Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dershaneler hakkında bilinmesi gereken her şey

Dershanelerin kapanıp kapanmayacağı tartışılırken Timeturk dershanelerle ilgili olarak işin ekonomik boyutunu ortaya çıkaran ve yetkililere sunulan raporu elde etti ve geniş anlamda dershaneleri mercek altına aldı...

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-20 20:20:21

Dershaneler hakkında bilinmesi gereken her şey

TIMETURK / Haber Merkezi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın 6 Ekim 2013 günü, dershanelerin ruhsatlarının Ocak ayından itibaren yenilenmeyeceğini açıklaması, dershanelerin kapanması tartışmasını yeniden başlattı.
Dershanelerin kapatılması konusu, başta bu kurumlarda çalışmakta olan insanlar olmak üzere çok çeşitli kesimler tarafından yakından ve kaygıyla izleniyor. Medyaya yansıdığı kadarıyla tartışmanın içinde yok yok; zincir dershane baronları, endişeliler, liberaller, cemaat, yer altına inme ya da dava açmakla tehditler, dershane çalışanları, veliler, öğrenciler vs.

Bilimsel literatürde dershaneler “gölge eğitim sistemi” olarak bilinirler. Bunun sebebi, dershanelerin, eğitim sistemine paralel bir şekilde var olması ve dersler vermesi. Tanımın arkasında yatan mantık şu: İdeal bir eğitim sisteminde, gölge eğitim sistemi olmamalıdır. İdeal bir okul, öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaları okul içerisinde kurar; dolayısıyla öğrencilerin özel hoca ya da dershanelere ihtiyacı olmaz ya da çok az olur.


Dershanelerin fırsat eşitsizliğine yol açtığından söz edilmekte ve hemen ardındansa kapatılacak dershanelerin özel okullara dönüştürülebileceğinden dem vurulmaktadır. Bu durumda özel okulların eğitimde fırsat eşitliğiyle ne ölçüde uygun olduğu sorusu ise cevapsız kalmaktadır.Kaygıları, riskleri dikkate almaksızın alınacak bir kararın asla mantıklı ve meşru olmayacağının ve kamuoyunda sürekli tartışılacak bir sorun kaynağına dönüşeceğinin altını bir kere daha çiziyoruz.


Türkiye’de Dershaneye giden öğrenci sayısı kaçtır?
Bu bilgiye ulaşmak ne yazık ki mümkün değil, çünkü resmi olarak paylaşılmıyor. Cemaat medyasında bu konuda yayınlanan rakamlar var. Bugün gazetesinin haberine göre Türkiye’de 6. sınıftan 12. sınıfa kadar eğitim gören toplam öğrenci sayısı 7 Milyon 882 Bin. Bunlardan dershanelere giden öğrenci sayısı ise 1 Milyon 782 Bin. Bu rakama lise mezunu olup dershaneye giden 325 Bin genç eklenince Dershaneye gidenlerin toplam sayısı 2 Milyon 107 Bin oluyor.
Dershane ücretleri ne kadar?
Aileler çocuklarının eğitimi için yıllık olarak ücret ödüyor. Fakat bu ücretler her dershaneye göre değiştiği gibi her şehre her bölgeye göre de değişiklik gösteriyor. Dershane ücretleri 2 bin liradan başlıyor. Üst sınırı ise açık. Sınıftaki öğrenci sayısına, ders saatine göre değişiyor. Büyük şehirlerde 10 bin liranın üzerinede dahi dershaneler var.
Dershanelerde çalışan öğretmen sayısı ne kadar?
SETAV’ın (Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı) Mart 2011’de yayınladığı analizinde Milli Eğitim Bakanlığına dayandırılan verilere göre 2009-2010 öğretim yılında çalıştırılan öğretmen sayısı 50 Bin.
Dershanelerin yıllık cirosu ne kadar?
Dershaneye gidenlerin sayısı 2 Milyon 107 Bin ise, ortalama dershane ücretini de alt sınırdan 2000 tl kabul eder isek Dershanelerin Yıllık Cirosu en az 4 Milyar 214 Milyon TL. Bu rakamlar tahmini değerler ve konu kitabı, test kitabı vb. adlarda ailelerin ödediği ücretleri yansıtmıyor. Maliyetler bu cirodan çıkarıldığı takdirde dershanelerden elde edilen kazançlar ortaya çıkacak ama bu bölüme hiç girmiyoruz. Sadece kimsenin bedavaya bir işe soyunmayacağını hatırımızda tutuyoruz.
Türkiye’deki mevcut 3669 adet dershanenin sahibi kim ya da kimler?
Bu bilgiye ulaşmak kolay değil ve sayı çok olunca bu iş de oldukça zor. Ama ulaşılabilecek bazı bilgiler resmi ortaya koymaya yetiyor. Türkiye’de birçok ilde şubesi bulunan ve kurumsallaşmış dershanelere bakacak olursak bu rakam kabaca 1170 adet. Tablodaki rakamlar (http://ookgm.meb.gov.tr/) adresinden alındı: 

