Seyit Rıza, 76 yıl önce bugün asılmıştı
Dersim İsyanı sırasında barış görüşmeleri için Erzincan'a çağrılan Seyit Rıza, yolda tutuklanmış, ve 15 Kasım 1937'de idam edilmişti
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-15 16:06:08
Seyit Rıza, Türkiye'nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanı'nın liderlerinden olması sebebi ile 76 yıl önce bugün idam edilmişti.
1937'deki Dersim İsyanı'ndaki kanlı çatışmalardan sonra barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan'a çağrılmış, bu görüşmeye giderken yolda 5 Eylül 1937'de 72 isyancı ile birlikte tutuklanmıştı. 5-13 Eylül 1937'de Elazığ'da askeri mahkemede yargılandı.
Seyit Rıza ile beraber 6 kişi idam cezasına diğer sanıklarsa ömür boyu hapis cezalarına çarptırıldı.
15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanı'nda infazı gerçekleşmişti.
Seyit Rıza'nın isyan sırasında İngiltere'ye mektup yazdığı iddia edilse de Türkçe bilmediği için mektubu yazmış olması mümkün görünmüyor. 18 Ekim 1937 tarihinde İçişleri Bakanı Şükrü Kaya imzasıyla Cumhurbaşkanlığı'na sunulan belgede bu mektubun Seyit Rıza tarafından değil, onun imzası kullanılarak Suriye'de Yusuf isminde bir şahıs tarafından yazıldığı belirtiliyor. İngiliz arşivlerinde de yer alan mektupta şu ifadeler yer alıyor:
"Sayın ekselansları;
Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim'e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı.
Sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum."
Seyit Rıza'nın idamında bulunan İhsan Sabri Çağlayangil, idam anını hatıralarında şöyle anlatıyor:
"Seyit Rıza, sehpaları görünce durumu anladı. 'Asacaksınız' dedi ve bana döndü: 'Sen Ankara'dan beni asmak için mi geldin?' Bakıştık. İlk kez idam edilecek bir insanla yüz yüze geliyordum. Bana güldü. Savcı, namaz kılıp kılmayacağını sordu. İstemedi. Son sözünü sorduk. 'Kırk liram ve saatim var. Oğluma verirsiniz' dedi... Seyit Rıza'yı meydana çıkardık. Hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Rıza, meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti. 'Evlâdı Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi... Seyit Rıza asılırken ileride oğlunun da sesi geliyordu: Kulun kölen olam. Sığırtmacın olam. Gençliğime acıyın, öldürmeyin beni!"
BDP: MEZARI BULUNSUN
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Kerbela'dan bugüne miras kalanın, zulme karşı direnme geleneği olduğunu belirterek, 76 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilen Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının mezar yerlerinin belirlenmesini, devletin geçmişle yüzleşerek Dersim'de yapılan Kürt kızılbaş katliamını tanımasını, dil ve inanç üzerinde asimilasyoncu politikalara son verilmesini ve devletin 193738 Dersim Katliamı'ndan ötürü Kürt halkından özür dilemesini talep etti.
BDP'den yapılan yazılı açıklamada, Alevilerin, Osmanlı zulmünden Dersim'e, Çorum, Maraş'tan Sivas'a, Gazi Olayları'na kadar pek çok sistemli haksızlıklara sırf inançları dolayısıyla maruz kaldığına işaret edilerek, "Oysa gerçekten laik demokratik ve barışçı bir devlet, yurttaşlarının inançlarına saygılı ve aynı mesafede olmalıdır. Barış ve Demokrasi Partisi olarak, Alevilerin yurttaşlık hukuku gereği dile getirdikleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması, zorunlu din derslerine son verilmesi, Cemevlerine statü tanınması, inanç dergahlarının Alevilere devredilmesi, Madımak'ın bir utanç müzesi haline getirilmesi ve eşit yurttaşlık taleplerini destekliyoruz." denildi.
BDP, 76 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilen Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının mezar yerlerinin belirlenmesini, devletin geçmişle yüzleşerek Dersim'de yapılan Kürt Kızılbaş katliamını tanımasını, dil ve inanç üzerindeki asimilasyoncu politikalara son verilmesini, ve devletin 1937-38 Dersim Katliamı'ndan ötürü Kürt halkından özür dilemesini talep etti.Açıklama, "Halkımızı bu anlamlı günde düzenlenecek etkinliklere katılmaya, yaşamın, toplumsallığın ve barışın simgesi olan aşureyi paylaşmaya davet ediyoruz." çağrısıyla sona erdi.
(Dünyabülteni)
SON VİDEO HABER
Haber Ara