Arınç: Kılıçdaroğlu, Ahmet Kaya'yı ağzına almasın!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ahmet Kaya ile ilgili sözlerini değerlendirdi. Arınç, "Ahmet Kaya'yı Kılıçdaroğlu ağzına almasın! Nazım Hikmet'i de hiç almasın! Çünkü Nazım Hikmet'i de bu ülkeden kovduran o dönem CHP idi ve hükümetleriydi." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD'ye hareketinden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. Toplantıda ABD Başkan Yardımcısı John Biden ile bir araya geleceğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bazı resmi görüşmeler ve toplantılar yapacağını aktardı.

Tiyatro Sanatçısı Nejat Uygur'un ölümüyle konuşan Bülent Arınç, Nejat Uygur'a Allah'tan Rahmet dilediğini belirtti. Türkiye'de herkesin onu çok tanıdığını ve sevdiğini aktaran Arınç, "Birçok tiyatro da oynadı. Birçok filmde yer aldı. Ben de 2002-2007 yılları arasında Meclis Başkanı olduğum dönemde onun sergilediği tiyatro oyunlarına gitmekle, ailesiyle ve çocuklarıyla tanışarak zaman zaman bir araya gelmekle ondan çok yararlandım. Gerçekten nadir yetişen isim yapmış bir marka haline gelmişti. Ama ne yapalım ki 86 yaşında Allah'ın taktiriyle hakka yürüdü. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Eşine ve ailesine baş sağlığı diliyorum." diye konuştu.

Dershaneler konusunda bir soru üzerine Arınç, "Dershaneler konusunda meseleyi kızıştırmanın, bir takım radikal sözler, yazılar, karikatürlerle meseleyi içinden çıkılmaz boyuta getirmenin, farklı açılardan meseleyi büyütme çalışmasının faydası yok. İster bu taraftan, ister bu taraftan atılan tiwitlerle, yazılan yazılarla kulaktan kulağa üflenen bir takım dedikodularla bu meseleyi hükümete karşı bir noktaya hiç kimse getirmemelidir." ifadesini kullandı.

Özel okullar, özel dershaneler denildiğinde geçmişteki sol düşüncenin bunlara temelden karşı olduğunu aktaran Bülent Arınç, "Özel okulların kapatılmasında da dershanelere bakış açısında da sol sosyal demokrat düşünceler bugünkü gibi değildi. Bugün nasıl oluyor da Kılıçdaroğlu ve o paralelde siyaset yapan insanlar dershaneleri müdafaa etmek durumunda kalıyorlar? Bence işin bu boyutunda hükümetin yıpratılması vardır. Hükümete karşı bir cephede yer almak istek ve arzuları vardır. Oysa hizmet hareketi içinde dershanecilik faaliyeti gösterenlerin böyle bir savunucuya ihtiyacı yok. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere diğer siyasetçilerin bu dershaneler hakkında bugüne kadar ağızlarında olumlu söz çıkmadığına ama bugün hepsinin çok hararetli bir bicimde dershaneler safında yer aldığına dikkat ederek bu çelişkinin samimi mi, yoksa Ak Parti'ye yönelik bir yıpratma gayreti hareketi mi olduğunu bütün kamuoyun dikkat etsin. Herkesin iyi niyetle bu meseleye baktığını farz ederek bundan sonraki açıklamaların bu doğrultuda olmasını ben canı gönülden temenni ederim." şeklinde konuştu.

'MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİNİ SAMİMİ BULMUYORUM'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve muhalefetin Şivan Perver, Ahmet Kaya, Başbakan Erdoğan ve Mesut Barzani'ye yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Arınç, "Eleştirileri hiçbir zaman samimi bulmuyorum. Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu'nun ağzında. Bir açıdan kendisi doğru çizgide gidiyor. Çünkü kendisi dersimde yaşayan trajediye de sahip çıkmamıştır. Geçmiş dönem içerisinde yaşanan olaylarda hiçbir zaman ağzını açmayan bir laf söylemekten kaçınan bir insanın şimdi Diyarbakır'da yaşanan Türkiye'deki barış ve çözüm sürecinin çok özel bicimde herkesin gönüllerine su serptiği bir zamanda bütün bunları söylemesi birincisi samimiyetsizlik, ikincisi kıskançlık, üçüncüsü çözüm sürecinin başarıya ulaşmasından duyduğu korkudur. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu davranışlarını analiz edecek, tahlil edecek çok insan bulunabilir. Öncelikle bu konuda basına çok önemli işler düşüyor. Şivan Perver bugün 37 yıl sonra Diyarbakır'a geliyor, yaptığı konuşma ve söylediği türkülerle içindeki hicranı ortaya döküyor. Buna Kılıçdaroğlu'nun alkış tutması beklenirdi, ama içindeki haset ve hükümetin bu konuda başarılı olacağı endişesi onu kendi çizgisinden bile saptıracak düzeyde." dedi.

Ahmet Kaya üzerinden yapılan eleştirilere de değinen Arınç, "Ahmet Kaya konusunda 2000 yılında rahmetli oldu, ondan önce ülkeden dışarı gitti. Sayın Başbakanımız mahkum edildiği ve cezasını çekmek üzere Pınarhisar'a gönderildiği bir zamanda yalnız bırakmayan bir özgürlük aşığı insandı. Çaldığı söylediği şarkılar türküler bir tarafa Ahmet Kaya kendi başına gelen sıkıntıları, Başbakan'a karşı gösterilen sıkıntıları, başörtülü kızlarımıza karşı yapılan eziyetleri ve tehditleri kendi nefsinde hissetmiş ve bunlara karşı onları sahiplenmişti. Ahmet Kaya'yı Kılıçdaroğlu ağzına almasın. Nazım Hikmet'i de hiç almasın. Çünkü Nazım Hikmet'i de bu ülkeden kovduran o dönem CHP idi ve hükümetleriydi. Onu mahkum edenler, Türkiye'nin dışına gönderenler, gelmemesi için yasan çıkaranlar hepsi CHP'nin tek parti dönemiydi. Ağzımı açtırmayın bana, ben burada bir saat konuşabilirim. Ama Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısında söyledikleri çok yanlış. CHP'yi çok rencide edecek, yüz binlerce insanın bir araya geldiği çözüm sürecine destek verdiği bir Diyarbakır toplantısından sonra bunlar konuşulacak şeyler değil." diye konuştu.

Arınç, bakanların ve milletvekillerinin büyükşehir belediye başkan adayı olması konusunda değerlendirme safhasında olduğunu sözlerine ekledi.