Final 217 adet dershane- Sınav 211-Uğur 187-Birey 111-Çözüm 91- Açı Dershane 73- Kültür 60-Fatih 45- Seviye 45-Kavram 40- Bil 37-Hedef 34- Ekol 19- Toplam olarak 1170 dershane karşımıza çıkıyor...

Cemaat dershaneleri

  Dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan ve kampanyalar düzenleyen cemaate ait dershanelerin sayısı ise 917 adet. Bu rakam kurumsallaşarak ülke sathına yayılmış 13 diğer dershanenin toplam sayısına çok yakın. Toplam dershane sayısı baz alınır ise %25. Oysa dershane öğrenci sayıları dikkate alınabilse idi yüzde çok daha yüksek çıkacaktır. 4 Milyar 200 Milyon TL lik yıllık cironun da en az dörtte biri manasına gelir ki 1 Milyar TL nin üzerinde bir rakam ortaya çıkıyor. Buna  test kitabı, ders kitabı satışı eklendindiğinde çok büyük bir rant çıkıyorCemaat dershaneleri yörelerinde isim değişikliği ile diğerlerine dönüşüyor. Örnek FEM Anafen ya da Körfez gibi… Listede tüm isimler yok. Ancak her il de ya da bölgede farklı isimlerle kurulan dershanelerin birçoğu zamanla isim değişikliğine uğrayarak değiştiğini http://ookgm.meb.gov.tr/ sitesini incelendiğinde görülebiliyor.Cemaat Dershaneleri olarak

FEM 280- Anafen 213- Körfez 126 Pi Analatik 85- Zirve 66- Maltepe-Yenirenk 54- Sabah 21-Işık 15- Sakarya 11- Sur 8- Feza 7- Yeni Serhat 8-Zaferfen 3 -Ahi Modern Fen 3- Aral Fen 6- Hügem 4- Selçuk Fen 6- Nehir 1- Kocatepe-Yeşilırmak-Zağnos-Meltem-Nilay-Menba-Aksu-Vefa- İepkyolu-Çağlayan-Merkür toplam 917 şube

Dershaneler nasıl bakıyor meseleye
"TÜRKİYE’DE DERSHANELERİN DURUMU VE İŞLEVİYLE İLGİLİ GERÇEKLER: 

Dershaneler konusunda Başbakanlığa verilen bir özet raporda şunlar ifade ediliyor...
 
Türkiye’deki dershaneler %90 oranında bu ülkenin değerlerine gönülden bağlı, hükümetimizin dünya görüşüne paralel düşünceler taşıyan insanlar tarafından işletilmektedir. Bu grupta yer alan dershanelerin çoğu da eğitim zinciri oluşturarak doğudan batıya ülkenin her yanında kurum açmıştır. Bunlara Final, Sınav, Fem, Fatih, Kültür, Anafen, Çözüm, Eksen, Bil, Açı, Dershanem, Uğur, Birey ve çok sayıda yerel dershane örnektir. Bu yapıya rağmen dershaneleri kapatmak sakıncalar oluşturacaktır. 
 
Dershaneler gerçekte fırsat eşitliğini bozan değil yaygınlaştıran kurumlardır. 1980 yılından sonra yaygınlaşan dershaneler Anadolu’nun dar gelirli ama inançlı ailelerinin çocuklarına da Türkiye’nin saygın üniversitelerine girme imkânı sağlamıştır. Bu dönemden önce yüksek puanlı üniversitelere ancak çocuğuna özel ders aldırabilen, gelir düzeyi yüksek çoğu da milletin değerlerinden uzaklaşmış insanların çocukları girebiliyordu.
 
Dershaneler özel dersi ucuzlatan ve bu imkândan herkesin yararlanabilmesini sağlayan kurumlardır. Neredeyse en küçük ilçede bile birkaç dershane vardır. Dershanelerin Doğu ve Güneydoğudaki yıllık ücret ortalamaları 1000.-TL’yi geçmemektedir. 12 taksite bölündüğünde 80.-TL taksitle öğrenci bu imkândan yararlanmaktadır. Örnek olarak yılda 200.000 civarında öğrenci okutan Final Dergisi Dershaneleri’nin farklı illere ait ortalama ücret tablosu şöyledir. 
 
 
Dershanelerin varlığı kamuoyunda ‘Okulların aynı kalitede olmamasının’ bir sonucu gibi algılanmaktadır. Bu doğrudur ama eksik bir tespittir. Çünkü kaliteli bir okulda öğretmen farklılıkları eksiklik oluşturabilmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde sağlanamamış olsa da farz edelim ki okullar ve öğretmenlerin aynı kalitede olması sağlansın. Bu durumda öğrencilerin öğrenme hızları, zekâ düzeyleri ve algılama hızlarının farklı olması ek bir eğitime mutlaka ihtiyaç doğuracaktır. Dünyada bireye özgü eğitim modelleri giderek önem kazanmaktadır. Yani bu konu düşünülürken bireysel farklar göz ardı edilmemeli, öğrenciler ek ders alma hakkından mahrum edilmemelidir. 
 
Dershaneler, sınavlara hazırlamanın yanı sıra, okul derslerine takviye, projelere destek, rehberlik hizmeti, kariyer planlama, koçluk-mentorlük, psikolojik sorunlara destek ve ölçme-değerlendirme alanında da hizmet sunmaktadırlar. 
 
Dershaneler öğretmen yetiştirmekte, bu öğretmenlerin bir bölümü de devlet okullarına geçmektedir. Bu kurumların öğretmen kalitesini artırmadaki katkısı da büyüktür. 
 
Dershaneler 100.000’i aşkın istihdam sağlamaktadır. Özellikle devlet okullarında görev yapamayan fen-edebiyat mezunları da dershanelerde başarıyla çalışmaktadır. 
 
Dershaneye devam konusunda herhangi bir zorlama yoktur. Serbest piyasa ve gönüllülük koşuluyla çalışan bu kurumlara bu kadar rağbet tesadüfen oluşmuş değildir. 
 
Eğitim sistemimizin mevcut durumunda dershanelerin kapatılması onlara duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmayacaktır. Evlerde, bürolarda, illegal özel ders faaliyetleri artarak eğitim, kontrolsüz ve pahalı bir mecraya kayacaktır. Şu anda bile bu yasa dışı kurumlar dershaneler kadar yaygındır. Farklı isimlerle faaliyet gösteren bu illegal ders bürolarında Milli Eğitimde çalışan öğretmenler de çalışmakta, öğrenciler yüksek not almak için kendi öğretmenlerinden bu bürolarda ders almaktadır. Dershanelerin kapatılmasıyla bu sorun büyüyecektir. 
 
Dershanelerin kapatılması halinde özellikle mezun öğrenciler başıboş ve çaresiz duruma düşecektir. Sınav kazanmayı yeniden deneme ümitleri gereksiz mecralara kayacaktır. 
 
Endüstri Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi gibi meslek liselerinde yeterince matematik, fen dersi görmeyen öğrenciler, üniversiteye devam etmek istediklerinde sınavlarda başarılı olamamaktadırlar. Meslek liseliler bu açıklarını dershaneye devam ederek kapatmaktadırlar. Dershanelerin olmaması durumunda meslek liselilerin bir başka biçimde önü kesilmiş olacaktır.
 
Dershanelerimizin Doğuda, Güneydoğu’da ve büyük kentlerin varoşlarındaki işlevi daha da büyüktür. Özellikle Güneydoğu’da çocukları örgütlerin eline düşmekten de korumaktadır. Dershanelerin bu işlevini gören güvenlik kuvvetleri orada asker öğretmenlerin ders verdiği “Mehmetçik Dershaneleri” adıyla dershaneler açmıştır. Bu kurumlar yine dershanelerin yayın desteğiyle faaliyetini sürdürmektedir. Dershanelerin olmaması durumunda özellikle bu bölgelerdeki çocukların eğitim kalitesi düşecektir. Öğrencilerin sınav kazanması ve ailelere yeni ufuklar açması imkânsız hale gelecektir. 
 
Dershaneler sadece Türkiye’ye has kurumlar değildir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde de oldukça yaygındır. Japonya, Güney Kore, Çin, ABD, Almanya, İtalya, İngiltere, Portekiz, Avustralya, Yunanistan… gibi 40’ı aşkın ülkelerde dershaneler farklı isimlerle faaliyet göstermektedir. 
 
Özel okulların yaygınlaşması ve sınav başvurularındaki birikimin azalması ülkemizdeki dershane sayısını azaltacaktır. Ancak hiçbir zaman dershanelere ihtiyaç ortadan kalkmayacaktır. Dershaneler okulların alternatifi değil, yardımcısıdır. Dershanelerin olduğu bazı ülkelerde özel okullaşmanın yüzde 50’nin üzerinde olması ve sınavların olmaması bunun en belirgin kanıtıdır. 
 
 
 
Dershaneler sistem içinde kalmalı, daha iyi denetlenmeli, standartları artırılmalı, rastgele ve sorumsuzca açılabilecek bir kurum olmamalıdır. Dar gelirli ailelere hizmet için zorunlu burslu öğrenci mecburiyeti %3’ten %10-15’lere kadar çıkarılabilir. Bu burslar şu anda da parçalı kullanılabilmektedir. Bu da daha çok öğrencinin bu imkândan yararlanmasını sağlar. Zaten Doğu-Güneydoğu’da Sosyal Destek Projesi kapsamında yerel yöneticiler de çok düşük ücretlerle dershanelere öğrenci göndermektedir. 

SETA tarafından da belirtildiği gibi, Dershanelere müdahale etmek yerine eğitim sistemindeki dershanelere yönelimi artıran aksaklıkların giderilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, yükseköğretime geçişte uygulanan Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın, ''başarılı okulları ödüllendirdiği başarısızları cezalandırdığı için başarılı okullara öğrenci yönelimini ve rekabeti daha da arttırdığı'' ifade edildi. Bunun da ortaöğretime geçiş sınavlarını önemli kıldığı ve dershanelere bağımlılığı artırdığı belirtilen açıklamada, ilköğretim ve ortaöğretimde sınıf geçme ve okul bitirme kriterlerinin gözden geçirilmesi önerilerek, aksi halde öğrencilerin okulda edinemedikleri bilgilerin telafisi için dershanelere yönelmeye devam edecekleri vurgulandı.


 

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara