Bağış: Bazı üyelerin uzlaşmaz tavırları, reform kararlılığımızdan vazgeçiremez
Avrupa Birliği (AB) Bakanı Egemen Bağış, bazı üye ülkelerin uzlaşmaz tavırlarının belki fasıl açılmasını engelleyebileceğini ancak Türkiye'yi reform kararlılığından vazgeçiremeyeceğini söyledi. Bağış, "Biz yarın AB üyesi olacakmış gibi fasıllar üzeri
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-21 16:19:49
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe görüşmeleri kapsamında Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumu'nun bütçe görüşmeleri başladı. Bütçede bir sunum yapan AB Bakanı Egemen Bağış, AB'ye üyelik sürecinin önemli bir kısmını oluşturan 'siyasi kriterler' ve bu kapsamdaki, Yargı ve Temel Haklar Faslı ile doğrudan bağlantılı olan Demokratikleşme Paketi, Cumhuriyet tarihinin tartışmasız en cesur ve en kapsamlı reform adımlarından biri olduğunu söyledi.
Son 11 yılda gerçekleştirilen 'sessiz devrim' niteliğindeki reformların milletine efendi değil, hizmetkâr olan, bütün vatandaşlarına eşit mesafede duran devlet anlayışını hâkim kıldığını anlatan Bağış, hükümet olarak göreve geldikleri ilk günden itibaren Türkiye'de baskı atmosferine son verdiklerini ve Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde reformları en öncelikli gündem maddesi olarak gördüklerini kaydetti.
İnancına, cinsiyetine, etnik kökenine, kılık kıyafetine, yaşam tarzına bakmaksızın 76 milyon vatandaşa, Türkiye'nin tamamına hizmet götürmenin gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Bağış, "Hükümetimizin cesur ve kararlı politikaları sayesinde, bugün Türkiye'de yıllarca tabu olarak görülen, üzeri kapatılan birçok konuda açık bir tartışma ortamı oluşmuş, üzerinde konuşulamayan, tartışılamayan hiçbir mesele kalmamıştır." dedi.
Hükümetin vatandaşlara uygulanan Schengen vizesinin kaldırılması hedefi çerçevesinde, ilgili tüm kuruluşların koordineli ve azimli çalışmaları sayesinde önemli aşamalar kaydedildiğini belirten Bağış, Dışişleri, İçişleri ve AB Bakanlığımızın eşgüdüm içerisinde yürüttüğü bütün bu çalışmalarda amacın vatandaşlara analarının ak sütü gibi helal olan vizesiz Avrupa haklarının teslim edilmesi olduğunu kaydetti.
Aradan geçen sürede hiçbir ülkenin Türkiye'nin maruz kaldığı çifte standartlara, vizyonsuz politikalara, ideolojik tartışmalara maruz kalmadığını, hiçbir aday ülkenin müzakere sürecinin Türkiye'nin müzakere süreci kadar uzun sürmediğini vurgulayan Bağış, "Bunda ülkemizde geçmiş yönetimlerin eksiklikleri ve ülkemizin istikrarsız ortamı etkili olduğu kadar elbette Avrupa Birliği'nin de açık bir sorumluluğu olduğu ortadadır. Bugün Türkiye'nin demokratikleşme, insan hakları ve ekonomik gelişmişlik bakımından ulaştığı nokta hiç tartışmasız Avrupa Birliği standartlarına en yakın olduğu noktadır." diye konuştu.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olarak Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlarından oluşan Reform İzleme Grubu demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi yönündeki reform çalışmalarını yönlendirmek açısından etkin bir araç olmaya devam ettiğini ve bugüne kadar 28 kez toplandığını anlatan Bağış, önümüzdeki dönemde de bu mutat toplantılara devam edileceğini söyledi.
Yargı alanında gerçekleştirilen reformların sonucu olarak 2006'da yüzde 50 civarında olan cezaevlerinde tutuklu olarak bulunanların oranının 9 Eylül 2013 tarihi itibariyle yüzde 20'ye düştüğünü ve Türkiye'nin bu konuda, birçok AB üyesi ülkeden daha iyi bir duruma geldiğini belirten Bağış, şöyle devam etti: "Türkiye-AB ilişkilerini, dar bir bakış açısıyla sadece müzakere sürecinde açılıp kapanan fasıllar çerçevesinde değerlendirmeyi eksik bir yaklaşım olarak görüyoruz. Hâlihazırda 33 teknik fasıldan 14 tanesi müzakerelere açılmış, bunlardan 1 tanesi geçici olarak kapatılmıştır. Geriye kalan 19 fasıldan 16'sı AB Konseyi veya bazı üye ülkelerin siyasi nitelikli, tek taraflı engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. Bazı üye ülkelerin uzlaşmaz tavırları, belki fasıl açılmasını engelleyebilir ama Türkiye'yi reform kararlılığından vazgeçiremez. Biz yarın AB üyesi olacakmış gibi fasıllar üzerindeki çalışmalarımızı devam ettiriyor, siyasi engeller nedeniyle bloke edilmiş olan 16 fasılda da blokajlara aldırmadan milletimizin beklentileri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2013 yılında kamu kurum ve kuruluşlarımızda AB müktesebatına uyum ve uygulama konusunda idari kapasite oluşturma çalışmalarımızı da azimle sürdürdük. 2002-2013 yılları arası dönemde ülkemizde 10'u kısa süreli olmak üzere toplam 134 adet eşleştirme projesi uygulanmıştır. Bu projelerin toplam bütçesi 162 milyon Avro civarındadır. Buna ilaveten Türkiye, 2002 yılında dahil olduğu TAIEX mekanizmasından en çok yararlanan ülke konumundadır. Ülkemiz 2012 yılında 145 faaliyete 4.695 katılımcı ile iştirak ederek bu konumunu sürdürmüştür."
Bakanlık koordinasyonunda 2002-2006 döneminde 166 proje için AB'den 1,3 milyar Avro Katılım Öncesi Mali Yardım hibe desteği sağlandığını, bu miktarın 2007-2013 dönemi için 4,8 milyar Avro'ya çıktığını dile getiren Bağış, bakanlığın sorumluluğu altında programlanan IPA I bileşeni kapsamında 2011 yılında toplam 30 milyon Avro tutarında 9 projeden oluşan paketlerin uygulama evresine geçildiğini kaydetti.
Geçtiğimiz dönem içerisinde 148,5 milyon Avro bütçeli 2011 yılı 2. proje paketinde toplam 22 proje, 225,7 milyon Avro bütçeli 2012 paketinde ise toplam 13 proje daha ilgili finansman anlaşmaları imzalanarak yürürlüğe girdiğini anlatan Bağış, "IPA döneminin 2014-2020 yıllarını kapsayacak olan ikinci dilimi öncesinde bir geçiş dönemi niteliği taşıyan ve bütçesi 236,7 milyon Avro olması beklenen 2013 yılına ait programlama çalışmaları tamamlanmıştır. Pakete ilişkin Finansman Anlaşmasının önümüzdeki 1,5 ay içerisinde imzalanması öngörülmektedir. Ülkemizin yardım elini uzattığı, ülkemizden koruma talep eden Suriyeli mültecilere de AB mali yardımlarından 10 milyon Avro kaynak sağlanmıştır. IPA'nın I. Bileşeni altında uygulanan Avrupa Birliği'ne Entegrasyon Sürecini Destekleme Faaliyetleri Projesi kapsamında 2013 yılında yaklaşık 10 milyon Avro'ya yakın bir kaynağın kullandırılması planlanmış ve uygulanmasına devam edilmiştir." şeklinde konuştu.
20 pilot ilde yürütülmek üzere toplam bütçesi 1.950.000 Avro olan "Valiliklerde AB İşleri İçin Kapasite Oluşturulması Projesini (VABpro)" 2012 Aralık ayında hayata geçirdiklerini ifade eden Bağış, eğitim ve gençlik programlarına tam katılımın sağlandığı 2004 yılında yaklaşık olarak 11 milyon Avro bütçesi ve 8 bin yararlanıcısı olan Ulusal Ajansın bugün 120 milyon Avro'yu aşan yıllık bütçe büyüklüğüne ve yıllık 70 bini aşkın yararlanıcıya ulaştığını kaydetti. Toplamda da bugüne kadar yaklaşık 635 milyon Avro kaynak kullandırıldığını ve 370 bini aşkın vatandaşın programlardan yararlandırıldığını vurguladı.
Bağış, bakanlığa 2014 yılı için toplam 223 milyon 719 bin TL ödenek tahsis edildiğini açıkladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara