Pakdil: Güçlü aile bağları, çocuklar için en değerli kazanımdır
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, iş hayatındaki anne ve baba sayısının artmasıyla birlikte çocukların ruh ve beden sağlığını korumaya yönelik çalışmaların daha da önem kazandığını ifade ederek, "Güçlü aile bağları, çocuklarımı
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-20 10:48:30
Nevzat Pakdil yaptığı yazılı değerlendirmede, Türkiye'nin de 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne imza attığını hatırlatarak, günümüzde çocuk haklarının anayasal bir temele oturtulduğunu ancak bir çocuğun zihinsel ve bedensel gelişiminde en önemli etkenin sıcak bir aile ortamı olduğunu vurguladı.
Nüfusun yaşlanmaya başlamasına rağmen Türkiye'de çocuk ve genç nüfusun gelişmiş ülkelere göre daha iyi konumda olduğunu Nevzat Pakdil, şöyle devam etti:
"Türkiye'de çocuklar (18 yaş altı) toplam nüfusun yüzde 30'unu, gençler (15-24) ise, yüzde 16,6'lık bölümünü oluşturmaktadır. Ülkemizde 15-29 yaş grubundakilerin yüzde 31,4'ü eğitimde, yüzde 47,1'i işgücü piyasasında yer almaktadır. Gerek eğitimde, gerekse çalışma hayatında çocuklarımıza ve gençlerimize iyi bir gelecek hazırlama gibi bir mecburiyetimiz bulunmaktadır. Günümüzde çalışma hayatındaki ve aile yapısındaki değişimler sebebiyle, çocuklarımız birçok tehlike ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bu tehlikelerin başında çocukların sıcak bir aile ortamından uzak kalması ve yalnızlaşması ile sonucu ortaya çıkan sıkıntılardır. Kitle iletişim araçlarının cep telefonlarına kadar inmesi sebebiyle kontrolsüz binlerce mesajla karşı karşı kalan çocuklarımız suç şebekelerinin ağına takılma gibi bir tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadır. Bunun için çocuklarımızı ruhen ve bedenen korumamız ve onları bu tehlikelerden uzak tutmamız gerekmektedir. Çünkü çocuk yaşta suçluluğu önleyemediğimiz takdirde suç sarmal hale gelmektedir."
"HER ÇOCUĞUN KALİTELİ EĞİTİME ERİŞİM HAKKI VAR"
Günümüzde her çocuğun kaliteli bir eğitime erişim hakkı bulunduğunu belirten Pakdil, "Eğitimin yönü ve niteliği ne kadar yüksek olursa toplumsal dinamiklerimiz de o kadar güçlü olur. Sürekli eğitim sayesinde çocuklarımız değişik bağımlılıklardan korunmuş olurlar. Dağılan aileler sebebiyle ortada kalan çocuklar ise suça meyilli olmaktadır. Bu açıdan da aile kurumu çok önemlidir. Toplumsal çözülme ailelerin dağılması ile başlar. Aile değerleri zayıflayınca ve aile dağılınca da toplumda suç oranları yükselir. Özellikle çocuklar aile bağları kopunca kendini dışarıda bulur ve kendi gibi çıkış yolu arayan bocalayan yaşıtlarıyla beraber hareket etmeye başlar.
Çocuklar boşanma sürecindeki gerilimlerden büyük zarar görmektedir. Boşanma olayları sonucunda düzensiz aile ortaya çıkmakta ve bazı çocuklar suça yönelmektedir. Suç işlemeyenler ise topluma küskünlük içinde ve hüzünlü bir yaşam sürdürmektedir. Bir çocuğa yapılabilecek en önemli iyilik, aile yapısının maddi-manevi dinamiklerle desteklenmesi ve güçlendirilmesidir." ifadelerini kullandı.
Pakdil, çocukların kişisel gelişimine yönelik çalışmaların son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, sözlerini "Çocukların iyi olma hallerini ve refahlarını destekleyici modeller geliştirmeliyiz. Çocuklarımızın iyi eğitim ve sağlık hizmeti almalarını sağlamalıyız. Gençlerimizin temel becerilerinin geliştirilmesi ile birlikte sanayideki iş gücü ihtiyacı da ortadan kaldırılmış olacaktır." diye tamamladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara