'Annesi canlı bombaya siper, dershaneler de çocuklarımın geleceğine ışık oldu'

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dershaneler, okuma salonları, etüt merkezlerini kapatmaya yönelik kanun tasarısı hazırlamasına, Bingöllü veliler tepki gösterdi. 29 Ekim 2011 tarihinde Bingöl'de canlı bombaya siper olup birçok kişinin hayatını kurtaran Hatice Belgin'in kocası Kadri Belgin, eşinin canlı bombaya siper olarak çocuklarını ve çok sayıda insanın hayatını kurtardığını, ortada kalan 3 çocuğunun geleceğine de dershanelerin, okuma salonlarının ışık olduğunu söyledi.

29 Ekim 2011 tarihinde canlı bombaya siper olarak birçok kişinin hayatını kurtaran Hatice Belgin'in eşi Kadri Belgin, dershanelerin kapatılmasına yönelik Başbakan'ın söylemlerinden bir şey anlamadığını ifade edip, 'Benim eşim vefat ettikten sonra ben ortada 2 kız çocuğu ve 1 erkek çocuğu ile yalnız kaldım. Genelde çocukların terbiyesini anne verir. Anne olmayınca ben zaten baş edemezdim. Dershaneler çocuklarıma el attı. Çocuklarımın geleceğine ışık oldular. Bugün dershanelerin kapanması bu gençlerin bu çocukların önünü kapatmış olacaklar. Bu dershaneler kapatıldığı zaman çocuk ne olacak? Çocuk sokakta oyun oynayacak. Ondan sonra bütün zamanını sokakta geçirecek.' şeklinde kapatma çalışmalarına tepki gösterdi.

Dershane ve okuma salonunda öğrencisi bulunan Bingöllü Canan Bürkük ise dershanelerin kapatılması durumunda çocuklarının perişan olacağını belirtip, 'Çünkü, okulda dersleri bayağı gerilemiş. Kapatıldığı zaman çocuklar yine sokağa dönecekler, normalde çocuğum mesela eline geçtiği bir harçlıkla internete gidiyordu. Yine gidecek oraya. 14 yaşında ki bir çocuk, boyu beni geçiyor. Bu çocuğuma artık ben laf geçiremiyorum. Kendi başına hareket edecek ve her yere gidecek. ' ifadelerini kullandı. Doğuda ki ve batıda ki eğitimin hiçbir zaman eşit olmayacağını ifade eden Bürkük, 'Bu açığı ancak bu dershanelerimiz kapatabilir. Çünkü normal okullarımızda eğitim çok güzel değil. Bu yıl çocuklarımı dershaneye verdim. Derslerinde bayağı gelişme oldu. Cumartesi Pazar benim çocuklarım mahallede oynarlardı, ders çalıştıramazdım. Ama şuan 4 saat boyunca dershanelerde, okuma salonlarında çalışıyorlar. Bu benim için çok çok iyi, en azından hem çocuğum sokaktan kurtulmuş oldu, hem dersini çalışıyor, hem de ileride güzel bir meslek sahibi olacak. Bu bizim için çok iyi.' şeklinde konuştu.

Anne Ayşe Aydın ise dershanelerin kapatılmasından sonra çocuğunun perişan olup sokaklara düşmesinden endişe ettiğini belirtip, 'Yani erkek olsun kız olsun hafta sonlarını neyle vakit geçirecekler. Eğer özel okul olursa hiçbirimizin 8-9 milyar verecek gücümüz yok.' ifadelerini kullandı.

Çocuklarının buralarda çok güzel eğitim aldığını belirten anne Beyhan Korkut da, 'Çocuğum bilmediği şeyleri hep burada dershanede öğrendiler. Hafta sonları evde boş dolaşacağına burada çok güzel bir eğitim aldılar. Kesinlikle öyle bir şey istemiyoruz, kapatmasınlar.' dedi.