ciddi şekilde ihmal edilen doğal gaz kaynakları bakımından da Irak, son derece önemli bir ülkedir. Irak'taki doğal gaz kaynakları, aynen petrolde olduğu gibi, paralel şekilde geliştirilmeli ve dünya enerji güvenliğine daha çabuk katkı verecek hale getirilmelidir." diye konuştu.

Yeni kaynakları kullanma yerine, kullanılan kaynakların çok daha verimli etken şekilde kullanılmasına yönelik çalışmalara değinen Gül, "Araştırma geliştirme, bunları desteklemenin, çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Doğrusu kendi ülkem açısından da bununu çok önemli olduğunun farkındayız. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisine sahiptir. Dünya ortalamasının neredeyse üç katı hızla artan enerji talebinin, 2023 yılında şimdikinin iki katına çıkması beklenmektedir. Bu nedenle Türkiye, dünya enerji güvenliğini geliştirerek, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyümenin teminine yönelik çalışmalara kararlılıkla katkı sağlamaktadır." şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine değinen Gül, "AB ile üyelik müzakerelerimizde tıkanan fasıllardan birinin de enerji olmasının ne kadar büyük bir çelişki ve talihsizlik olduğunu vurgulamakta yarar görüyorum. Bu çelişkiyi gidermesi gereken taraf, kuşkusuz AB'dir ve AB'li dostlarımızın bu gerçeğin farkında olduklarına inanıyorum." diyerek sözlerine son verdi.