Talimat metninde bir dizi hazır kalıp hakaretamiz ifadeler, çarpıtılmış sözler ve kara propaganda metinleri yer alıyor.
İŞTE HAZIR TWEET KALIPLARI
“Dedem kanser olmuştu. Doktorlar hiç umut yok. Eve götürün, bekleyin demişti. Aklımıza geldi. Bir de hocamizin Dershanesine götürelim dedik. İyi ki götürmüşüz. Dedem 10 yıldır yaşıyor. Hiçbir rahatsızlığı kalmadı”
Fatih Sultan Mehmet anlatıyor:
"Atalarımız 25 seferyapmışlar. İstanbulu bir türlü alamamışlar. Komşumuz Vasfiye teyze 'Altunizade'de FEM adında bir dershaneacmışlar bir de oraya gidin' dedi. İyi ki gitmisiz.Orada Ak Şemsettin hocayla Tanistik. Bana İstanbulunasıl fethedecegimi Dershane öğretti. Ya bir dedershaneye gitmeyeydim!"
"Dershaneler bir milletin atardamarlarıdır.Kapatirsaniz millet ölür."Kemal ATATÜRK
"Kuduz aşısını bulmamdaki tek destekçim hocamızınaçtığı dershanelerdi."PASTÖR
"Eğer Hocamızın açtığı Dershaneye gitmeseydim ampülüasla bulamazdım."THOMAS EDİSON
"En büyük eserim olan MESNEVİ tüm dünyaya ışıktutuyorsa bunun sebebi gittiğim ışık evleri ve hocamızın açtığı Konya Sabah dersanesine gitmemdir." Mevlana Celalettin-i Rumi "ÜnlülerdenDersane Açılımı" etiketi ile paylaşılması istenen mesajlardan bazıları ise şöyle
Paylaşılması istenen tweetler:
Hazırlanan taslak metinde kesinlikle para cezası, kapatmayana yaptırım uygulamak yok.
Taslakta okuma salonları ile ilgili hiçbirşey yok. Olması da mümkün değil, çünkü mevcut kanunda zaten okuma salonları yok.
Bir üst eğitim kurumuna hazırlamamak koşuluylaetüd merkezleri de kalacak. Çocuklarımıza derslerle ilgili takviye vermeleri koşuluyla.
Taslakta çocukların bireysel kabiliyetlerini geliştiren kurslarla ilgili hiçbir hüküm yok, olamaz da.
Taslakta KPSS, sürücü kursları, dil kursları vbkurslara ilişkin bir düzenleme yok.
Taslağı sıkıyönetim, darbe mantığı, PKK gibi kavramlarla ilişkilendirmek kesinlikle art niyetli ve kışkırtıcı.
Taslak özel okula dönüşmek isteyen dershaneleremaddi teşvik, öğrenci desteği öngörüyor. Ayrıcaaçık liseye dönüşmek gibi birçok alternatif sunuyor.
Dershaneler öğrenci seçme ve yerleştirme sistemine olumlu değil, olumsuz etki yapmaktadır. Eşitliği ve adaleti değil, eşitsizlik ve adaletsizliği ortaya çıkarmaktadır.
Dershaneler ekonomik sebeplerle ve kâr amaçlıkurulduklarını neden dile getirmekten kaçınıyorlarve kendilerini sosyal adalet dağıtan bir hayır kurumu olarak sunuyorlar.
Okuldaki eğitim altyapısına dayanmadan öğrenciyiyerleştiren kaç dershane var. Neden dershaneler iyi yerlere yerleşen çocukların bütün başarılarını kendilerine endeksliyorlar.
Öğretmenleri haftada 72 saate varan ders yükü ve asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştıran kurum nasıl sosyal adalet dağıtabilir.
Madem dershaneler sosyal adalet dağıtıyor, neden bütün şubelerin bulunduğu illerde aynı başarı yakalanamıyor.
Ne zamandan beri dershaneler sosyal adalet sağlamaya başlamışlardır.
Dershaneler iyi öğrenci mi yetiştirmektedirler, yoksa iyi test çözen öğrenci mi.
Dershane mantığı bir yarışa giren bütün yarışmacılara doping vermek gibidir. Neredeyse bütün yarışmacılar bu ilacı almaktadır. Ama herkes parasına göre ilaç alabilmektedir.
İyi öğrencileri özel sınıfa toplayıp, sonra da sosyal adalet sağladığını ifade nasıl bir mantıktır.
Sosyal eşitliği sağlayan bir sektörde 800 TL’den başlayıp 20.000 TL’lere kadar varan bir ücret skalası olur mu.
Dershaneler adalet mi dağıtmaktadır, yoksa adil olan oyunu bozacak hileler ve kısa yollar üreterek adaleti mi bozmaktadır.
Dershanelerde büyük oranda kayıt dışı öğretmen ve personel çalıştırılması hangi sosyal adalet ilkesi ile bağdaşmaktadır.
Zorunluluk nedeniyle dershanelerde çalışan kişilerin emeklerinin nasıl sömürüldüğü neden gizlenmektedir.
Kayıt dışı çalışma, emek ve vergi hırsızlığı, niteliksiz istihdam gibi sorunlar neden gizlenmektedir.
Çoğu dershanede sınava hazırlanan öğrenciden bile düşük profilli eğitmenler çalıştığı gerçeği neden gizlenmektedir.
Test çözmeyi öğreten dershanelerin okullardaki öğretmenler üzerinde yarattığı sorunlar neden gizlenmektedir.
Dershanede verilen alternatif eğitim ve öğretilen kısa yolların Milli Eğitim müfredatını nasıl işlevsiz hale getirdiği neden gizlenmektedir.
Biz olmasaydık dağa çıkacaklardı önermesi, dershaneye gitmeyen herkesi potansiyel olarak dağa çıkmaya eğilimli olarak tanımlamak değil midir.
Hafta içi okula, hafta sonu dershaneye koşturan çocukların yarış atına dönüştürüldüğü gerçeği neden gizlenmektedir.
Parası olmayan ya da az olan çocuğun gidemediği yüksek ücretli ve geniş imkanlı dershanelerin yarattığı sosyal adaletsizlik neden gizlenmektedir.
Okullardaki başarılı öğrencileri yüksek ücretlerle transfer edip, kendi başarıları olarak lanse eden dershaneler diğer öğrencilere nasıl bir başarı sunmaktadırlar.
Eğitim politikasından sorumlu olan bir bakanlığınkendi politikasını sekteye uğratanları, eğitim kurumu olarak tanımlamaktan vazgeçmesinin neresi otoriterliktir.
Dershanelerin çocuklarımızın bireysel kabiliyetlerini geliştirecek uğraşlara ayırması gereken zamanı çaldığı gerçeği neden göz ardı ediliyor.
Dershanelerin çocuklarımızın kitap okuyacak, müzik dinleyecek, spor yapacak zamanlarını test çözerek çaldıkları neden hiç dile getirilmiyor.
Zaman.com.tr