"Dershanelerin kapatılması eğitim hakkına ağır bir darbe vurur"
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap, dershanelerin kapatılması konusunda "Devlet, özel sektör tarafından açılmış eğitim kurumlarını yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece cezalandıramaz ve kapatamaz." dedi. Vatandaşların eğitim
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-14 17:17:30
Bugün bazı basın organlarına yansıyan Milli Eğitim Bakanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen yasa taslağının hukuki olarak kabul edilemez maddeler içerdiğini dile getiren Kaplan, yazılı açıklamasında taslak yasalaştığı takdirde, Anayasa ile koruma altına alınmış olan eğitim hakkına ağır bir darbe vurulmuş olacağını belirtti.
Eğitim hakkının en temel insan haklarından biri olduğuna dikkat çeken Kaplan, vatandaşlarının eğitimlerini nereden alacaklarına devletin karar veremeyeceğini ifade etti. "Devlet, özel sektör tarafından açılmış eğitim kurumlarını yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece cezalandıramaz ve kapatamaz." diyen Kaplan, bir hukuk devletinde bu tür yasaların hazırlanmaması ve çıkarılmaması gerektiğini belirtti.
"HALKIN ÖZGÜR EĞİTİM ALMA HAKKINI SONLANDIRIR"
Tasarıda kapatılması planlanan özel dershane, kurs ve etüt merkezleri, veliler ve öğrenciler tarafından özgürce tercih edilen, okul eğitimine destek için faaliyet gösteren kurumlar olduğuna dikkat çeken Kaplan, şöyle devam etti: "Bu kurumların kapatılması, sadece bu kurumları değil, halkın özgür eğitim alma hakkını da sonlandırmış olacaktır. Devlet ya da özel okulda çocuğuna eğitim aldıran bir velinin, çocuğunun eksik olduğunu düşündüğü alanlarda destek aldırmak amacıyla, dershane, kurs, etüt merkezi ya da özel derse göndermesi, en doğal hakkıdır. Devlete düşen, vatandaşın çocuğuna eğitim takviyesi aldırdığı kurumları kapatmak değil, takviyeye ihtiyaç duyulmayan bir eğitim sistemi kurmaktır. Anayasamızın 48. Maddesi; 'Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir' şeklinde düzenlenmiştir. Hazırlanan bu düzenleme ile, serbest teşebbüs hakkı açıkça ihlal edilmiş olacaktır. Ayrıca bu düzenleme hukuki istikrara önemli bir zarar verecektir. Hukuki düzenlemelere güvenerek kurulan özel teşebbüsler, sebepsiz yere kapatılamaz ve kapatılmamalıdır."
"DARBE VE SIKIYÖNETİM DÖNEMLERİNE HAS BİR UYGULAMA OLACAK"
Sivil toplumun yasalara uygun olarak yürüttüğü faaliyetleri durdurmak, sivil toplum kuruluşlarının gönüllü olarak muhtaç durumdaki öğrencilere verdiği eğitim desteğini yasaklamak, sivil toplum özgürlüğünü ihlal anlamına geldiği gibi aynı zamanda ihtiyaç sahibi veli ve öğrencileri de cezalandırmak olacağını dile getiren Kaplan, ortada hiçbir kanuni gerekçe yokken, vatandaşların kendi tercihleri ile çocuklarını gönderdiği kurumları kapatmaya kalkışmak, darbe ve sıkıyönetim dönemlerine has bir uygulama olacağını vurguladı.
Bu tür uygulamaları geçmiş yıllarda darbe dönemlerinde yaşamış olan milletin ve milletin temsilcisi olan Meclis'in, bu hukuksuz uygulamaya onay vermeyeceğinin açık olduğunu belirten Kaplan, "Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'nın en önemli organlarından biri olarak çalışan Talim ve Terbiye Kurulu'nun feshedilmesi, ülkemizdeki her ferdi ilgilendiren eğitim alanındaki tüm faaliyetleri denetimsiz hale getirecektir. Denetim yapılmayan hiçbir kurum ve kuruluş, sağlıklı bir biçimde faaliyetlerini yürütemez. Her yönüyle hukuk dışı, her yönüyle vatandaşların temel haklarını kısıtlayıcı ve yaralayıcı bir biçimde hazırlanan bu tasarının hazırlanmasından derhal vazgeçilmelidir. Hukuku çiğneyerek yasa hazırlanmamalı, insanların eğitim hakkı gasp edilmemelidir. Hukuk ve Hayat Derneği olarak temennimiz, bu yanlıştan bir an önce dönülmesidir. Aksi takdirde, zaten kör topal işleyen eğitim sistemimiz, içinden çıkılmaz bir hal alacaktır." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara