Dolar

34,8613

Euro

36,7629

Altın

3.042,55

Bist

10.141,62

'Devlet bölgemizdeki boşluğu doldurmuş olsaydı dershaneler olmazdı'

Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılması için hazırlanan kanun taslağına CHP Adıyaman İl Başkanı Avukat Bilal Doğan tepki gösterdi.

AK Parti hükümetinin eğitim sistemini resmen deneme, yanılma tahtasına çevirdiğini söyleyerek, dershaneler

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-21 11:50:34

'Devlet bölgemizdeki boşluğu doldurmuş olsaydı dershaneler olmazdı'
Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılması için hazırlanan kanun taslağına CHP Adıyaman İl Başkanı Avukat Bilal Doğan tepki gösterdi.

AK Parti hükümetinin eğitim sistemini resmen deneme, yanılma tahtasına çevirdiğini söyleyerek, dershanelerin ve etüt merkezlerinin kapatılma kararına tepki gösteren CHP İl Başkanı Doğan, "Hükümet her defasında milli eğitim bakanını değiştirdiğinde eğitim ve üniversite sistemini değişiyor. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde özellikle eğitim, adalet ve yargı gibi konularda hükümetin politikası olmadığı gibi sadece devlet politikası bulunmakta. İktidarlar gelip geçicidirler ama kalıcı olan devlettir. Bugün Avrupa ülkelerine baktığımızda ister muhafazakar, isterse demokrat partili veya cumhuriyetçiler olsun iktidarlar sağcı veya solcu olabilirler ama belirli konularda kararları değişmezler. Bu gibi ülkelerde öncelikli olarak adalet, yargı ve eğitim sistemi gelir. Ama maalesef AK Parti döneminde milli eğitim camiasında her bakan değiştiğinde eğitim ve üniversite sistemi değişiyor. 4+4+4 eğitim sistemi kamuoyuna, pedagoglara ve ailelere danışmadan Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla yürürlüğe girdi ve sıkıntılar yaşanıyor. Ayrıca bu sistem her kesimden tepki görmekte. Dershanelerin kuruluş amacı yardımcı eğitim sistemi görevini görmektir. Dershanelerin işlevi bu doğrultudadır." diye konuştu.

DERSHANEYE GİTMEMİŞ OLSAYDIM HUKUK FAKÜLTESİNİ KAZANMAKTA SIKINTI YAŞAYACAKTIM

Dershanelerin öğrencilere yardımcı olmak üzere kurulduğunu ve dershane hizmetinin isteğe bağlı verildiğini vurgulayan Doğan, şöyle devam etti; "Türkiye'nin her yerinde ve ilimizde dershaneler öğrencilere yardımcı eğitim hizmeti vermekteler. Adıyaman özeline baktığımız da dershaneler bu hizmeti başarılı bir şekilde yerine getirmekteler. Ben bile dershaneye gitmemiş olsaydım belki bugün hukuk fakültesini kazanmakta sıkıntı yaşayacaktım veya o bölümü okuyamayacaktım. Günümüzde birçok öğrenci dershanelerden aldığı eğitimlerle başarılı oluyor. Bu durumun sebebi ise okullarda verilen eğitimin yetersiz oluşudur."

Milli Eğitim Bakanlığının eğitim konusunda başarılı olması durumunda dershanelere gerek kalmayacağını vurgulayan Doğan, "Devlet okullarında verilen eğitimin yetersiz olduğunu herkes çok iyi biliyor. Bu boşluğu doldurmadan 'dershaneleri kapatacağım' demekle kapatma kararı almak çok yanlış. Bir işin alt yapısını hazırlamadan bir şeyi değiştirmek doğru değil. Başbakan Erdoğan, her icraatında olduğu gibi bugünde, 'ben yaptım oldu' düşüncesiyle hareket ediyor. Bu düşünce çok yanlış." dedi.

Şuanda eğitim gören öğrenciler dışında dershaneler sayesinde evini geçindiren eğitimciler ve yardımcı personellerin de olduğunu hatırlatan Doğan, "Dershanelerde çalışan öğretmen sayısının 300 bin olduğu söyleniliyor. Bu sayının içerisine yardımcı personelleri eklediğiniz zaman bu sayı 600 binleri bulur. Peki dershanelerin kapatılmasıyla birlikte bu insanların durumu ne olacak? Sadece işin eğitim kısmını değil, sosyal boyutu da düşünülmeli. AK Parti bu davranışıyla adalet ilkelerine ters ve fırsat eşitliğine aykırı düşen bir davranış sergiliyor. Özel okulda okuyan bir çocukla devletin okullarında okuyan bir çocuk arasında bir fark oluşturuluyor. Bu durumda parası olan okula gidebilecek, olmayan ise gidemeyecek. Dershaneler bu aradaki sosyal uçurumu kapatıyor. Zaten parası olan özel okula giderek istediği şekilde özel dersini alıyor" ifadesini kullandı.

BİR DEVLETİ TEMSİL EDENLER, VATANDAŞIYLA HESAPLAŞMA ADINA YASALAR ÇIKARMAMALI

Adıyaman gibi illerde dershanecilerin çok düşük fiyatlarla öğrencileri üniversite sınavına hazırladıklarını belirten Doğan şunları kaydetti; "AK Parti hükümetinin ve Başbakan Erdoğan'ın, bazı işler yaparken, gerçekten vatandaşı düşündüğü yok. Hükümetin son günlerde Fethullah Gülen Hocaefendi cemaatiyle olan sıkıntıları nedeniyle böyle bir işe kalkıştığı söyleniliyor. Gerçekten böyle davranış insanın içini acıtan bir tutum. Bir devleti temsil eden başbakan veya devletin kendisi vatandaşıyla hesaplaşma adına yasalar çıkarmamalı."

Haber Ara